Öldürdüğümüz aylağın üstünden bi arabanın anahtarı çıktı. Düğmeye bastığımızda aracın açılma sesi geldi. Sesi takip ettik. Bu bir karavandı. Aracın çıkarttığı sesten dolayı aylakları etrafına çekiyordu. Sanırım karavanın içerisinde 2 kişi vardı. Aylaklar olduğu için karavana girmekte biraz zorlandık ama sonunda başardık. Bizim yaşımızda bir çocuk birde annesi vardı. Bize anlattılar arabayı neden hareket ettiremediklerini. Sanırım anahtarı aldığımız adam yani aylak çocuğun babasıydı. anahtar mert'te idi mert'e anahtar nerde diye sordum ceplerine falan baktı ama bulamadı. çocuk anahtar kapının hemen dışarısında aylaklarını orda dedi. Evet anahtarı ordaydı ama alamazdık çok fazla aylak vardı. Çocuğun annesi birden dışarıya çıkıp anahtarı aldı ve bize verdi ama artık onun için çok geçti. Kendini bizim için feda etti. Anahtarı alır almaz karavanı aylakların olduğu yerden uzaklaştırdım. Çocuk siz gelmeseydiniz böyle olmazdı siz geldiğiniz için böyle oldu çıkıp gidin karavanım dan. Biraz zaman aldı ama sonunda sakinleşti. Mert ismini ne olduğunu sordu isminin Berat olduğunu söyledi araçta 2 tane silah vardı ama mermileri yoktu koltukların altına gizlenmiş iki paket de kibrit vardı. Hava kararmaya başladı burada durmanız gerekiyor dedim onlar da onayladı karavanın perdelerini kapattık ben nöbet tutacağım bu gecelik dedim. Neyse ki bu geceyide kazasız belasız atlattık acele edin yemek yedikten sonra yolumuza devam edeceğiz dedi Mert. Karnınızı iyice doyurun bu gün mola vermicez dedi mert. Virüs yayıldıktan sonra ilk defa bu kadar mutluyduk. Müzikler dinleyip yemekler yiyorduk. Aniden bir patlama sesi duyduk. Hemen karavanı kenara çektik biraz bekledik neler olduğunu anlamak için. Birkaç dakika sonra yaklaşık 1 kilometre ileriden dumanlar yükselmeye başladı. Karavanla birlikte dumanın yükseldiği yere doğru ilerlemeye başladık yaklaşınca fark ettikki yere çakılmış bir helikopter di bu. Mertle Berat karavan dan indi bense karavanda bekleyecektim onları. Benim gördüğüm kadarıyla helikopter de yaralı halde 2 kişi vardı belkide aylağa dönüşmüşlerdi. Mert ile Berat ellerindeki sandık görünümlü şeyle koşarak karavana doğru geliyorlardı koşarken karavanı çalıştır acele et çabuk çabuk diye bağırıyorlardı karavana bindiler bende hemen gazladım ve kaçtık, ordan uzaklaştıktan biraz sonra sordum onlara neden acele ettirdinizki bana diye. Ağaçların arkasından yüzlerce aylak geliyordu. Büyük ihtimalle patlama sesine geldilerdediler. Ben aracı kullanırken mert sandığı açmaya çalışıyordu. En sonunda sandığı açmayı başardı. Sandığın içinden bir tabanca,36 adet mermi ve bir de harita vardı haritanın üzerinde işaretlenmiş altında güvenli bölge yazılmış bir yer vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
67.VİRÜS
Mystery / Thrilleriki arkadaşın aylaklara karşı mücadeleleri ikiside hayattan bezmiş,okulu istemeyen,ders istemeyen,rahat yaşamak isteyen,hayatlarında macera olsun isteyen iki arkadaşın hikayesi.
