Ülkece zor dönemlerden geçtiğimiz bir zaman dostum James ile evde otururken ben gazeteleri okuyordum o ise başbakanın intiharını çözmek için olay yerine gidecekti . Gazeteler başbakanın intiharından başka bir şey yazmıyordu. Ama dostum James onun bir intihardan fazlası olduğunu iddia ediyordu, tam da başarıya ulaşmaya ramak kala kim intihar eder ki diye düşünüyordu. beş dakika sonra yanıma gelerek "Hadi John gidiyoruz" dedi ve kapının önüne çıkıp ilk taksiyle olay yerini görmeye gittik, James, ben ve Agusto başbakanın evine girdik, karşımızda kendini iple tavana asmış başbakanımız vardı. James hemen cesedi incelemeye koyuldu. Yaklaşık beş dakika kadar cesedi inceledi ve bize dedi ki "Evet beyler, bu bir intihar değil, cinayet" dedi. Agusto ve ben aynı anda "Nasıl olabilir?" dedik. Sevgili dostum James sırayla açıklamaya başladı "Cesede iyi bakın, üstündeki gömleğin düğmeleri açılıp geri kapatılmış, altındaki sandalyeye bakın, bir insan can havliyle de olsa bu kadar uzağa itemez, ilk dediğime odaklanmanızı istiyorum şimdi, düğmeler açıp kapatılmış çünkü..." dedi ve gömleğin düğmelerini açtı ve kalbindeki bıçak izini gösterdi. Olay yerindeki herkes şaşırmıştı, çünkü herkes bunu basit bir intihar zannediyordu. Ama James sonradan cesedin cebindeki bileti çıkardı ve de bir mektup, ve ardından "Eh arkadaşımız sanırım tam kaçmayı planlıyormuş, mektubuna göz gezdirelim bir de." Dedi ve James'in şaşırmış bir yüz ifadesi aldığını gördüm ve "Ne?, ne yazıyor orda?, hey James?" ve James mektubu okumaya başladı. "Hey James bu mektubu bulacağını biliyordum, sana selam ve sevgilerimi iletiyorum, tez zamanda karşılaşma dileğiyle. KERBEROS". Ardından"Bu nasıl olabilir James? nasıl bilebildi, ve bu Kerberos'da kim?". Ve James'i uzun zamandır ilk defa böyle gördüm."İ-inan bilmiyorum John, ben de ilk defa böyle bir durumla karşılaşıyorum, ama şu an boş ver bunu sonra incelemeliyiz olaya geri dönelim." dedi ve devam etti "Yani kurbanımız aslında önceden öldürmüş ve buraya yerleştirilmiş, ve bunu yapan profosyonel bir ekipmiş sanırım çünkü ne parmak izi ne de başka bir kanıt, sadece göğsünde bir bıçak izi ve bana bırakılmış bir mektuptan başka." dedi ve dışarı çıktı, bir sigara yakarak"Anlamıyorum ama bu durum beni biraz da olsa endişelendirdi". "Ne, koskoca sen James Koios mu endişelendin? Hayatta inanmam" diyerek güldüm. O ise buruk bi gülümsemeyle bana baktı. Ardımızdan Agustos bize katıldı. "Ee, ne düşünüyorsun James?". "Bu bir cinayet, ve kimin yaptığı belli değil, Bir isteğim olacak, evin her yerinden parmak izi alın, bir şeyler çıkarsa testleri yaptırıp beni çağırmanı tavsiye ederim Agustos" Dedi. "Hayır James o konuda değil başbakanın cebinden çıkan mektup konusunda ne düşünüyorsun?". "Ha o, Kerberos ismini ilk defa duydum, henüz bir şey bilmiyorum ama öğreneceğimden şüphen olmasın Agustos". "Ah, merak etme hiç şüphem yok Koios" diyerek güldü. Ardından "Parmak izlerini bulursam sonuçlar çıktığında seni ararım, görüşmek üzere James, görüşmek üzere John"Dedi, biz de aynı anda "Görüşürüz" dedik ve taksiye bindik. Taksi'deyken James düşünceli gözüküyordu, emin olun o düşünceliyken bir şey sormak veya konuşarak onu sinir etmek istemezsiniz. O yüzden ben de sustum ve eve kadar takside mutlak bir sessizlik oluştu. Ardından beraber eve girdik ve girer girmez James benden bir şey rica etti "Ağabeyimi arayıp sorar mısın, Kerberos ismini bir yerde duymuş mu?" Ben de "Neden sen arayıp sormuyorsun, senin ağabeyin sonuçta" dedim. "John, sen sadece sana dediğimi yap ve beni bilgilendir ben kendi odamda düşünüyor olacağım" dedi. "Ben de pekala madem öyle diyorsun seni bilgilendiririm" dedim. Ve ağabeyi Andre'yi aradım onun cevabı ise "Kerberos bir yer altı mafyasıdır bir sorun mu var?.". hikaye gittikçe garipleşiyordu çünkü Mafya James'e bir mektup yazmıştı. Bu konuyu James'e haber verdiğimde yüzünde ki ifadeden şaşkınlığını anlıyordum. "Sevgili dostum, sonuç olarak bir intihar görünümlü cinayeti ortaya çıkardık, önemli olan bu, bu konuyu daha sonra incelememiz gerektiğine inanıyorum, daha çok ipucumuz olduğunda." James cümlesini bitirdi ve telefonu çaldı, arayan Agustos'tu bizi merkeze çağırıyordu, beraber gittik ve gelen parmak izlerinin kime ait olduğuna bakıyorduk. Karşımızdaki ismi görünce ise neredeyse bayılacaktım. "Hades Erebus". James'in bu isim hakkında hiçbir bilgisi yoktu , başbakanın intiharını düzenleyen Mafya James'e bir not bırakmıştı. "Bu adam neredeyse hayalet nerede olduğuna dair hiçbir ipucu yok ve şaşırtıcı olan sabıka kaydı da yok.". James "Bu işin arkasında bir yeraltı mafyası var ve benimle uğraşıyor, bu adamın onlarla bir alakası olmalı, en iyisi ağabeyime sormak." James ağabeyini arayarak durumu iletti ağabeyi ise bu kişinin bir hayalet olduğunu, bir sürü hırsızlık, cinayet, bazı terör olaylarının arkasında bu ismin olduğunu ama Hükumetin hiçbir zaman suç üstünde yakalayamadığı için bir şey yapamadığını söyledi, James de teşekkür ederek telefonu kapattı. "Beyler, sanırım elimizde bir Özel Suçlu var ama kimse böyle olduğunu kanıtlar nitelikte bir şey bulamamış, o yüzden sabıkası yok normal bir vatandaş gibi görünüyor. Sanırım Özel Suçlumuz benimle bir görüşme yapmak istiyor." Dedi. Ve James'le beraber eve yürüyerek gittik. Eve vardığımızda "Bir davayı çözmenin başarısıyla birlikte içimde garip bir his var, sanırım bir şeyler yaşanacak ve bazıları zarar görecek." Dedi. Bunun ne anlama geldiğini sorduğumda hiç aldırış etmedi, ben de boş verip biraz uzanmıştım uyuyakalmışım, uyandığımda James hala bir şeylerle uğraşıyordu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Işıklı Ev
Mystery / ThrillerÇocukluğundan beri gizemleri ve çözülemeyen davaları araştıran James Koios ve hep yanında olan sıkı dostu John Hermes ile geçen sayısız davalarından sadece birkaçını anlatan Işıklı Ev sizlerle. "Bir işe başladığımızda ne kadar değişirsek değişelim...