___
Ertesi sabah yine erkenden uyandım ve hazırlanıp okula gittim. Niyeyse hiç hazırlamadığım çantayı ders programıma göre hazırlayıp öyle okula gitmiştim. Arabamı her zamanki yere park ettikten sonra kulaklıklarımı takmadan etrafıma gülümsemeye çalışarak okula doğru ilerledim. Sabah sabah insanlar nasıl bu kadar enerjik olabiliyorlardı?
Beni tanıyanlar bana şaşkınca bakıyordu çünkü belki de ilk defa asık olmayan bir suratla okula gelmiştim ve etrafıma bakarak ilerliyordum. Önemi yoktu aslında, sonuçta bir amacım vardı.
Okula gitmeden hemen önce önümdeki çocuk arkasını dönüp bana baktı ve hemen önüne dönüp okula hızla ilerledi. Jungkook olduğunu çoktan anlamıştım. Hızlıca okula girdi ve gözden kayboldu.
Ben de onun ardından okula girdim ve direkt sınıfıma gittim. Her zamanki gibi geçen derslerden sonra öğle arası vakti gelmişti.
Gerçekten onunla arkadaş olmak istiyordum. Kararımı vermiştim.
Etrafta boş boş geziyormuş gibi yaparak onu aradığım hiçbir yerde yoktu, etrafta onu görmemiştim. Sonra kendimce bir plan kurdum ve rastgele sınıflardan birine girdim. girdim.
"Öğretmen Jungkook diye birini çağırıyor, burada mı?"
'Burada öyle birisi yok.'
Girdiğim birkaç sınıftan böyle olumsuz karışıklık aldıktan sonra aramaya devam ettim ve başka bir sınıfa girip aynı soruyu sordum.
Kafasını kaldıran öğrencilerden biri cevapladı:
'Kütüphanede ders çalışıyordur, bu hırsla okul birincisi olacak.'
Kafamı salladım, biraz amele işi de olsa planım işe yaramıştı ve hızlıca kütüphaneye gittim. Bir süre etrafıma bakındıktan sonra kitapların arasına gömülmüş en köşede çalışmakta olan Jungkook'u gördüm. Onu bulana kadar her şey kolaydı fakat artık nasıl onun yanına gideceğimi düşünüyordum...
Hyunglarından bile utanmayan ben, onun yanına gitmeye çekiniyordum. Nedense çok sert bir tepki verecekmiş gibi hissediyordum.
Hem ne sebeple onun yanına gidecektim ki? Belki de tam konsantre olduğu bir anı bozacaktım ve iyice benden soğuyacaktı.
Derslerinin iyi olduğunu söylemişti sınıftaki çocuk değil mi? Benim eksik olduğum birçok ders vardı ve belki de bana ders çalıştırıp çalıştıramayacağını sorarsam bir şekilde arkadaş olabilirdik. Cesaretimi topladıktan sonra yavaşça yanına gittim ve boş olan sandalyeye oturdum.
Kafasını kitaptan kaldırıp bana baktı. Beni gördüğünde yüzündeki hiçbir ifade değişmedi ve neden orada olduğumu açıklamamı bekler gibi bakmaya devam etti.
"Merhaba Jungkook."
'Merhaba. Bir sorun mu var?'
"Ben Taehyung."
'Evet, Taehyung bir sorun mu var?'
Sürekli soğuk konuşması beni sinirlendirmeye başlamıştı. Ne olurdu biraz daha sıcak davransa, gülümsese falan.
"Aslına bakarsan evet var. Matematikten kalmak üzereyim."
'Anlıyorum. Peki burada beni ilgilendiren konu ne?'
"Matematiğinin iyi olduğunu söylediler. Belki bana ders çalıştırırsın diye düşündüm. Özel öğretmenim gibi."
'En son benimle arkadaş olmak istiyordun. Vazgeçtin değil mi?'
"Hayır tabiki, yani evet. Yani eğer sen istemiyorsan seni zorlayacak değilim. Ama istersen hemen olabiliriz."
Cevaplamak istemiyordu sanırım, anında konuyu değiştirdi.
'Sana matematik çalıştırırsam benim bundan ne çıkarım olacak?'
"Ders ücreti alabilirsin. Ne kadar istersen o kadar veririm. Başka bir şey istersen onu da yaparım. Gerçekten bana bir şeyler öğretmene çok ihtiyacım var."
'Özel öğretmen tutacak paran varsa neden bana soruyorsun ki, git kendine daha bilgili hocalar tut.'
Çok mantıklıydı. Ben bunu nasıl düşünememiştim ki?
"Gerçek öğretmenlere pek güvenemiyorum. Ve de halden anlamıyorlar. Sanki ben her şeyi biliyormuşum da küçük bir yeri anlamamışım gibi anlatıyorlar. Sen beni anlayabilirsin diye düşündüm."
Ama anlamıyordu işte. Onunla vakit geçirmek için böyle bir bahane uydurduğumun farkında değil miydi acaba gerçekten?
'Tamam, çalışmak istiyorsan sorun değil. Bir şey istemiyorum. Çıkış saatinde burada ol.'
Dedi ve kitaplarını toplayıp çantasına koydu. Ben orada arkasından bakarken sınıfına gitti. Yine baştan aşağı siyah giyinmişti.
Okul çıkışı çalışacaktık ve benden hiçbir şey istememişti. Belki de beni başından savmak için söylemişti ama sonuçta kabul etmişti değil mi?
Her şeyi ayarlamıştım ama durup dururken başıma matematik belası almıştım. Eh, çalışacaktım mecbur...
Hem ismimi öğrendiğine göre ve ders çalışmak için okul kütüphanesinde olsa bile, ilk buluşmamızı ayarladığımıza göre arkadaş sayılırdık değil mi?
___
~immyglover
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PLUVIOPHILE | taekook
FanfictionYağmurlu bir günde tekrardan görmüştüm onu. 🌧️🌧️🌧️ Başlangıç tarihi : 21 Mayıs 2020