Jennie parmaklıkların yanıbaşında ölümü bekliyor
Kurumuş göz yaşları göz altalırını geriyor,kulağına ilişen yüksek sesli adım sesleriyle gözlerini açıyor
Görüş alanına tanrısı giriyor,ve demir parmaklıkların önünde ayakta durup ona üstünden bakıyor
İkiside konuşmuyor,sadece birbirlerinin gözlerine kenetlenmiş bir biçimde duruyorlardı
Bu manzarayı Jennie görseydi eğer
Tablosu tarihe kazınabilirdi
"Bir şey demeyecek misin"
Tanrısı sonunda ağzını açıyor ,Jennie bir anlık içgüdüyle kahkaha atmaya başlıyor
Gülüyor,gülüyor,sonunda kahkahası bulundukları katı kaplıyor,çöktüğü yerde demirlere hala tutunuyor ve delice kahkaha atıyordu
Prenses bu durumu oldukça garipsiyor ve cebinden çıkardığı minik,içinde kağıt olan cam şişeyi sinirle demirlerin arasından içeri fırlatıyor
Şişe kırılıyor ve camlar etrafa dağılıyor
Tanrısı hızla oradan ayrılırken kulu hala delirmiş gibi kahkaha atıyor
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑫𝒊𝒗𝒊𝒏𝒊𝒕𝒚|𝑱𝒆𝒏𝑳𝒊𝒔𝒂
FanfictionKim Jennie,sarayda ressamlığını yaptığı kadına tapıyordu 18Th Century