bir meleğin beden bulmuş hali

İlk Tanışma

Tam bundan 12 yıl önceye, yolculuğa çıkmak için hazırmıyız.
Dünyada küçük bir toz parçası gibi hisseden su hayatının dönüm noktaların dan birinin  yaklaştığını bilmeden yaşarken, güneşli bir günde öğlen saatlerin de bir haber alır. Öğrendiği bir bu her ne ise onu heyacanını 10 katına çıkarttı. Su bu yaşadığı olayın hayatında neleri götürüp neleri getireceğini bilmiyordu. Kalbi hızla atarken farklı duygular yaşatan bu olay onda değişimlere yer açan hayatın, getirdiği bu hediye neydi? Düşünmeye başladı. İçinde bir hayat daha barındıran su artık iki hayattan sorumlu olduğunun farkına vardı. Yaşayarak öğreneceği onca şeyden belkide bir haber yaşarken bir kapıyı açarak yeni bir hayata ilk adımını attığını bilmiyordu ki ; ozaman haydi senle birlikte bu keşfe o kapıdan adım atarak birlikte çıkalım. Belki üzülecek belkide sevineceği o adım dünyaya gelen ruhen hissedilen o misafiri çağıralım. Minicik oluşmamış gibi görünen ama farkedilecek  kadar da  bir cisim içindeydi, bu küçük cisim ufacık ama hissi koskocaman bir tek kanatlı meleğin ta kendisiydi. Dünya ya gönderilmiş bu tek kanatlı meleğin henüz gözleri görmüyor du, gözleri kolları hisleri kısaca herşeyi suyla bağlantılı olarak gelişecekti. Beraber büyümek zorunda olduğijlarının farkına varan su ondan alacağı hisle ve allahtan alacağı güçle başarabilecekmi?
Başarı yada başarısızlık deneyimle olan bir hayat kısaca sı neyi nasıl gördüğün den ibaret değil nasıl hissettiğinde önemli. O kendini değerli yada değersiz hisseden melek ilk karşılaştığı olan bu suyla bağını çözememişken belkide neden dünyaya gönderildiğinin sorgusundaydı, geldiği yerden daha mı iyi bir hayat onu bekliyor bunu yaşayarak keşfetmek zorundaydı. Bir meleğin göklerin evrenin yer yüzünün hakimi olan Allahın tek sahibi olduğu onun dışında hiç kimsenin hükmünün olmadığı yerde özgürce hareket eden melek neden kurallarla dolu bir dünyaya gitmek istesinki. Acaba hiç itiraz etmiş olması mümkün müydü! Yada hiç sorgulamadan bu hayata gelmeye hazırmıydı bilmiyoruz, bunu zamanla göreceğiz. Geldiği yeri su bilemezdi ama yaşayacağı yeri biliyordu ozaman tek kanatlı meleğin bir rehbere ihtiyacı vardı. Geldiği bu hayata ne gibi bir katkısı var onuda yaşayarak anlayacağız, ilk adımı sudan geldi onla iletişime geçti su onla konuşmaya başladı bu tanımadığı su onla neden bukadar ilgilensin ki şaşkınlık içinde olan tek kanatlı melek çekimser olsada, onla bağlantısını zamanla çözecek kadar zeki ve anlayışlıydı. Su merhaba diyerek ilk kelimesini seslendi, öncelikle beni seçtiğin için tüm bedenim ve kalbimle sana teşekkür ederim diyerek seslendi, tek kanatlı melek susarak bu sesin nereden geldiğini anlamaya çalışıyordu, düşünceleri hala oturmamış küçük meleğin dinlemekten anlamaya çalışmaktan yapabileceği henüz bir şey yok tu, ozaman bu sesi benimsemesi gerektiğini düşündü. Su hiç bıkmadan onla ara ara konuşmaya başladı diyaloğu gayet yumuşak ve huzurluydu, sebepsiz bir şekilde de olsa minik melek ona gün geçtikçe alışıyor benimsiyor adını koyamadığı hissi yaşıyordu. Su sustuğunda merak ediyor ne yaptığını düşünüyordu, suyun sesi dışında da sesler duymaya başladı, gürültü lü sakin hoş yeri geldiğinde boş sesler. Suyun gözlerinden görmek ona zor gelmemeye başladı. Minik meleğin bir vücüda ihtiyacı vardı bu gideceği yerde insan oğlunun yaratılışındaki mücizevi sistem ona da sunulmuştu, oysa o güne kadar bunlara ihtiyacı bile yoktu. Zamanla oluşacak bir bedene girmişti artık uyum sağlamak zor mu? kolaymı? Görecek ti. Su dünyayı tanıtmaya başlamıştı bile sürekli, suyun gözleri neyi görüyor ise minik mesleğinde gözleri onu görecek