Merhaba güzel okurlarım;
Siz bu hikayeyi okurken üstteki müziği dinleyerek duygularımı bu kitaba döktüm... Sizde okurken bu müziği açın ki birlikte olalım:")
*O gökyüzündeki yıldızlar gülmüyor hep, sadece parlıyor...*
...
Merhaba, ben kim miyim?
Böyle sorduğunuzu duyar gibiyim ben Aslı Şen hayalleri olan bir kız her zaman bıkmadan usanmadan renkli hayalleri olan bir kız, ne kadar bu hayatta destekçisi olmasa bile yine hayalleri olan bir kız hep inandım tesadüflere hep inandım hayallere belkide yorulduğum için inanıyorumdur belkide gerçekten inanıyorumdur. Kim bilir ama bildiğim tek şey var ki ben artık çok yoruldum...
"Anne! ben çıkıyorum..."
"-Çıkkk!.."
Okula doğru yola çıkmıştım. Herkes servisle okula giderken ben hep yürüyerek giderdim.
Yine her zamanki gibi yürüyerek giderken burnumda bi ıslaklık hissettim, korktum neden korkar ki bi insan ama dalmıştım işte nedenini bilmiyordum... O derin düşüncelerden sıyrılp günümüze geri döndüm o benim bitmiş yorgun olduğum güne farkettim ki evet evet yağmur başlamıştı. Tabiki kenara gidip yağmurdan kaçmadım. Yine yürümeye devam ettim zaten ben bu zamana kadar neyden kaçmıştım ki bundan kaçıcam. Okula gelmiştim sınıfa girdiğim an Ayça koşarak endişeyle yanıma geldi, evet beni benden daha çok seven Ayça benim şu hayatta sevdiğim tek kişi.
"-Aslııı?! Kızım bu hal ne ya sırılsıklam olmuşsun sen ne zaman kendine önem vericeksin. Off!.."
Ayça ben ne zaman kendime önem vericem biliyomusun o evden sonsuza dek ayrılınca ya daa... Somurtkan bi ifadeyle bu kelimeyi söylüyeceğim benim bile aklıma gelmezken hemen sustum.
"-Ya da ne Aslı?..."
"Yok bişey" diyip geçiştirmeye başladığımda Aslı o kelimeyi anlamış gibi baktı bana çok korktu ve gözünü ders boyunca benden ayırmadı.Evet belki bazılarınız anlamadı ama,ben ÖLMEK istiyordum,evet evet ölmek istiyordum ben gün boyunca bu kelime zonkladı kafamda...
Yolda giderken yaşadıklarımı düşünüyordum, siz merak ediyorsunuz anlatayım size ben üvey anne ve babası tarafından şiddet gören bir Aslı...
Eve geldiğimde üvey annemin kapıda beklediğini gördüm, nolmuştu ki yine beni neyle cezalandıracaktı?
"-Sen nerdesin?" Etrafıma baktığımda havanın çoktan karardığını gördüm anlaşılan yine yürürken dalmıştım. "Şeyy...Be- en öz-ür dilerim."
İçeri geçtiğimde yine mağruz kaldım o şiddetlere odamda oturuyordum.Yemek yedirmedi bana herzaman ki cezaları,
Alışmıştım bunlara her zamanki gibi babamı doldurmuştu yine o da bi posta bağırdı bana odamdaydım yatağıma uzandım müziğimi açıp ledlerle süslediğim camımın kenarına geçip düşündüm. En sonunda bıraktım düşünmeyi neden mi?
Çünkü...
Gidiyordum... ÖLÜME çok saçma gelicek size ama benim yerimde olsanız bunlardan daha fazlasını yapardınız...
Kalktım zaten evimizin 1.katındaydık. Herkes uyumuştu, penceremden çıkarken yere düştüm ama ses çıkmadı bu bile bana yeter
He! bu arada evden çıkarken çok kısa bişey yazdım...
Baba bu lafım sana annem olsaydı böyle olmazdı...
...
Her zaman gittiğim bir uçurumun kenarı vardı. Ad bile koymuştum o uçuruma SONSUZLUK o beni sonsuzluğuma götürecekti, anneme...