Hayatta her şey mükemmel olmaz farkındayım fakat bir insanın hiç mi istediği bir şey olmaz anlamıyordum. Sanki tüm şanssızlıklar beni buluyordu. Pek konuşkan bir tip değilimdir , genellikle az konuşurdum ama herkesle iletişim kurabilir ve herkesi güldürebilirdim. İnsanlarla pek bi sorunum yoktur. Ama kime ne zaman tam anlamıyla güvensem her defasında değişiyor ve sanki beni zorla kötü biri yapmaya zorluyorlardı. Başardılarda...
Artık insanlara pek güvenemiyordum. Hep bi önyargı taşıyordum içimde insanlardan olabildikçe uzak durmaya çalışordum. Ama yapamıyordum her defasında birisi geliyor ve hayatımı sikip hiç umruna bile takmadan yoluna devam ediyorlardı ahh aptal kafam,insanlar ne kadar da kalpsizlerdi...
Lise sondaydım ve elektrik bölümünde okuyordum. Meslek lisesinde okumamdan dolayı staj yapmam gerekiyordu ve bu tam bir amelelik. (Stajer çaliş çaliş çaliş... Para? Para yook :d) neyse okula haftada iki gün, staja üç gün gidiyordum ve stajda çok yoruluyordum okulda ise genelde sınıfta müzik dinlerdim. Sınıftakiler,üç dört kişilik gruplar halinde takılıyolardı genellikle. Bi tek ben yalnızdım sadece sınıftan kendime yakın gördüğüm Recep vardı oda zaten çok sıcakkanlıydı. Sadece benimle değil neredeyse okuldaki herkesle iyi anlaşıyordu -bazen onu kıskanyodum- onun sayesinde başka sınıftan arkadaşlar edinmeye başlamıştım. 11.sınıflardan Efnan'a olan bakış açım tamamiyle farklıydı. Bazen gözgöze gelirdik ,gözlerinin içine bakarken suratında oluşan aptal gülümsemeyi farkedebiliyodum. Ama lanet olsun ki haftada sadece iki gün görebiliyordum. Bir gün kantinde Receple otururken yanımıza Efnan ve Müge geldi. (Müge efnanların sınıfından.) Biraz sohbet ettikten sonra lanet zil çaldı ve Efnan isteksiz bir sesle ''Bizim derse girmemiz gerek,görüşürüz'' dedi ve tatlı bir tebessümle masadan kalkıp kantinin kapısına gitti ben her hareketini itinaile takip ederken döndü ve el salladı. Bizim dersimiz bitmişti fakat eve gitmek istemiyordum çünkü Efnan ile daha fazla vakit geçirmek istiyordum. Ben tam hayaller kurmaya başlamışken Recep beni dürtüp ''Bizimla misin'' diyip güldü. Kafamı hafif çevirip -belanı sikerim çocuk- bakışını attıktan sonra karşılıklı koca bir kahkaha patlattık.
Tenefüslerde neredeyse yanımıza her dakika birileri gelip Recebe selam veriyorlardı. Bende rahatsız oldum ve kantinin önüne çıkıp yan taraftaki banklara oturdum. Tenefüs zili çalmıştı nedensizce kalbim hızla çarpmaya başlamıştı aslında nedensizce değildi ama tam bir mantıklı açıklama bulamıyorum daha tamamiyle tanımadığım birisi için oldukça heyecanlanıyordum. Kendimi hemen hayal kurmaya adamışken göz çeperlerimi sarmalayan ufak sıcak elleri hissettim. Bu Efnandı. Neşeli bir sesle ''napiyosun bakiyim burda'' dedi. Elim ayağım birbirine dolaştı ve bian konuşamadım ''hi-hiç ç oturuyorum'' Efnan karşımda öyle güzel gülüyordu ki onu o an alıp kaburgalarımın içine saklayasım geldi. Lanet olsun ben bu kıza abayı baya yakmıştım anlaşılan. Bir kaç saniyelik sessizliğin ardından, sesimin en kibar tonunu kullanmaya çalışıp ''otursana'' dedim. Ve onu daha yakından tanımak istediğime karar verdim.
- Nerde oturuyosun sen
+ Ataşehirde okula yakın sayılır sen?
- Kadıköyde oturuyorum bende uzak değilmişiz pek ya
+ Aa , evet ben zaten kadıköye hep gelirim
- Ne güzel numaranı versene belki bi şeyler yaparız
+ Tabi olur 05.. ... ....
