Sınıfta gözlerin gitgide azaldığını farketmişti jooheon. Ama neden olduğunu changkyun'dan ve tanrı'dan başka kimse bilmiyordu.
Öpücüğün etkisinde olan jooheon ilk kez dersi dinlememiş bu kendisiyle arkadaş olmak isteyen çocuğu düşünmüştü; Kahverengi saçlarını,kahverengi gözlerini gerçekten de Tanrı'nın severek yarattığı çocuk gibiydi. Yüz hatları onu daha erkeksi gösteriyordu.
Jooheon bir an kendisinden küçük çocuğu niye düşündüğünü düşündü. Neden olduğunu kendisi bile bilmiyordu ama changkyun'u her düşündüğünde çukur çukur gamzeleri ortaya çıkıyordu.Zil sesi sınıfta yankılandığında herkes dışarı fırlamıştı hiç beklemeden. Kendisi yine her zaman olduğu gibi sınıftan en son çıkmıştı. Sınıf kapısının önünde changkyun'u görmeyi bekliyordu aslında ama bu sefer yanına gelmemişti.
Jooheon biraz incinmişti.
Changkyun'un yanında bir kızla gülüşerek geçtiklerinde neden kendisini öptüğünü düşünmüştü. kıskançlık duygusu her hücresinde hissetmişti jooheon. Belki de kendisini ektiği içindi.Changkyun merdivenin sonunda Jooheon'a yandan baktıktan sonra kıskandığını görünce yüzünde hafif bir gülümseme sundu ve yanındaki kuzeninin yanından gittikten sonra Jooheon'un yanına doğru ilerledi ama bunları görmeyi planlamıyordu changkyun.