Street Club | Taekook

>Beauty

"Hadi ama taehyung, azıcık içeceğim söz veriyorum"

Jimin hala konuşmaya devam ederken , kıyafetlerimi giymeye devam ettim. Bara gitmek istiyordu. Eski sevgilim Jin yüzünden neredeyse hiç dışarı çıkmıyordum.

Saçlarımı da elimle taradıktan sonra kapıyı açtım. Jimin , bana şaşkınlıkla bakıyordu. Yanaklarını sıkıp kolumu omzuna attım. Birlikte merdivenlerden inerken;

"Bugün içelim jimin. Sarhoş olana kadar hem de"

Dediğime sevinmiş olmalı ki bana sarıldı. Kapıya vardığımızda ayakkabılarımızı giymeye başladık. Giydikten sonra anahtarı alıp evden çıktık.

Arabanın kilidini açıp Jimin'in kapısını açtım.

"Çok naziksiniz bayım "

Arabaya bindikten sonra kapısını kapattım ve kendi kapımı açıp arabaya bindim. Arabayı çalıştırdım.

"Müzik açsana taehyungie~"

Radyoyu açtıktan sonra geri geri giderek arabayı garajdan çıkardım. Navigasyonu açıp Seoul'un en meşhur kulübünün yerine baktım. Neyseki 10 dakikalık yoldu.

▪▪▪

"Hyung , şu yeni gelen iki çocuğu tanıyor musun?"

"Ah evet , kırmızı saçlı olan taehyung diğeri de Jimin."

Gözlerimi ondan alamıyordum. Kırmızı saçları, siyah kıyafeti... İnsanı delirtiyordu..

Ama Jimin denilen çocuk ondan farklıydı. Saçı pembeydi. Kıyafetleri de açıktı. Ama o benim ilgimi çekmemişti.

Onları izlemeyi bırakıp Yoongi hyung'a döndüm. Parmağımla Jimin'i gösterdim ve gülümsedim. 'Ne' dercesine bana bakmaya başlayınca iç çektim.

"Şu Jimin , sana yakışır bence. Taehyung da bana yakışır. "

"Ne saçmalıyorsun Jungkook? Sadece adlarını tanıyoruz "

"Olsun hyung."

Benden bıkmış gibi görünüyordu. Doğrusu umursamıyordum. Yeniden Taehyung'a döndüğümde Jimin ile bizi izlediğini gördüm.

Ona gülümseyerek göz kırptığımda utançtan arkadaşına bakmaya başlamıştı. Ben hala sırıtıyordum tabi. Jimin gülerek Taehyung'a bakıyordu.

Muhtemelen şuan ikisi de sarhoştu. Önlerindeki masada 2 tane içki şişesi vardı. Seviyorlardı sanırım...

İkisi kalkıp yanımıza geldiler. Yoongi şaşkınlıkla Jimin'e bakıyordu. Kıyafetlerini yeni gördüğü için şaşkın olmalıydı.

Taehyung'a baktığımda onun da bana baktığını gördüm. Yutkunarak yanıma oturdu. Sırıtarak ona bakmaya devam ettim.

Yoongi ile Jimin, bir süre konuştuktan sonra dans etmek için kalktılar ve yanımızdan ayrıldılar. Taehyung, masaya oturduğundan beri içki içiyordu. Dayanıklı olmadığı belliydi. Her an üstüme yığılabilirdi.

Yeniden şişeyi eline aldığında, içmesine izin vermeyerek şişeyi aldım. Sinirle bana döndü ve almaya çalıştı.

"Ver şunu bana"

"Hayır taehyung vermeyeceğim, buraya oturduğundan beri içiyorsun "

"Sanane ki bundan"

"Bak güzelim, bu kadar içmen yeter , yarın yeniden gelip içersin "

Kafasını sallayıp esnedi. Buraya geldiğinden beri ona bakıyordum. Hoşlanıyor olabilir miydim? Belki de hayranlık duyuyordum.

Kafasını göğsüme yaslayıp uyumaya başladı. Ne yapacağımı bilemedim. Donakaldım. Saçları o kadar güzel kokuyordu ki..Sürekli koklamak istiyordum.

Yoongi , Jimin ile yanımıza geldi. Jimin , ayılmış görünüyordu. Gülerek Taehyung'u benden çekti ve Yoongi'ye 'görüşürüz' diyerek bardan çıktı.

Yoongi kahkaha atmaya başladığında elimdeki şişeyi ona atacakmış gibi yaptım. Korkmasına rağmen gülmeye devam ediyordu. Benimle sürekli dalga geçmesi sinirimi bozuyordu.

"Birileri âşık olmuş"

Sabrım taşmıştı artık. Ayağa kalktığımda hemen benden kaçtı. Onu bugün yakalayamamıştım. Ama bir gün onu dövecektim.

Bardan çıkarken aklımda bir sürü soru vardı. Cevabını en çok merak ettiğim soru ;

-Yarın gelecek miydi? Merak ediyordum. Umarım gelirdi. Onu görmek istiyordum. O şu ana kadar görmüş olduğum en güzel kişiydi..