5•

78 15 2
                                    

Önceki bölümde:
Loren'in koluna girdim ve birlikte hiç bilmediğim bir yere doğru yürüdük. Sessiz koridorlardan geçip bir odaya girdik. Oda çiçeklerle doluydu ve ortada standın üstünde devasa  bir kitap vardı. Bu kitabı hatırlıyordum sanki. Annemin kitaplığında gördüğümü hatırlıyordum. " Bu kitap ne tam olarak?" diye sordum kitabın yanına yürürken. Loren yanıma gelirken " Kehanetler kitabı." dedi. Seninle önceki hayatımızda tanışıyorduk hatırlıyor musun?  Daha doğrusu 'eski hayatım' diye adlandırdığın o zamanlarda." Yüzüne dikkatlice baktım. Vereceğim tepkiyi merak ediyordu. Bir şey söylemek istemedim. Söylenecek bir şey de yoktu zaten. Kitabın kapağını tam açıcaktım ki Loren beni durdurdu. " Sadece klise ayinleri sırasında açılır. Yarın pazar, o zaman bakarsın." dedi. Aklıma kızlar geldi." Kızlar nerde?" dedim endişeyle. Güldü ve elimi tuttu " Merak etme bir şey yapmadım. Misafir odasındalar, gel seni götüreyim." dedi.

Rose'den :
Loren'in birden yüzümü   tuttu  ve kendine çekti. Derin bir nefes alıp dudaklarımı dudaklarına yapıştırdı birden ...
3 saat önce:
Loren ile birlikte kızların yanına gittik. Kapıya kadar geldikten sonra Loren bana döndü " Ben sizi yalnız bıraksam iyi olur. Hem benim halletmem gereken işler vardı. Kendine iyi bak tamam mı?" dedi. Konuşacak mecalim kalmamıştı bu yüzden sadece başımı salladım. Devasa kapıyı açınca karşımda koltukta oturan kızları gördüm." KIZLAAAR." diye bağırarak odaya girdim. Jisoo güldü ve " Bir kraliçeye böyle bağırmak hiç yakışmıyor." dedi. " Öff, ne kraliçesi ya ." diyerek yanlarına oturdum ve onları benim kraliçe olarak seçildiğimi fakat bunun benden saklanması ve kızların da saraya konuk olması gerektiği anlatan bir mektup aldıklarını dinledim. " Ya size bir şey olsaydı? Ya bu bir yalan olsaydı kızlar!?" diye sitem ettim kızlara ilk ama Jennie kafama hafifçe vurdu ve " Saraya geldik zaten salak kim ne yapabilir burda?" dedi. Aslında bir yana haklıydı da . Kral bizi istese zorla getirttirebilirdi de. Kızlarla bir süre daha konuştuktan sonra ayağa kalktım " Kızlar muhabbetinize doyum olmaz ama ben bir kralın yanına uğrayacağım." diyerek sarıldım hepsine. Kapıdan çıkıp ayaklarımın beni götürdüğü yere gittim. Buraya daha önce hiç gelmemiştim ama adım gibi biliyordum sanki her yeri. Aklıma 16 yaşım geldi birden bire. Sanki böyle bir koridorda koşuyorduk birisiyle. Sanki Loren'le bu koridorlarda el ele koşuyorduk.. o an aklıma dank etti her şey. Yeminimiz , aşkımız, yaptıklarımız, yaptıklarım ve günahlarımız..
Koşarak Loren'in odasına girdim. Arkası dönük bir şekilde oturmuş kitap okuyordu. Kapısı birden açılınca sinirle döndü ama beni gördüğünde yüzündeki sinirin kaybolduğunu farkettim. Koltuktan kalktı ve yanıma gelip kapıyı kapattı. "Biliyorum alışkın değilsin ama sonuçta ben de bir kralım. Bu ne cesaret böyle." diyerek gülmeye başladı. Hatırladığımı anlamasını sağlamalıydım.
Sağ elimi kaldırdım ve kalbimin o tarafa koyup mırıldandım." Sonsuza kadar ay ışığı altında yemin ederim." Loren şok olmuş gibi bir ifadeyle bana bakıyordu. Gülümsedi." Sen bunu nasıl hatırladın?" diye sordu." Bilmiyorum, senin odana gitmek için kızların yanından ayrıldım ve koridorda burayı hatırladığımı hissettim. Bırayı hissetmedim hayır, seni hissettim..."
Loren elleriyle yüzümü  tuttu ve kendime çekti birden .Derin bir nefes alıp dudaklarımı dudaklarına yapıştırdı...
•••••••••••••••••••
Biliyorum çok beklettim. Kusura bakmayın lütfen sınavıma çalışıyordum bu yüzden giremedim buraya. Ama telafi etmek için böyle küçük bir bölüm yazdım hemen ve biraz üstü kapalı yazdım. Açıkçası heyecanlıyım çünkü diğer bölüm aşşırı heyecanlı. Sizi seviyoreeee😘

Loren's sinner queen|| Lorense fic• Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin