Hayatta bir kere ölmezsin, o kadar çok kırıcı şeyler yaşarsın ki yaşamaya hevesiniz kalmaz bazen, bence insanın öldüğü an yaşamaya hevesi kalmadığı andır, boğazınız düğümlenir artık ağlayamazsınız, acıdan kırılmaktan gülmeye başlarsınız işte o zaman yaşamak gelmez içinizden. Ölmek yaşamaktan daha kolaydır ama hala nefes alabiliyorken ölmek, işte o yaşamaktan da acı ve zordur.
Güvendiğiniz çok ama çok sevdiğiniz insanlar sırtınızdan vurur bekle diyip gelmeyen o çok sevdiğiniz, ya da büyük fedakarlıklar yaptıktan sonra ihanet ile teşekkür eden insanlar öldürür sizi her nefeste. Ya da bir sevdiğinizi kaybedersiniz çok sevdiğinizi belki ilk aşkınızı belki annenenizi, düşünürsün için yanarken dersin keşke o toprağa onu değil beni gömseler. Ölmek yaşamanın ikinci perdesi, yaşarken ölmekte hayatın acı yüzü. Bu yazıda şuana kadar okuduğunuz konuyu Aziz adlı bir genç çocuğun hayatı olarak sizlere sundum.
"Bir daha ölmemek üzere" yani şuan okuduğunuz bu kitap benim ikinci kitabım ilk kitabımı kendime sakladım diyim ama belki de beğenmemişim dir. He bu arada nefes aldığınız yani yaşadığınız her süre gönlünüzce olsun kendinize iyi bakın, iyi okumalar.