Yağmurlu bir sonbahar akşamıydı. Hava pusluydu, aynı zamanda kasvetliydi. Chandler Wilson kendisine gelen çağrı üzerine Gold Coast'a gitmek için yola çıkmıştı. O semti ve o tür evleri bilirdi, yine mücehver davası olduğuna yemin edebilirdi. Mücehver davalarında akla gelen ilk dedektiflerdendi. Hoş, yirmi yıllık dedektiflik hayatında çözmediği dava olmamıştı. İşini severdi fakat son zamanlarda zihnini yoklamıyor değildi. Sıkılmıştı. Biraz düşündü. Kendine bu davanın son olacağına ve yıllardır biriktirdiği parayla bungalov satın alacağına dair her davaya giderken olduğu gibi milyonuncu kez söz verdi. Nihayet adresin verildiği siteye yaklaştığında, siren seslerini duydu. Polis arabaları villanın girişine gelişigüzel park edilmişti. Evi inceledi. Evet, kesinlikle mücehver davası olacaktı.
Arabasını, polisinkilerin yanına park etti ve içinden çıktı. Fötr şapkasını düzeltti, gözlüklerini çıkararak Monica Moore'un mükemmel villasına ilerledi.
Bayan Moore siyah saçlı, mavi gözlü, orta boylu, çekici bir kadındı. Eşi birkaç sene önce ölmüştü ve Avustralya'nın en zengin işadamlarından biriydi. 22 yaşında bir oğlu vardı. Monica olay sırasında evdeydi. Ambulansın gelmesi de yaralanma olduğunun açıkça belirtisiydi.
Chandler kalabalığa yararak yürüdü ve Monica Hanım'ın yanına kadar geldi. Bayan Moore nöbet geçirmişti ve vücudunda darp izleri vardı. Ayrıca alnında yara izleri olduğu da hırsızla karşılaştığı anlamına geliyordu.
Bay Wilson gerçekten dikkatli ve pratikti.
Ambulansta gerekli ön müdahaleler yapıldıktan sonra tam teşhis için hastahaneye götürüldü. Chandler, Bayan Moore'un evine girdi ve geri kalan ipuçlarını gözlemledi.
Arka bahçeye çıkan kapı dikkatini çekti. Kırılmıştı ve camlar dışarıdaydı, bazıları ise havuzun içinde parlıyordu. Monica Moore'u bu güçle ittiren kişi kim olabilirdi? Daha sonra Bayan Moore'a sormak için not defterine kaydetti. Üst kata çıktı. Teker teker odaları dolaştı. Hiçbir şey bulamadı. En son Monica'nın yatak odasına girdi. Odası büyüktü. Balkona çıktı. Balkon demirlerinin üzerinde az kalsın uçacak bir kağıt parçası gördü. Yapıştıtılmıştı. Kağıdı aldı ve okudu.
"gölgelerde saklan mon.
öpücükler - m"Chandler'in şaşkın bakışları kağıt parçasının üzerinde gezindi."Çok garip değil mi Bay Wilson?"Chandler arkasını döndü ve kapının eşiğine yaslanmış olan Monica Moore'u gördü. Kontrollerden temiz çıkmışa benziyordu. Yaralarının üzeri bezle kaplanmıştı."Garip olan nedir Bayan Moore?"
"Bu notu görüyorum ve ardından.. Ardından en yakın arkadaşım başıma vuruyor ve beni bayıltmaya çalışıyor! Ama bayılmıyorum ve evimi soyduğunun her dakikasına şahit oluyorum! Bayılmadığımın farkına varıyor ve beni hiddetle camdan dışarı fırlatıyor! Sizce bunu nasıl yapabilir Chandler Wilson? Bunları yaptığı halde nasıl kameralarda gözükmez?"
Monica'nın gözleri sinirden dönmüş gibiydi. Chandler'a bağırıyordu. Fakat nasılsa Bay Wilson bu tür krizleri görmeye alışıktı ve soğukkanlığını koruyordu. Monica devam etti. "Her dakikasını izlediğim soygunun, ana karakteri nasıl esrarengiz bir şekilde evinde oturup çocuğuyla film gecesi yapar? Bunu bana açıklayın Bay Wilson? Nasılsa burada dedektif olan sizsiniz. Duymak istiyorum! Bunu nasıl yaptığını duymak ve öğrenmek istiyorum!"Chandler Wilson bir süre sessiz kaldı. Hanımefendinin sakinleşmesini bekliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hide In The Shadows
Mystery / ThrillerYağmurlu bir sonbahar akşamıydı. Hava pusluydu, aynı zamanda kasvetliydi. Chandler Wilson kendisine gelen çağrı üzerine Gold Coast'a gitmek için yola çıkmıştı. O semti ve o tür evleri bilirdi, yine mücehver davası olduğuna yemin edebilirdi. Mücehver...