Dolapla yapışık kağıda son bir kez daha baktım..
11-B sınıfı..
Lise'nin ikinci senesi olan öğrencilerimle okulun ilk günü yaklaşıyordu.
O kadar heyecanlıydım ki..
Bu telaşım normal ama sonuçta..
Okulun ilk günü biz öğretmenler de elbet heyecanlanıyoruz.
Yeni öğrencileri daha fazla bekletmemek için öğretmenler zili çalar çalmaz öğretmenler odasından çıktım.
Umarım zeki öğrenciler, salak öğrencilere göre daha çoktur.
Aklımda hala öğrencilerin sayısını oranlarken elimdeki matematik kitabı dalgınlığım yüzünden bir an düşecek gibi oldu..
Neyse ki anlık bir refleks ile düşmeden kurtardım.
11-B şubesinin önüne gelince durdum.
Heyecanımı öğrencilere yansıtırsam kesinlikle işler sarpa saman olur ve sevilmeyen öğretmen rolüne girebilirdim.
Biraz acemi olurum diye de düşünmüyor değildim.
Sonuçta 23 yaşındayım ve daha 2 yıl önce mezun oldum.
Bu yüzden öğretmenliğe, eğitim hayatına atılışımın ikinci senesi..
Diğer öğretmenler odasındaki öğretmenler aklıma gelince gülmeden edemedim.
Hepsi 50'li yaşların üzerindeydiler. Ve birbirleriyle tek konuştukları şey 'ne kadar da tecrübeliyiz' gibi sözler olurdu..
Umarım bu mesleğim devam eder ve ben de o tecrübeli günlerimi görebilirim..
Daha fazla kimseyi bekletmemek için kapının kulpunu aşağı çektim ve içeri doğru bir adım attım.
(Görüntü kalitesi düşük, biliyorum :(
İçerde gördügüm öğretmene benzeyen adamla donakaldım.
"Buyurun hanımefendi, ne istediniz?"
Karşımdaki şahısın bana sorduğu soruyu benim ona sormam gerekmez miydi?
Burası 11-B sınıfı ışte...
"Pardon. Benim bu sınıfta dersim var?"
Gözlüğünü çıkarıp bir süre şaşkın şaşkın bana bakmıştı. Ve ben hala hiç bir şey anlayamamıştım.
"Siz yanlış sınıfa geldiniz herhalde hanımefendi. Pardon sizi daha önce hiç görmedim bu okulda?"
Bana biraz yaklaşıp söylediği sözleri dinliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEACHER BOSS {Jimo}
FanfictionJimo realdir. Aksini iddia eden Jeonmin shipperdir sjdjjd