- Tamamdır.
+ Ee senin dersin bitmedi mi?
- Bitti
+ Peki sen neyi bekliyosun o zaman? manyak mısın git evine uyu direk ohh miss valla
(Şimdi ne diyeceğimi bilmiyordum ona gerçek sebebi söylemek istiyordum fakat korkak iç sesim cesur isteklerimden baskın geldi ve zaman kazanmak için bir kahkaha patlattım)
-Bilmem Receple oturuyorduk kantinde öyle.
Buna inanmadığına adım gibi emindim biraz tebessüm etti ve ''deli'' dedi bende kocaman güldüm ve ellerimle saçlarını karıştırdım ve hep bozdum ''deli demek haa al sana'' bu ilk dokunuşumdu ve öylesine güzeldiki tarif edilemez bir his. Daha sonra kocaman güldük ve oda benim saçlarımı bozdu. Bunu başka birisi yapmış olsa herhalde ağzına tekme atar,gözbebeklerini kaşıkla oyar,suratına kızgın yag döker 64 yerinden bıçaklar , ayak bileklerini keser kafasına sıkıp asardım. Ama bunu yapan Efnandı ve çok hoşuma gitmişti. Ellerini yapmasını engellemek için tuttum ve biraz kendime doğru çektim kokusunu cigerlerime kadar soluyabiliyordum çok güzel kokuyordu kumral saçları dagılmıştı ve ela gözleri tam bana bakıyordu yüzü gülüyordu. Üzerinde okul t-shirtu ve pantalonu vardı elleri ufacıktı ama bana huzur veriyordu. Nefesi tenime çarpıyordu ve tam biraz daha yakınlaşmak ve kolumu atmak için cesaretimi toplamaya hazırlanırken zil çaldı ve ''gitmelisin sanırım'' dedim bana kafa salladı ve yanagını uzattı arkadasca yanaktan öpüştük ve ayağa kalktı ''Hadi sende daha fazla bekleme artık bu son dersim babam almaya gelicek ve kardeşimin okuluna gidicez'' dedi sesinde biraz endişe sezmiştim. Beni düşünüyordu ve çok mutlu olmuştum. Bilinçsizce tebessüm ettim,aynı şekikde tepki verdi. İsteksiz ama bir o kadarda mutlu bir tonda ''Peki canım görüşürüz'' dedim ve ayrıldık. Kantine girdim Recebin yanına gidip olanları anlattım ve numarasını aldığımı belirttim çocuk gibi sevinçliydim özgüvenim tavan yapmıştı. Eve gidip daha Efnanla konuşmam gerekiyordu daha şimdiden konuşacak konu düşünmeye başlamıştım ''Kardeşim hadi kalk gidelim'' Recep suratı asık yere odaklanmış ve bana cevap vermemişti suratına yavaşca bir şamar attım ''oğlum hadi kalksana'' irkilip bana dönen Recep ''sen git benim biraz işim var,yarın görüşürüz'' sesi pek iyi değildi ama bir an önce eve gitmek istiyordum. Ciddili bi şekilde''İyi misin sen ?'' dedim güldü bu benim içimin rahat etmesini sağladı ve kafasını sallayıp ''yok bi şey boğlum'' dedi bende birazda aceleci bi sesle ''iyi hadi yarın görüşürüz'' dedim ve çıktım ve direk eve gitmeye koyuldum. Neşem tavan yapmıştı. Etrafa resmen neşe saçıyordum. Beni daha önce böyle görmediklerine emindim. Çünkü en son bana uzaktan kumandalı araba alındığında bu kadar sevinmiştim. Eve gittiğimde eve şarkılar söyleyerek girdim ve girer girmez annemi öptüm direk odama girip uzandım. Annemin şaşırdığına emindim bir kaç dakika sonra yanıma geldi ve sevimli neşeli sesiyle ''Hayırdır sıpa ne bu neşe'' dedi gülüp ''hiiiiç'' dedim daha sonra lafladık bisüre konu hemen derslere geldi ve benin üniversite konum açıldı ahh neşemi bozamiyacaktın anne. Yatağa uzadım ve sebepsizce çok yorulmuştum yarın okulda yapıcaklarımla ilgili hayal kurmaya başlamışken uyuyakalmışım.
#########################
#########################
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Derin bir nefes
RomanceAmaçsızca yaşanan bir hayatın, gerçeklerle bodozlama çarpıştığı bir an...