Sercandan
Gitme demişti. Geri döndüm ve başucuna oturdum. Elinden tutup o güzel yüzünü inceledim. Ne acılar çekmişti. Güzel kalplim. Onu incelerken uyuyakalmıştım.
Sabah Nisa uyandığında şaşırmıştı. Sercan başucunda uyuyordu. Bütün gece burada mıydı? Yataktan kalmadan onu izliyordu. Sercan kıpırdamaya başladı.
Nisa: Sercan, Sercann uyan hadi.
Sercan uyanmış gülerek Nisaya bakıyordu. Sonra kendine gelerek belini tuttu.
Sercan: Belim tutulmuş yaa
Nisa: Neden burada uyudun ki sen? Ben iyiyim merak etme bir şey olmaz artık :)
Sercan: Sen gitmememi istedin ben de gidemedim.
Sercanın bunu demesinden sonra Nisa'yı şaşırmıştı. Kendisi mi söylemişti gitmemesini.
Nisa: Sarhoştum. Saçmalamışımdır. Keşke gitseydin.
Sercan bunu duyunca biraz bozulmuştu. Evet neden kalmıştı ki. Onu sevmeyen birinin yanında neden kalmıştı.
Sercan: Hata bende evet neden kaldıysam beni sevmeyen birinin yanında.Neyse ben gideyim daha fazla rahatsız etmeyeyim.
Bu cümle Nisanın tam kalbine bir yumruk gibi oturmuştu.Sevgilisi varken neden böyle davranıyordu seviyormuş gibi.
Nisa: Bence de sevgilinin yanına git. Onun daha çok ihtiyacı vardır sana.
Sercan geri dönmüştü ve burun buruna geldiler. Kalbi hızla atmaya başladı. İlk defa bu kadar yakınlardı.
Sercan: Ne sevgilisi ya! Sen geldiğinden beri senin yanından ayrılmadım. Sevgilim falan yok artık. O sadece seni unutmak içindi anla artık.
Nisa ne diyeceğini bilemedi. Ne yani her şey beni unutmak için miydi? Yani hala beni mi seviyordu? Tam bir şey diyecekken kapı çaldı ve Aycan girdi içeriye.
Aycan: Bebeğimm :) Aaa S-Sercan sen de mi buradaydın kahvaltı hazır diyecektim. Neyse ben çıkayım en iyisi.
Sercan: Ben gideyim en iyisi ne de olsa istenmediğim bir yerdeyim.
Nisa: Dur! Ben özür dilerim. Sinirliydim sana, seni o kızla görünce sinirlendim. Beni unuttuğunu düşündüm. Üzüldüm. Ben korkuyorum Sercan, senden değil yaşadığım onca şeyden sonra tekrar aynı acıları yaşamaktan :( Bana zaman ver.
Sercan: İstediğin kadar düşün. Ben seni sevmeyi hiç bırakmadım. Hadi gel kahvaltıya inelim.
Nisa onaylamıştı. Kahvaltıya indiler. Aycan ve Cemal masada oturuyorlardı.
Cemal: Ooo uyandınız demek :) Hadi kahvaltı yapalım daha çok işimiz var Aycanın ailesi gelecek daha, onları almaya gideceğim.
Nisa: Aa evet onlar gelecekti. O zaman ben Evrim'e geçeyim bugün. Onlar da rahat rahat kalsınlar. Ben bir Evo yu arayayım.
Sercan: İstersen bende de kalabilirsin :)
Nisa: Ben ilk önce Evrim'le konuşayım daha iyi olur. :)
Aycan durumu anlamış ve hemen Evrim'e mesaj atmıştı.Nisanın onlarda kalmaması için :)
Nisa: Aloo Evrim naber?
Evrim: İyi canım dersten şimdi çıktım senden naber ?
Nisa: İyi bende. Aycanın ailesi gelecek bugün ben sizde kalsam olur mu?
Evrim: Çok isterdim tatlım ama teyzemler gelecekti bugün başka bir zaman gel olur mu.?
Nisa: Anladım canım önemli değil başka bir zaman gelirim. öpüyorum çokk :)
Aycan: Evrim'e gidemiyorsun galiba :)
Nisa: Evet maalesef. Teyzesi gelecekmiş. Sercan teklifin hala geçerli mi? Dışarda kalacağım yoksa.
Sercan: Tabi ki kahvaltıdan sonra geçeriz eve.
Kahvaltı bitmiş Aycan ve Cemal düğün salonuna gitmişlerdi. Sercan ve Nisa da eve gitmek için yola çıktılar. Eve geldiler. Sercan bavulu alıp kapıyı açtı.
Sercan: Hoş geldin evime :)
Nisa: Hoş buldum :) Ne güzel bir evin varmış.
Sercan: Sen geldin ya daha da güzelleşti. Bir tek sen eksiktin artık tamamım :)
Nisa utanmıştı. Bir şey demeden salona geçti. Sercan kahve yapıp getirdi. Sohbet etmeye başlamışlardı ki bu anı telefon sesi bozdu.
Nisa: Efendim Lalecim :)
Lale: Canım kıyafetin geldi. Aycan da mısın bırakalım?
Nisa: Yaaa gerçekten mii? Ben Sercandayım canım buraya getirebilirsiniz.
Lale: Sercanda mı? :) Hemen geliyoruz :)
Nisa telefonu gülerek kapatmıştı.Sercan garip garip bakıyordu.
Nisa: Kıyafetim gelmiş. Laleler getirecek birazdan :)
Sercan: Gelsin bakalım şu kıyafetleri çok merak ettim.
Derken kapı çaldı. Bu kadar çabuk mu gelirlerdi. Nisa koşarak kapıyı açtı. Laleyle sarıldılar.Ve hemen kıyafetlere bakmaya başladılar.Berkan sinirle Sercan'ın yanına oturdu.
Sercan: Ne oldu oğlum neden sinirlisin?
Berkan: Aldıkları kıyafetleri görsen sen de sinirlenirsin kanka. 5 karış elbise mi olurmuş.
Sercan: 5 karış mı ahahahahah Berkan ya abartma: D
Berkan: Lale, Nisa aldığınız kıyafetleri giyip gelir misiniz görsün Sercan şaka yapmadığımı.
Lale ve Nisa gülerek odaya gitmişlerdi. Lale pudra rengi Nisa kırmızı renk bir elbise aldı. Kapıdan çıktıklarında çok mutlulardı. Sercan ve Berkan aynı durumda değildi.Berkan daha da çok sinirlenmişti.
Sercan: Abi bu 5 karış da yok ne bu elbise mi tişört mü?
Berkan: Ben dedim abi sana.
Lale: Abartmayın daha fazla biz çok beğendik dimi Nisa :)
Nisa: Evet bence de abartmayın. Ben bayıldım elbiseye ve bize de çok yakıştı.
Nisa sinirli Sercanın yanına gitmiş ve kulağına 'Bence biz de birbirimize çok yakışacağız. 'demiş yanağından öpmüştü. Sercan'ın sinirinden eser kalmamıştı. Nisa onu öpmüş müydü? Allah'ım bu bir rüya olmasın diye geçirdi içinden.
Berkan-Lale: Oooo gençler :) Hayırlı işler: D
Galiba Nisa ona karşı bir adım atmıştı. Ve her şey daha yeni başlıyordu .....
