Jiminden
"Hassiktir"
Kucağıma atlayan rosenin sesini duyduğumda kafamı geri çektim...oda aynısını yaptı.Birbirimize iki şapşal gibi donarak bakıyorduk...
Gözlerimiz,gözlerimize odaklı iken ne saçma bir durumda bulunduğumuza kanaat getirdim. Ama gözlerimi çekmedim...Pürüzsüz cildinde gözlerimi gezdirdim. Oda aynısını yaparken gözlerine tekrar odaklandım.Neden gözlerine bakınca içim bir;Tuhaf oldu.
Bilmiyordum...Ve bu bakışmanın anlamsızca neden bu kadar uzadığınıda bilmiyordum.
"Ş-sey kusura bakma ben seni unniem sandım."
Biraz alay geçsem ne olurdu?
"Demek unnien gelincede böyle bir yükün altında kalacaktı...of belim"
"Anlamadım? "
Yalandan buruşturduğum yüzümü gevşettim.
"Diyorum ki kaç kilosun sen?"
"41 de sen neden bunu soruyorsun?" Tek kaşını kaldırarak söylediği cümle ile gülme isteğimi bastırmaya çalıştım.
Ayrıca 41 mi Oha lan bu kız ne yiyor? Zaten kucağımda iken de bir bebek hafifliğinden eser yoktu.
"Oha lan yeme beni . Belim kırıldı diyorum... sen en az 55 varsın o kesin yani böyle bir bakınca da sişko birşeysin zaten"
Gözlerini büyüterek bana 'ciddimisin' bakışı attı.
Sonra gözlerini kaçırdı. Üzüldümü o yoksa ben mi yanlış anladım."Ağır olduğu mu ve kilolu olduğumu biliyordum! Arkadaşlarım beni kırmamak için öyle söylemiş demek...Gerçeğin farkına vardırdığın için teşekkür ederim. Belin içinde Özür dilerim." Sol gözünden bir göz damlası aktığını görünce şaşkınlık içerisinde kaldım. Cidden alınmış mıydı?!
Eve hızlıca girip kapıyı kapattığında işlerin cidditiyetine vardım.
Arkama döneceğim sırada kapıdan gelen hıçkırma sesi ile içimde pişmanlık duygusu hissettim.
Ben...
Onu kırmak istememiştim.
Sadece şaka yapmıştım neden bu kadar alındı ve ınandi?bilmiyorum...
Ne yapmalıydım? En iyisi yalnız kalmasıydı, belki kendine gelir ve bunun bir şaka olduğunu anlayabilirdi...
Jennieden
"Vay be nasıl komplo kurmuşlar bak sen" elini tuttuğum Lisanın sözü ile cidden bende hak verdim.
"Kesin bu fikir Rose den çıktı eminim" Lisa hızla kafasını bana döndürdüğünde bende 'ne var' bakışı attım.
"Niye? Unniem akılsız mı ki o düşünemiyor!"
dediği şeye göz devirdim."Ne alakası var Lisa! Sadece böyle bir şeyi rosenin akıl edebileceğini düşündüm." Lisa gözlerini kısarak bana baktı.
"Bence başka bir şey düşündün! "
"Lisa!"
"Jennie!" Ikimizde birbirimize bakıp kahkaha attık.
"Böyle küçük bir şey için ağzımızın tadını bozmaya hiç niyetim yok. ""Benimde"
Sokakta el ele tutuşmuş beraber sallana sallana yürüyor veya şarkı söylüyorduk kardeşimle...
Ona bir şey olacak diye ödüm kopmuştu. Ben onsuz nasıl yapardım? Bilemiyordum...yıkılırdım sanırım.
"Unnie geldik bak"
"Ne ara geldik yahu" Yanaklarını şişiren Lisa içindeki havayı boşalttı. Çok Şirindi ya benim kardeşim.
"Seninle zaman su gibi geçiyor jenniem"
"Lalisa"
"Evet"
"Benimle çıkar mısın"
"Evet! Evet! Evet!"
"Ya bir merdivenlerden çıkma teklifi ettim benimle bu kadar merdiven çıkmayı istediğini bilmiyordum. Tabi dayanılmaz cazibem var."
"Salak"
"Bende seni seviyorum"
Biz birdaha küsmeyelim bence.
Beraber eve doğru çıkıp kapıya vurduk. Uzun Çalışlar sonrası Lisa bana döndü.
"Jennie rose evde değil miydi?"
"Evdeydi hatta unniem ile beraber bekliyorlardı"
"Kızlar! " nefes nefese kalmış unniem ile neler olduğunu merak etmeye başladım.
"Iyimisin Unnie?"
"Ben iyiyim de rose telefonlarıma cevap vermiyor siz gördünüz mü."
Aynı anda Lisa ile birbirimize döndük.
"Ne?!"