Take me to the sky

6.6K 344 229
                                    



"M(y)ine lolita"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"M(y)ine lolita"





Tam anlamıyla büyülenmiştim

Yarım saattir tepeye ulaşmak için attığımız taklalar, geçtiğimiz sert virajlara son verirken, ellerimi güneşe siper eden gözlerim, direkt olarak açılmış ve camı bulmuştu. Küçük bir çocuğun sevinci kalbimde yaşarken tüylerim şimdiden dikleşmişti. Ağzımın açık kalması kimsenin umrunda olmazken gördüğüm manzara bende çok farklı hisler yaratmıştı.

Servisin içerisinden etrafa bakıyordum. Yükselmekte olan güneş, atlayış yapacak olan paraşüt kanatlarını renklendiriyor, yeşilden başka bir şey bulundurmayan tepeye nur saçıyordu. Dünyanın bütün güzellikleri burada toplanmıştı sanki. Önümüzde koca bir koy varken yanımızı dönünce iğne yapraklı ağaçları görüyor, tam arkamızda da birbirine kenetli dev kaya parçalarını seyrediyorduk.

Halimden farklı olan tek birisini görmüyordum şu an. Herkes kendi görüş alanıyla ilgilenirken, kimisi fotoğrafını çekiyor, kimisi ise yanındakiyle birlikte anı yaşıyordu. Farklı koltuklarda ayrı kalan ben ve üç arkadaşım, göz kontağı kurarak hislerimizi anlatmış, yapacağımız aktivite için daha çok heyecanlanmıştık.

Küçük bir dükkanda eczacıydım aslında. Her günüm, reçetesiz ilaç vermekle ya da rapor yazmakla geçiyordu. Hayattan pek bir beklentim yoktu. Herkes gibi yaşayıp gitmek istemiştim. Fakat eksik olan bir şeyleri farketmiştim. Arkadaş. Benim eksiğim bir arkadaştı. Hislerimin ortağı olacak birilerine ihtiyaç duymuştum.

Kötü bir bunalımın dibine girmeden önce bu üçlü benim karşıma çıkmıştı işte. Hoseok, karın ağrısı için bana geldiğinde sohbetimiz tutmuş, ilacın parasını almadan onu evine yollamıştım. Bu iyiliğime karşılık beni Jimin ve Jin ile karşılaştırmış, şimdiki arkadaş grubumuzun temelini oluşturmuştu. Hepsine minnettardım. Bugünlere kadar birlikte olduğumuz için her birisine minnettardım. Beni, asıl ben yaptıkları için minnettardım.

Bunun için de, fazladan kazandığım maaşlarımı her gün biriktirerek onları tatile çıkarmıştım.

Şu an, arkadaşlarıma sunduğum hediyemin, yüzlerinde nasıl bir ifade yarattığını seyrediyordum. Üçünün de gözleri dolmuştu. Mutlulukla parlayan irisleri beni bulurken benim de gözlerim dolmuş, küçük bir bakışla ne kadar çok şey anlattığımızı anlamıştım. Hayatımda bir daha bulamayacağım samimiyeti, küçük bir şans tüyü bana getirmişti. Ne demek istediğimi küçük bir edada anlattığım bu üçlüyü, kaybetmemek için her şeyimi verirdim.

Dolan gözlerimi burun çekişimle durdururken kısacık koridorda sıralanmış, dışarının havasını almak için sabırsızca beklemeye başlamıştık. Şu an yaşadığım his tarif edilemez bir şekildeydi. Huzurlu ve mutluydum. Sanki bir daha hiç kötülük olmayacakmış gibi, bir daha hiç üzülmeyecekmiş gibi hissediyordum. Küçücük bir görüntünün bu kadar etki yaratması, olağanüstü bir durumdu.

lolita : taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin