Bölüm 1

35 8 11
                                    

"Anneeeeeğhhh ben çıkıyorum!!!"
Kapıyı açıp dışarı çıktım.

Küçük kardeşim ,bende gelecem diye ısrar etse de onu tuvalete kilitleyip kimse farketmeden kaçtım. Birde onu sırtımda yük gibi taşıyamazdım.

Elimdeki tesbihi sallaya sallaya caminin yolunu tuttum. Bizim ev camiye biraz ters düştüğü için etrafta in cin top oynuyordu. Sanki onları görebiliyormuşum gibi etrafıma bakıp 'Selamünaleyküm' dedim. Cinler her zaman kötü olacak değil yaa belki Allah 'ın selamını verirsem beni çarpmazlar hehehe.

"Aleykümselam" Töbe Bismilahirrahmanirrahim arkamda gelen sesle put gibi olduğum yerde kesildim. Bana doğru  adım sesleri duymamla elimdeki tesbihi fırlatıp kaçmaya başladım. Hayır yani pek iyi bir insan olmayabilirim ama cin çarpacak kadarda kötü değilim yani. Değilim değil mi?

Tamam belki kardeşimi tuvalete kitlemiş olabilirim. İbneliğine lambasını da söndürmüş olabilirim. ,babaennemin terliğinin içine oyuncak böcek koyup kalp krizi geçirmesine sebebiyet vermiş de olabilirim ,tamam bide Neriman teyzenin kümesinden yumurta çalıp o yumurtaları da ona geri satmış olabilirim, şimdi de namaz kılmak için değilde eğlencesine camiye gidiyor da olabilirim ama bu benim kötü biri olduğumu göstermez değil mi?

Ayağımın taşa çarpmasıyla amele sümüğü gibi yere yapışmam bir oldu. Adım sesleri daha çok yaklaşırken aklıma gelen bütün duaları okumaya başladım.

Biri kolumdan tutup beni ayağa kaldırdı. Gözerim kapalı bir şekilde duaları okumaya devam ederken sadece süphaneke duasını bildiğimi fark edip kendime saymaya başladım. Keşke kuran kursunda en çok tesbihi kim toplayacak oyununu oynamak yerine süreleri ezberleseydim.

Etrafımda birden fazla cinin olduğunu farkettimde süphaneke duasını da yanlış ezberlediğim fark ettim.

"Galiba şoka girdi. Ciinn! Çantamdan suyu verde ona verelim." İnanamıyorum gerçekten cinmiş. Hemde insan dili de biliyorlar.

"Nolur beni çarpmayın bir daha asla günah işlemeyeceğim söz veriyorum. Neriman teyzeden de helallik isteyeceğim." Derin bir nefes alıp gözlerimi korka korka araladım.

Karşımda yedi tane ultra yakışıklı cin görmeyi planlamıyordum. Vay bee afet bunlar afet. Acaba çarpıldım da cennete mi düştüm.

Elindeki şu şişesini uzatan çocuktan şu şişesini alıp depeme diktim. Ohh be rahatladım demek cehennemlik değilmişim. Tavşan dişli olan yanıma yaklaşık şimdi daha iyi misin? Diye sordu. Kafamı olumlu anlamda salladıktan sonra en uzun boylu olan

"Biz camiyi arıyorduk da acaba nere de biliyor musunuz?" Diye sordu. Demek cennette de cami varmış.

"Valla bende yeniyim hiç bilmiyorum ki" dedim. Sonuçta cennete geleli kaç dakika oldu ki? Aralarından biri beraber aramayı teklif edince kabul ettim. Bu arada cennet aynı dünya gibi. Bir dakika bir dakika ,burası bizim mahallenin aynısı değil mi yaa?

Cennette olmadığımı farkettiğimde yanımdaki ultra yakışıklı çocuklara çaktırmamaya çalıştım. Deli olduğumu düşünmelerini istemem. Eee o zaman beni kovalayan cinler nerde?
Yavaşça benimle birlikte yürüyen kişilere baktım. Düşündüğüm şey olamazdı değil mi? Sakin olmalıydım ,bana su veren çocuğa biz daha tanışmadık değil mi? diye sordum. Ahh evet diyip elini bana doğru uzattı.

"Benim adım cin. Senin adın ne?"

Selamm. Yeni bir kitapla geri döndüm. İlk kez bu tarz bir kitap yazacağım. İnşallah hoşunuza gitmiştir.

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

BTS ile Teravih NamazıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin