~JESUS İN L.A.
Bu çocuğu 2 sene önce hayatımdan silmiş olmam gerekiyordu.Şapkamı buruşturmuş elimde tutuyordum.Neden hala hiç bir şeye değmiyecek biri için kendimi üzüyordum.Yağmur hafif hafif bastırıyordu.(Müq bir klişe yazmasam olmaz AHAHDSAFHFEFFGRB)
Cidden bugün yaşadığım en boktan günlerden biri olabilir.Ne diye onunla buluştum ki ah tam bir aptalım.Sağanak başlamıştı,hangi ülkede yazın hava derecesi 3 olup yağmur yağabilir . Gerçi 1 hafta sonra okullar açılacaktı.Bunları düşünürken iyice sırılsıklam olmuştum.
Buluştuğumuz kafenin hafif ötesinde ve yol kenarında olan bir bara geldim.Aslında , o bara fazla girmek istemiyordum.Çünkü orası eskiden Yoongi,ben ve Yugyeom'un bir çok kez buluşup içtiğimiz bir yerdi.Ama kafeyi kapatıyorlardı.Ve sanırım gidebileceğim tek yer şuanlık orasıydı.
YOONGİ Saat gece yarısına yaklaşıyordu.Hoseok hala eve gelmemişti.Kiminle nerede buluştuğunu da söylememişti bende sormamıştım açık olmak gerekirse.Sağanak başlamıştı neredeyse fırtına kopucaktı.Ağh hala dışarıda ne yapıyordu.Hoseok beni bazenleri gerçekten delirtiyordu.
HOSEOK
"En ağırından lütfen."dedim adama bakarak.
"Beyfendi emin misiniz?"Bugün içmeye gerçekten ihtiyacım vardı.
"Evet lütfen bir şişe alabilir miyim?"
"Ama bu içkinin bir bardağı bile sizi sarhoş edebilir."
"Kolay kolay sarhoş olan biri değilim şimdi lütfen şişeyi alabilir miyim?"Adam bana tuhaf bir şekilde baktı ve şişeyi uzattı.
Yaklaşık bir saattir içiyordum Yoongi beni en az on kere aramıştı ama hiç birine cevap vermemiştim.Berbat hissediyordum çünkü beni tekrardan üzebilecek birine güvenmiştim.Gerçekten çok saftım artık kendimi toparlamam gerekiyordu.Saçma sapan bir insanın 2 sene sonra ortaya çıkıp bazı şeyleri mahvetmesine izin veremezdim.
Şişeyi nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde bitirmiştim.Saat gece 02:00'a yaklaşıyordu.Gerçekten saat çok geç olmuştu.Yoongi'nin 2 dakika da bir olan aramalarına dayanamayıp telefonumu kapatmıştım.
/-YOONGİ-/ Nerdeyse bütün barları,kafeleri ve sahil kenarlarını gezmiştim.Bu saatte dışarıda ne yapabilirdi ki.Aramalarıma cevap vermiyordu.Ve bu beni cidden delirtmek üzereydi.Eğer içmeye gittiyse Hoseok çok çabuk sarhoş olan biri değil.Ama içmeye onu üzen birisi için gittiyse bunun sonu kesinlikle çok iyi sonuçlanmaz.Yaklaşık 2-3 saattir dışrıdaydım ve onu arıyordum.
En sonunda Yugyeom ve Hoseok sevgiliyken sürekli buluştukları bir barın önüne geldim.
/-FLASHBACK-/
Hoseok,Yugyeom ve ben okul çıkışı buluşmuştuk ve öylesine yürüyorduk.
"Birşeyler içmeye gitsek mi?"
"Nereye gidebiliriz ki senin bir fikrin var mı Yoongi?"
"Evet,sahil kenarına yakın bir bar biliyorum yol kenarında ,çok hoşunuza gidicek."
"Hadi gidelim o zaman."
BARDAN ÇIKTIKTAN SONRA-
"Burası gerçekten harika bundan sonra hep burda buluşalım.Hem buranın yakınında kafeler de var ne dersin Yugyeom?"
"Olur Hoseok burası benimde çok hoşuma gitti."
/-GÜNÜMÜZ-/
Bar mı?Oraya neden gitsin ki.Umarım buluştuğu arkadaşı Yugyeom değildir.Ah bana niye haber vermiyordu ki.Büyük ihtimalle o bara gitti.Yanımda ne kadarım var. 80.000 won mu?Umarım çok içki içmemiştir.Arabayı kaldırımın yanına park ettim.
Cüzdanımdan çıkardığım paralarımı tekrar cüzdanıma koydum.Ve içeri girdim.Etrafa biraz bakındıktan sonra köşede içmekten neredeyse bayılıcak olan Hoseok'u gördüm.Koşarak onun yanına gittim.
"HOSEOK!"diye bağırdım.Yanıma hafif ağlayarak geliyordu.Bir yandan da birşeyler mırıldanıyordu.Ama ağladığı için hiçbir şey anlayamıyordum.En sonunda yanıma geldi ve belime sarıldı.Ben de ona sarıldım ve boş olan masalardan birine oturduk.(olm niyeyse çok soft oldum.)
"Nerdesin sen kaç saattir seni arıyorum."
"Yoongi biliyor musun?"
"Neyi biliyor muyum?"
"Yugyeom bu yaz nişanlanıyormuş."Kesin o gerizekalıyla görüştü.Derin bir nefes aldım."Olabilir siz ayrılmadınız mı sonuçta.Seni ilgilendirmiyor."
"Doğru...""Neyse sen arabaya git ben de içkilerinin parasını ödeyip geliyorum."Dedim ve arabanın anahtarını ona verdim.En azından yüreyebiliyordu.İçkilerinin de en başta yarısını ödediği için param rahatlıkla yetti.
ERTESİ SABAH
/-HOSEOK-/
Yoongi'nin yüzüme fırlattığı suyla kalkmak zorunda kalmıştım.Sanırım yaklaşık yarım saattir beni uyandırmaya çalışıyordu.Başım gerçekten çok ağrıyordu.Dün gece hakkında hiçbir şey hatırlamıyordum.
"Yoongi,saat kaç?"
"13:28"
"Vay canına ne kadar çok uyumuşum.Dün gece ne oldu?Bir bara gidip içtiğim yere kadar hatırlıyorum.Ama sonrası hakkında bir şey hatırlamıyorum."
Yanıma uzanıp anlatmaya başladı.Ama bir şey dikkatimi çekiyordu
"Çok birşey olmadı seni aramak için bütün şehri gezdim.Daha sonra içtiğin içkilerin hepsini ödemediğin için ben ödedim.Bir de ne kadar içtiysen artık üzerime kustun."
"NE!Çok üzgünüm kendim de değildim biliyorsun.Bu arada senin boynun niye kızarık?"
"Hatırlamıyor musun?"
"Hatırlasam sana sorar mıydım?"
"Tanrım,böyle bir şeyi nasıl hatırlamazsın."Ne diyor bu ya.Lüttfen düşündüğüm şey olmasın.Tamam onu biraz çekici buluyor olabilirim.Ama lütfen öyle bir şey olmasın.
************
Çok müq bir yerde bitirdim.Normalde fazla argo konuşan
ya da küfür eden biri değilim ama yazasım geliyor.
NEYSE
SİZİ MORLUYORUM<3<3<3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Take me to the sky[]sope
Fanfiction"Yoongi dudakların " "Ne olmuş dudaklarıma" "Hiiiç-"