HATIRLATMA
-Annenler Türkiye'ye taşınıyor. Şirketi burada kuracaklar.deyinca kafamdan kaynar sular döküldü. Jake'in babası ile babam ortaktı ve bu demek oluyor ki Jake Türkiye'ye geliyor.
-Şaka yapıyorsun degil mi?
-Hayır ,canım çok ciddiyim. Çok güzel bir haber dimi.
-Ahhh! Aman Tanrım..
Odama çıkıp üzerini değistirdim. Bu stresi üzerimden atmam lazımdı, geçmişi hatırlamamalıydım. Evden çıktım.Arabama binip spor salonuna gittim. Şortumu ve atletimi giyip kabinde çıktım. Ve anında birine çarptım.
Başımı kaldırınca Yiğit olduğunu gördüm
-Önüne baksana!!!
-Ovvv! Derin ne bu sinir , en son barıştığımızı hatırlıyorum..
-Ah! Pardon yaa, neyse şimdi çık önümden yoksa sinirini senden çıkarırım.
-Benim için sorun değil dedi sırıtarak.
-Ha!
-Diyorum ki gel beraber çalışalım.
-Hmmm .. Tamam. dedim. Eline birşeyler geçirip
-VUR!! dedi ama ben dalmıştım. Jake geliyordu aklıma .GERİZEKALI.. Yiğit'i Jake olarak düşünüp eline yumruklarımı ve tekmelerimi savuruyordum. Bi ara kendimi kaptırdım ve Yiğit'in güzelim burnuna bi tane geçirmiş bulundum.
-Ahh diye inledi Yiğit. Yanına eğildim .
- Ayy! Özür dilerim. bak valla seni Jake................neyse de birşey oldu mu?
-Hey durr dokunma , of! Kızım elin çok ağırmış ya.
-Gel pansuman falan yapalım .dedim gidip görevlilerden ilk yardım malzemeleri aldım.
Pansumanı yaparken beni izlediğini fark ettim. Tek kaşımı kaldırıp Ne Var dercesine baktım.
- G-gözlerin ççok güzel.
Şaşırdım.Bozuntuya vermedim. Burnuna bantı yapıştırıp geri çekildim.
- Iımm, şey ben bi üstümü değiştiriyim.
En ensesini kaşıyıp baktı.
- Tamam burada bekliyorum seni belki cafeye falan gideriz yani gideriz mi ?
Gideriz mi ne ya şaşkın.
Güldüm
- Gideriz, gideriz.
Üzerimi değiştirirken telefonum çaldı. Annem.
-Efendim
- Ella , biz İstabul'dayız, eve geliyoruz. Evde misin.?
-Geç gelirim.deyip telefonu kapattım.
Lanet Jake kesin gelmiştir. Bu fırsatı kaçırmayacağına emindim. Kabinden çıkıp Yiğit'im yanına gittim.
Düşünceli düsünceli oturuyordu. Omuzundan tutup
-E hadi gitmiyor muyuz?
- ...tamam nereye gidebiliriz?
- Bildiğin güzel bir cafe ve eğer güzelde çikolatalı pastaları varsa oraya gidelim.
-Hadi dedi. Kalkıp koluna girdim. Şaşırdı. Omuz silktim ve onu arabasına bindim . Arabamı sonrada alabilirdim.
Şık ve güzel bir kafeye geldik. Ben kocaman bir çikolatalı pasta söyledim, Yiğit ise kahve aldı.
Pastam geldiğinde ellerimi çocuklar gibi çırptım. Kesinlikle beklediğimden güzeldi. Bir çatal , bir çatal daha derken neredeyse bitiriyordum ve Yiğit'i unutmuştum.
Ona baktığımda köpek gibi bakıyordu. Evet biliyorum farklı benzetmeler yapıyorum ama ne yapıyım öyle bakıyor.Bana değil pastama.. Tabağımı kaldırıp arkama sakladım. Öylece bakmaya devam etti . Bende acıdım,bi çatalcık uzattım. Anında yedi. Elimi yiyecek falan sandım. Kahkahalarla gülüyordum ki bana
- Burnunda çikolata var dedi
Silmeye çalıştım ama silemedim. Yiğit elini uzatıp okşarcasına sildi. Pancar gibi olduğuma eminim.
- Yiğit ben bi lavaboya gidiyim deyip kalktım.
Arkamdan güldüğüne bahise giderim. Yüzümü yıkadım. Lavabodan çıkınca arkadan biri sarıldı.
-Beni ozlemişsındir sevgılim.
Aksanlı konuşmasından anladığım üzere sesin sahibi JAKE'ti.
Neredeyse kaç aydır yazmıyorum umarım beğenirsiniz :-* öpüldünüz..
