the end of the f***ing world▪markhyuck

1²

2 yıl önce

Hayatınızdaki önemli anların önemini olurken fark etmiyorsunuz.

Önemlerini geçmişe bakınca görüyorsunuz.

"Sikerim emniyet kemerini."

"Haneye tecavüz ederek gizlenilir mi?"

"Sanırım evin sahibi bu."

Bazen Mark gerçekten sevebileceğim biri gibi geliyor.

"İçeri nasıl girdin?"

"Lütfen yapma!"

"Seni incitecekti Donghyuck."

"Sürsene be!"

"Onu ben öldürdüm, Donghyuck bir şey yapmadı."

"Benim yaptığımı söyle, sen yırtarsın."

"Silahlı polis!"

"Mark!"

Ve silah sesi.

Şimdi
◇●◇●◇
Jaemin

Gecenin geç saatleriydi, arabamdan inip önümdeki markete girdim. Reyondan aldığım atıştırmalıkları kasiyerin önüne koyunca bana bakarak güldü.

"Jaemin! Sensin! Ben Soobin, Daeyon'dan hani?"

Kim olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu. Bunu fark etmiş olsa gerek açıklamaya devam etti.

"Aynı sınıftaydık. Bir ara göz bandı takıyordum hani."

Kim olduğunu bilmesem de anlamış gibi yaptım.

"Ha, evet."

Adam aldıklarımın barkodlarını okuturken arkasındaki çakıları işaret ederek konuştum.

"Bir de şundan."

Gülümseyerek çakıyı da okuttu ve sordu.

"Nasılsın? Çoluk çocuk var mı?"

"Hayır."

"Evli misin?"

"Hayır."

"Neler yaptın?"

"Hapisteydim."

"Anladım. Peki niye... Ne yaptın?"

"Birini öldürdüm. Bilerek."

"Peki."

Suratıma korkuyla bakarken birden kahkaha atmaya başladı.

"Siktir! Beni iyi kandırdın. Yedim. Mizah anlayışın hep garipti."

Yalandan gülerek konuştum.