miydi; göremiyor sadece duyuyordu kafasında oluşan cisimler vardı görmeye başladığında bunları tanıması zaman alacaktı. Renkler bedenler cisimler hepsi yavaş yavaş gelecek meleğe ozaman şimdi meleğin ilk tanıştığı Su dan sonra küçük Gamze ye geçelim melekten bir haber olan Gamze kıvırcık saçları olan nazik, sempatik, duygusal, zeki, ve daha güzel bir sürü özelliği olan bir kız çocuğuydu. Hayatlarına üç kişilik bir aile iken dördüncü gelecek bir bireye hazır olmayan şeker mi? Şeker bir küçük insandı. Su onu minik melekle tanıştırdı Gamze şaşkınlık içinde kaldı, buna hazır değildi çünkü, hazırlanması bu meleğe zaman alacaktı alışması. Ağladı önce onu unutup meleğe daha fazla vakit ayırmasından korkmuştu, kızdı Su ya sen beni hiç düşünmüyor musun? Su tabiki düşünüyorum ama beraber paylaşarak bu hayatı anlamlı yaşayacağız diye cevap verdi, eğilip saçlarını okşayarak yanağını öptü sen benim için hep aynı kalacaksın seni sevmekten vazgeçmeyeceğim dedi Su. Gamze her ne kadarda şaşkınlığından kurtulamasa da minik meleğe şaşkın bakışlarıyla boş boş baktı, minik melek görünmüyor hatta saklanıyordu, kendini bu ufak sorundan sorumlu tuttu. Yapabileceği hiç bir şey olmadığının da farkındaydı. Bir başka meleğin hayatına bir süpriz olarak gelen minik melek biraz buruktu, sonra bir sessizlik oldu bir süre neler oluyordu dışarıda kestiremiyor merakla bekliyordu bir adamın sesini duydu kesik kesik bulunduğu yer şimdilik minik meleğin güvende olduğunun da bir işareti idi. Adam sanki onu bekler gibiydi sesi şen şakrak keyifli ve yumuşak huzurlu güvenli geliyor, hatta bu adam ona ikinci koruma gibi hissettirdi. Utangaç minik melek tanıdığı bu sesleri sevecekmiydi göreceğiz. Su genelde yoğundu sürekli bir koşturmaca içinde geçen saatler ve ara ara dinlendiğinde de sakince minik meleğe seslenen bir kadındı. Minik meleğim senin adını hala düşünüyorum ama bir türlü bulamıyorum olmalı mı onuda bilmiyorum, diye seslendi minik melek şaşkınlıkla dinlemeye başladı. Cinsiyetin bile belli değil ama benim için şeklin düşüncen cinsiyetin bir önemi yok. seni sen olduğun için seveceğim ve koruyacağıma söz veriyorum diyerek meleğe seslendi ve melek birşey hissetti ona dokunan bir şey bu Su olabilirmiy di? Tabiki de Su dan başkası olamazdı. Keyif veren tam ne hissettiğini bile bilmeyen bu his dokunuşlar iyi gelmeye başladı minik meleğe o arada tabi seside uzaktan ama bir okadar da yakından gelen Su yun sesinden başkası olamazdı. Dinlemeye başladı sustuğu zamanlar Su yu merak etmiyor değildi, suyla garip bir bağı vardı sevgi denen duygu başlamıştı aralarında. Günler haftalar geçmeye başladıkça minik melek te değişmeye başladı. Vucudu duyguları düşünceleri yavaş yavaş gelişmeye devam ediyordu, sonunda bir cinsiyeti de oldu çok mu önemli cinsiyet onuda bilmiyordu minik melek olmalımıydı onada emin değildi, tabiki önemli değil Su için bu kesinlikle önemsizdi, her neyse madem bu geldiği yerde önemli yada önemsiz insanların bakış açısıyla yorumlanacağı için onların dilinde bir cinsiyet olmalıydı ve oldu da iki cinste olan insan ırkına bir erkek melek te dahil olacaktı, meleğin bana göre cinsiyeti olmamalı, her neyse konudan uzaklaşmadan devam edelim. Minik meleğin günleri kovalayan haftaları aşan aylar geçen zamandan sonra ilk sıkıntılı sorunlarla ilgili olaylar yaşanacağından bir haber sakin bir hayat yaşayan melek, Su yun ağlama sesiyle irkilir, neydi Su yu bu denli üzen haber. Bir şeyler tersine mi ilerliyordu su için bunda minik meleğin de payı varmıy dı yoksa ikisinin de dışında gelişen bir durumla karşı karşıyamıydı minik Melek ve Su, yoksa bu diğer ailenin üyelerini de ilgilendiriyormu? Birlikte öğreneceğiz.