Hayri Pıtır||Trash

Biraz Daha Cringe O Zaman

Öncelikle bir yıl sonra tekrar hoşgeldiniz sevgili Potterlar.

Lily: Bu sırada sen de soyadımızı nasıl telaffuz edeceğini öğrenmişsin anlaşılan.

Keşke sen de bu sürede laf sokma yeteneğini geliştirseymişsin Lily.

Albus: Ben şu an bizi yine neden buraya topladığını düşünüyorum açıkçası.

James: Zorla demeyi unuttun Albus. Ayrıca hala geçen sözünü tutmadın yazar.

Eheheh merak etme James aklımdasın.

James: Hala bekliyorum ve bir daha çağırırsan gelmem bak.

Tamam dedim ya halledicem söz.

Harry: Konuyu hala söylemedin. Umarım yine kafayı yedirtmezsin bize.

Yok artık Harry! Ne zaman ben böyle bir şey yaptım?

Ginny: Geçen sefer?

Yine haklısınız. Neyse ben konuya geleyim. Bugün sizden Türk televizyonlarında izlenen  garip olayları izlemenizi istiyorum.

Lily: Açıkçası cidden daha kötüsünü bekliyordum.

James: Lily daha geçen senelerde bu proglamları izlediği için böyle konuşuyor. O insanların korkunç sesleri hala kulağımda yankılanıyor.

Ginny: Eh bu sefer James haklı. Geçen sene Lily'nin yüzünden evde oturamaz olduk.

Lily senden beklemezdim cidden. Neyse, o zaman ilk videomuzla başlayalım.

Harry: St. Mungo yolu görüldü bize.

Kısmetse Olur ile başlamak iyi olur diye düşündüm. Evet bakalım ne düşünüyorsunuz? Bazı teyzelerimiz bu programı bayılarak izlerdi.

Albus: Gerçekten başlamak için iyi bir seçim olmuş. Bu kızların seslerinden dolayı sanırım artık uyuyamayacağım.

Lily: Erkeklere ne diyorsun? O kısa dar paçalı pantolonlar ve iğrenç ayakkabılar. Sanırım kusacağım.

James: Şu yarı İngilizce yarı Türkçe konuşan çocuk çok iyi. HAHAHAHHH. Umarım bu bir şakadır.

Ginny: En azından Lily bunları izlememişti. 

Harry: Ben bile Voldemort'la böyle olmadım. Aslında bu daha iyi bir çözümmüş.

Şahsen Voldemort burunsuz haliyle bile bunlardan çok daha iyiydi. Neyse diğer videomuza geçelim.

James: Bahar Candan denen şu kızı ne zaman görsem hayatımı sorgulamaya başlıyorum. Neden yaşadığımı, amacımı falan ve yarı İngilizce konuşan çocuk hala favorim.

James o zaman Türkiye'de olmadığın için şanslısın diyelim.

Albus: Benden daha ergen insanların olabileceğini görmek mutlu etmedi desem yalan olur.

Cursed Child'dan sonra kendini tanıman beni sevindirdi Albus.

Lily: İlk baştaki teyze benim kriterlerimi anlatmış.

Harry: Lilyyyy come onnn, are you serious?

Lily: Yok hayatım, lafımı çarpıtmayalım.

Lily videoları izleyince doğal ortamına döndün sanırım.

Lily: Ha-ha-ha çok komiksin.

James: Yalan yok komikti. *yazarla beşlik çakarlar*

Ginny sen de bir şeyler söylemek ister misin? 

Ginny: A duymamışım. Astral seyahat yapıyordum da. 

O zaman diğer videoya geçmeden önce, Şüküre ve Ricky Martin'e teşekkürlerimi yollamak istiyorum. Very very thank you. 

Favorim ve son videomuz; Müge Anlı. Öncelikle kendisini tanımıyorsanız biraz bahsede-

Ginny: HAHAHAHA bahsetmene gerek yok. Lily iki yıldır takıntılı gibi Müge Anlı izliyor. Kadının TC'sini bileceğiz neredeyse.

Harry: Hatta geçen sene yılbaşı dileği listesinde 'Aileden birinin kaybolması ve Müge Anlı'ya katılmak' maddesi vardı.

Lily kaç yaşında olduğunu sormak isterdim ama seni rencide etmek istemiyorum.

Lily: Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum. Anne, baba ne yaptınız yani yine rezil oldum.

Lily de ergenliğe adım atmış durumda umarım Albus'un yolundan gitmez.

Albus: Kocanın evi yok ki. Kocanın evi yok. Beni çıldırtmak mı istiyorsun sen? Senin kocanın evi yok.

Evet Albus'un geçen seneden kalan travmaları canlandı sanırım onu biraz kendi haline bırakalım.

Albus: *Garip kahkahalar atarak senin kocanın evi yok demeye devam eder*

Harry: Çocuğu delirttin yine. 

AA ben nereden bilebilirdim ama onu biraz kendi haline bırakalım geçer. Evet James sen ne düşünüyorsun yerli Sherlock'umuz hakkında.

James:  Ya ben şey soracağım azar ne ya? Yazar sen kullanıyor musun?

Nedense beni hiç şaşırtmadın. Abaza James online. Ya çevrende hiç mi kız yok anlamıyorum ki.

Albus: *köşede değişik hareketler yapmaya başlar*

Herkes: *garip bakışlar*

Ginny: Güzelim oğlumu delirttin yazar.

Hahahah Pıtırlar siz neler atlattınız bunu da atlatırsınız. Hem şu açıdan bakalım belki bu olay sayesinde Albus ağır ergenliğini geride bırakır.

James: Üstüme atılan vahşi iddialara cevap vermek isti-

Albus: *James'in sözünü keser* Aşkım çirkin olmaya başlamışsın benden ayrı kalınca, yumurtaları yiyince kaymaklı yufkaları yiyin-

Harry: 'Albus'u sarsar'

ehehheheh St. Mungo'da ergen psikologu var mıdır acaba?

*Potterlar St. Mungo'ya gitmek için stüdyoyu terkeder.*

Evet sevgili okuyucularım, bugün tüm aileyi olmasa bile Albus'u St. Mungo'ya göndermeyi başardım. Bu performansı Lily'den beklesem bile bu da beni yeterince tatmin etti. Bir sonraki bölümde sizin için öbür tarafa gidip Çapulcular (fare hariç) artı Lily ve Tonks'la konuşacağım. Bakalım onları ne kadar insanlıktan çıkarabileceğim. Sihirli günler diliyorum.