Yüzleri birbirlerine çok yakındı, sıcak nefesi Lucy'ye çarpıyor, yanaklarının kızarmasına yol açıyordu. Kalbi, göğüs kafesinin altında sanki yerinden çıkacakmışçasına hızla atıyordu. Zorla yutkunup göz kontağını bozmamaya çalışırken nefesinin kesildiğini hissetti.
Onu bu denli etkiliyor olması onu bile şaşırtıyordu. Karşısında duran, onu deli eden genç adam için bu durum şaşırtıcı olmaktan uzaktı. Onun için bu durum bir zaferdi, onca çabasından sonra sonunda sevdiği kadını etkilemeyi başarmıştı.
Birbirlerinin gözlerinde dalıp gitmişken aniden Lucy bir adım çekilip öksürmeye başladı. Genç adamın yüzü şok ile değişik bir hâl alırken personellerden bir tanesi elinde bir şişe su ile Lucy'e koştu.
Öksürüklerine rağmen minik bir tebessüm yollayıp personelin elinden suyu alıp hızla açtı. Uzun süredir su içmiyormuşçasına içip öksürüğünü dindirirken Sting sonunda konuşmaya karar verdi, "Senaristlerin nefesi kesilirmiş gibi yazarken ciddi olmadıklarının farkındasındır umarım."
Yaptığı şaka ile karışık bu yorum Lucy'nin şişeyi ağzından çektiğinde sırıtmasına yol açtı. Sting'de gülüşüne karşılık verirken ikiliye doğru yürüyen kızgın yönetmeni ikiside görmemiş, fark etmemişti.
"Tanrım, Lucy her şey harika gidiyorken... Her neyse bunun için kızmayacağım. Bugün erken çıkmam gerekiyor bu yüzden şanslısınız ki burada kesiyorum. Yarın devam edeceğiz." diyen kızgın, kısa boylu ve hafif kilolu yönetmenlerine döndü ikiside. Kızgın yönetmenleri daha fazla orada durmayıp hızla setten ayrılırken ikiside göz ucuyla birbirlerine baktılar.
İlk kahkahayı patlatan Sting oldu, ardındansa onu izleyen Lucy. Yönetmenleri minik bir topa benziyordu, ne zaman kızsa komik duruyordu ve ister istemez ikilinin yüzünde bir tebessüm veya içlerinde gülme isteği oluşuyordu. Çoğu zaman o gittikten sonra gülüp aralarında bir iki adet küçük şaka yapıp kapatıyorlardı konuyu.
Ancak normal rutinin tersine, Sting daha bir şaka patlatamadan Mira onlara doğru seslenerek yürüdü, "Lucy, görmen gereken bir şey var.". Sesindeki anlaşılmaz tını Lucy'i biraz gererken Sting'e gülümseme yolladı, "Yarın tekrar görüşürüz.".
Mira'ya doğru yürüdü ve birlikte ortada buluştular. Güler yüzünün aksine çatık kaşlarla ona bakan Mira, Lucy'i ister istemez daha fazla gererken aniden yüz ifadesi yumuşadı. "Sen sormadan, Hera'nın attığı kitabı okuyordum..." diye söze başladı, "Gerçekten bu kadar iyi öpüşme sahnesi yazabildiğini düşünmemiştim.".
Lucy'nin gözleri şok ile kocaman açılırken Mira samimi ve saf gülümsemesiyle devam etti, "Harika smut yazıyorda demiş miydim? Zero ile cidden-" Lucy aniden sözünü kesti, "Smut? Şu bildiğimiz smut?".
Mira başını salladı, "Cidden güzel yazıyor.". Lucy duyduğu şeyleri kocaman açılmış gözleri, şoktan açılmış ağzı ve kaskatı kesilmiş vücudu ile idrak etmeye çalıştı.
Aklına bir kaç minik şeylerin gelmesiyle anında yüzünü buruşturdu, "Ew, az önce utanınca daha tatlı oluyorsun klişesini hayal ettim.". Bunu demesiyle 2 saniyelik bir sessizlik oluştu. Lucy hâlâ ne dediğini daha idrak edememişken Mira şok ile Lucy'e bakıyordu.
Yavaşça başını yana yatırdı, "Mira? İyi misin?".
"SEN BU TÜR ŞEYLERİ OKUYOR MUYDUN!?"
★━━━━━━━━yey ✌🏻😙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝘍𝘢𝘯 𝘍𝘪𝘤𝘵𝘪𝘰𝘯
Non-Fictionaçıklama yazmakta hiç iyi değilim ama kısa özet lucy heartfilia yetenekli ve ünlü bir oyuncu, natsu dragneel ise popüler bir wattpad yazarı üstüne lucy'nin büyük bir hayranı. lucy hakkında bir kitap yazar ve lucy'nin bundan haberi olur işte o kadar...