şeker prens | cembar

iki

Cemal Can çatık kaşlarıyla karşı banka bakıyordu. Ece elini şıklatıp, "Gözünle yedin resmen," deyince Cemal bakışlarını yere indirdi.

"O çocuk kim?"

Barış ve Yüsra'nın ortasında oturan Emre'yi işaret etti. Damla elindeki telefonu bırakıp, "Berkan'ın kuzeniymiş. Basketbol oynuyormuş, Barışla da oradan tanışıyorlarmış." deyince Cemal iyice sinirlendi. "Ne basketbolmuş arkadaş.."

"Yüsra da sürekli buraya bakıyor," dedi Damla. Cemal omuz silkti. "Benim gözüm ondan başkasını görmüyor ama."

Ece, Cemal'in bu haline gülerken Cemal de kendi haline gülmüştü. "Yalnız.. enişte cidden fena." dedi Ece. Cemal, "Öyle tabi.." dedi.

Barış'la Emre ayağı kalkınca Cemal de istemsiz dikeldi. Merakla onların gittiği yere bakıyordu. Basketbol sahasına gidiyorlardı! Danla sırıttı. "Seninki elden gideyyaaaah."

Cemal espriye bile gülmedi. Ayağı kalkti. "Sarı papatyayı soldurmak lazım."

Başka da bir şey demeden gitmişti peşlerinden. Koşar adımlarla basketbol sahasına girdi. Emre ve Barış basketbol oynuyorlardı. Cemal kaşlarını çattı, hızlıca iyice yanlarına girdi. "Ben de oynamak istiyorum."

Barış, "Basketbol sevmediğini sanıyordum," dedi. Cemal omuz silkti. "Seviyorum."

Cemal o kadar ciddiydi ki Barış bir an gerildiğini hissetti. Zaten insanlarla iletişimde biri değildi bir de Cemal Can gibi sevilen bir insanın Barış'a karşı bu kadar aksi olması onu geriyordu.

"Sen git istersen," dedi Cemal kendini tutamayarak Emre'ye. Emre kaşlarını çattı, "Barış beni basketbol çalıştıracak, rahatsızsan sen git." dedi.

Cemal bir adım atıp Emre'nin dibine girdi. "Dikkat et soldurmayayim seni sarı papatya." Cemal bunu söylerken sırıtmıştı. Şu an kendi yaptığına inanamıyordu! Barış için hiç tanımadığı birine laf ediyordu.. ah Barış, diye düşündü. Ne hale getirdin beni..

"Ikinizi de çalıştırayım," dedi Barış saçlarını karıştırarak. Cemal yutkundu.

Bir kac atış yaptılar ama Cemal potaya değil Barış'a bakıyordu. Emre'nin telefonu çalınca iki dakika ara vermek zorunda kalmışlardı.

Barış dayanamayıp aklına takılan bir soruyu sordu. "Neden bana gerizekalı dedin?"

Ne diyeyim yavrum mu diyeyim?

"Bir şeyleri anlamışsın ama.." Cemal Barış'ın tam gözlerinin icine bakıyordu. Baris bakışlarını kaçırdı. "Yanlış anlamışsın."

Bir şey demedi. Cemal bir kaç adım atıp Barış'la burun buruna geldi, aralarındaki boy farkı komik duruyordu. Barış, "Doğrusu ne?" diye mırıldandı.

Barış geri çekildi. Cemal geri çekilmesine bile sinirlendi, neden geri çekiliyordu? Ona karşı bir şeyleri belli ettiğini düşünmüştü.

Cemal; "Hala anlamadın mı?"

"Anlamadım."

"Anlasana!" Cemal bir anda kendini tutamayıp bağırmıştı.

Kalbi ağzından atıyordu Cemal'in. Barış, "Bana karşı neden bu kadar aksisin? Sürekli tersliyorsun?" deyince  Cemal sinirle ayağını sandalyelerden birine vurdu.

O sira da Emre geri gelmişti. Cemal sinirle çantasını alıp sahanın çıkışına  doğru yürüdü. Giderken Emre'ye omuz atmayı da inkar etmemişti. Barış Cemal'in arkasindan anlamayarak baktı.

Emre, "Ne oldu?" diye sordu. Barış omuz silkti, cidden ne oluyordu?

O sırada telefonuna mesaj geldi Barış'ın.

0552*******: seni terslemiyorum.

0552*******: sana aksi davrandığım falan da yok,

0552*******: körsün sen.

0552*******: anlasana barış,

0552*******: herkese kükreyen sesim bir sana titriyor.

-

yuuuh ilk bölümü 320 kisi okumuz oha qknfkejdkdfj