----------------------------------------------------------Doyoung, öğleden sonra -pratik yapmayı ve çalışmayı bitirdikten- sonra zamanın geri kalanında yatağında yatıyordu.
Doyoung gözlerini kapattı, ve uzun kirpiklerinin elmacık kemiklerini okşamasına izin verdi. Doyoung uzaktan bir ses duymadan önce uykuya dalmak üzereydi. "Doyoung!"
Doyoung dikkatini çekmeye çalışanı görmezden gelmeye karar vermişti. Bu yüzden gözlerini sıkıca yumdu.
Kapınım açıldığınu duymadan önce tamamen huzurluydu. Ve neredeyse anında hafif bir kemik gövdesinin düştüğünü hisseti.
Doyoung çevresinde tanıdık bir yüz bulmak için hemen gözlerini açtı.
"Doyoung,neden bana cevap vermedin? Seni aradım!" Ve doyoung üstündeki kişinin kim olduğunu tam olarak tanıdığından,Taeyong'un cevap vermedeği için sızlandığına gerçekten şaşırdı.
"Ne istiyorsun taeyong?" Soğukça konuştu doyoung. Taeyong doyoung'un tonuna şaşırdı bu yüzden kollarını ince beli etrafına sarmaya karar verdi. Doyoung sevgi dolu kollarını saran taeyong'a şaşırdı. Doyoung yüzüne doğru sürünen ısıyı hissetmeye başladı. Doyoung zaten yanaklarının gül rengi olduğunu söyleyebilirdi.
Taeyong yüzünü Doyoung'un göğsüne tuttu ancak kalp atışının son derece arttığını hissetti. Taeyong doyoung'un kırmızı yanaklarını ve utanmış ifadesini görmek için baktı.
"Aww, Doyoungie utangaç mı?" Dedi Taeyong. Doyoung aniden Taeyong'un dediğinden sonra oturdu, ancak Doyoung sadece TaeYong'tan uzaklaştı. "H-hayır utangaç değilim ve utanmadım."
"neden bu kadar tsundere'sin?", "sadece sana olan aşkımı göstermeye çalışıyorum" dedi doyoung. Taeyong küstahça güldü ve daha az utanmış görünen doyoung'a baktı.
Doyoung sonra taeyong'a doğru eğildi ve onun dudaklarında küçük, yumuşak bir öpücük verdi. doyoung daha sonra Taeyong'un göğsüne kafasını yerleştirirken taeyong'a sarıldı, böylece doyoung kırmızı yüzünü göremedi.
Taeyong, tavşanı ona küçük ve sıcak bir öpücük verdiğinde biraz şaşırdı, taeyong doyoung'un yumuşak pembe dudaklarını hissetmekten dürüstçe memnun oldu. sonra doyoung'un kemikli kollarının etrafına sarıldığını hissetti. Doyoung'un kızardığını zaten söyleyebilirdi, bu yüzden başını göğsüne koydu. Doyoung aniden "s-seni seviyorum" dedi. Tavşanı gerçekten yumuşakça söylemişti, teknik olarak fısıldamıştı ama Taeyong duymuştu. Taeyong mükemmel beyaz dişlerini belli edicek şekilde gülümsedi."Bende seni seviyorum, benim güzel tsundere tavşanım" ikisi de bu sefer kıkırdadı.Her iki içerikte birbirlerinin kollarında otururken rahat bir sessizlik üzerlerine düşmüştü.
///
Saçma bir yerde bitti ama neyse. Son cümleyi bende anlamadım kusura bakmayın. WooJeShin 'e