1.BÖLÜM~BUNALIM

96 4 0
                                    

~GEÇMİŞ~ "Haaaaaa,Babam beni yakalayamaz ki,babam beni yakalayamaz ki"diye bağırıyordum.Delice koşturuyorduk,bağırıp çağırıyorduk.Tam ben karşıya geçtim babam da gelicekti olan oldu,bir motor hava karlı olduğu için direksiyonu sola çeviremedi ve "bammm" babamı o anda yerde kanlar içinde yatıyor görünce şok oldum.Ne sağa ne sola ne ileri ne geri gidebildim ama delicesinr bağırıyordum,yardım edin diye.Hem ağlayıp hem konuşuyordum "hani baba akşam gelince pasta yapıcaktık,beni bırakma baba bana söz vermiştin baba BABAAA" ama o anda aklıma geldi AMBULANS'ı aramak.Babamı gelip kurtarmaları gerekiyordu.Kurtarmazlarsa ortalığı yıkardım,o benim biricik babam ya ,annem bana ilgi göstermiyor zaten.Direk acilim aradım ve gelmelerini bekledim.10 dakika sonra da ambulanslar gelmişti.Anneme haber verip gelmesini bekledim ama gelmedi.Öz annem olsaydı kesinlikle gelirdi,bu karıyı hiç sevmemiştim zaten,gözü paradan başka birşey görmüyordu.1 saat,iki saat,üç saat,dört saat,bir gün,üç gün ve sonunda doktorlar gelmişti.Beni yıkan ve bunalıma sokan sadece şu cümleydi "Maalesef yakınınızı kaybettik". Ve o an anladım ki birdaha babamı görüş yok, görüşürüz hayat hoşgeldin bunalım var."
~~~~5 sene sonra~~~~
Daha bu olayları dün gibi hatırlıyorum.Ruhum kapalı,gözlerim kapalı.Beş yıldır sadece su içmek ve yemek için kalkıyorum,heee bir de terapist için.Onun dışında hiçbir bok yok hayatımda.Üvey annem tutturdu şimdi "NEW York'a" gidiyoruz diye ama istemediğimde dövmekle tehdit etti ya."DÖVMEK" KAÇINCI YÜZYILDA YAŞIYORSUN KARI SEN? neyse şuan toparlanmam gerek.Hala babamı da unutumadım üvey cadaloz her gece başkasının altında mübarek.Al işte ben de kendimi böyle avutuyorum.Yavaş yavaş toparlanmaya başladım.Oha resmen 3 bavul eşyam var.Eh ben bunları giymeyeceğim ki nerde giyicem????? Ben eşyalarımı toparlamayı bitirdiğimde içeri üvey cadaloz geldi ve "Hadi kapıya yürü gidiyoruz" dedi.Sonrada aşağı indi.Odada ne var ne yok aldım.Sadece annem ve babamla olan fotoğrafımızı en özel yere koydum.Mekanları cennet olsun.Hiç konuşmadan aşağı indim ve dışarıya çıktık.
~~~~ 11 saat sonra~~~~
"Sevgili yolcularımız lütfen kemerlerinizi çıkartmayınız,uçağımız birazdan iniş yapacaktır" Hadi bismillah Geldik evimize.İyi ki ingilizcem çok iyi.Üvey cadaloz uyuyordu.Onu uyandırdım ve uçağın iniş yapmasını bekledim.Uçak 20 dakika sonra iniş yaptığında şöyle bir bakındım.Şuanlık burası güzel gözüküyordu.Ah tamam tamam harika gözüküyordu kimi kandırıyorum.Üstelik havalimanı olmasına rağmen.Üvey cadalozla birlikte bavulları alıp yürümeye başladık.Ben konuşmadım herzamanki gibi.Çünkü hayatta insanlarla iletişim kurmadım 5 yıl öncesine kadar.Birden önümüzde özel bir şöför belirdi ve kapısından inip bizim kapımızı açtı.Limuzindi bu araba en büyük hayalim.Ama babamla yapmak istediğim en büyük hayalim.Şimdi diyorsunuz ki baban da öldü nerden buluyorsunuz bu parayı.Annemin ve babamın vasiyeti var bana ve de üvey cadaloz para sıçıyor mübarek.O yüzden buraya taşındık,ilk defa üvey cadaloz beni düşündü ve "Eğitimin için gidiyoruz" dedi.Burada birileriyle konuşmayacağıma emin olabilirim,yani heralde.Ben böyle hayallere dalıp uyuyacakken korna çaldı.Ben ne ara geldik diye düşünürken gelmişiz bile.Kapıdan inmeme iç sesim bir 'waow' çekti.Sonra iç sesime hareket çekip ilerlemeye başladım.Çünkü sevgi herşeyden daha önemli,ailem olsaydı daha mutlu olurdum..Gibi gibi birçok neden sayabilirdim.İçeriye girdiğimizde harika olduğunu gördüm.Resmen heryer yeni mobilyalarla donatılmıştı. Para kokuyordu her taraf.Odama girdiğimde ne kadar büyük olduğunu gördüm.Bizim eski evde salonla odamın toplamı kadardı.Ve de yerde iki bavul gördüm.İçinde açık saçın ama güzel kıyafetler vardı.Oha şimdi daha çok kıyafetim oldu.Hepsini yavaş yavaş dizmeye başladım.Dizmeyi bitirdiğimde üç saat geçmiş olduğunu gördüm.Eh o kadar kıyafet az bile olmuş.Odam nerdeyse doluydu.Sadece sevgi eksikti.Ah yine felsefe yaptım (yazar burda saçmalar)Kıyafetlerin içinde okul kıyafetlerim de vardı.Kıyafetler siyah etek ama kumaşı çok güzel ve boyu kısaydı üstüne çok güzel bir siyah T-shırt vardı.Üstüne hırka olarak siyah deri ceket vardı.Hayret deri,ama güzel olan renkleri siyah olup beni yansıtmasıydı.Beyaz olsa giymezdim.Okul kitaplarım,çantam,ayakkabılarım,her bok vardı.Lanet paraaaaaa!!! Artık paradan başka birşeye daha ihtiyacım vardı,yalnızlıktan başka,hüzünden başka.Ah evet özgüven.Sevgili değil.... Okullar yarın açılıyordu.Okulumun adı da DREAMS SCHOOL 'du.Acilen uykuya ihtiyacım vardı,biraz da özgüven....

YENİDENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin