Ne kadar seversem seveyim, karşı tarafta hep bişeyler eksik nedense. "Bu neden kaynaklanıyor ?" Diye soruyorum her gece kendime, sen uyuduktan hemen sonra..
Sorunun cevabı çok basit aslında, sadece bu sual'in cevabını verebilecek ne bir kelime, ne de cesaretli bir yürek var bu şair-i azam da. Dilimden çıkmıyor o korkunç gerçek. O kadar basit bir cevap ki bu, kalbimle aklım arasında ki uçurumun kenarında, ayaklarını aşağıya sarkıtmış çaresizce düşmeyi bekliyor dilimden.
Dur ! Diyorum kendime, yapma sakın ! Belki de zamanla, zamana kapılıp unutturacak bana herşeyi. Bir yandan da kendimi avuttuğumu düşünüp, kafamda ki karıncalara şeker atıyorum, tek bir yerde toplansınlar diye. Dağınık oldukları zaman, ne kadar küçük olursa olsunlar, canımı yakıyorlar istemeden. Bunu neden yazıyorum biliyor musun ? Bunu, söyleyemediğim o basit ama, bir o kadar da korkunç olan cevabı, cesaretimi toplayıp kendime söylemek için.. Sen de hiç bitmeyecek olan, bitse bile bende hiç geçmeyecek olan bir iz için.. Başka birini seviyordun kızıl, bunu biliyordum kollarımda olduğunda.
Aylarca sevdim, sadece sevdim, elimden gelen tek şey buydu ve sen kaybolurken başka bir ruhun içinde, yinede sevmeye devam ediyordum büyük bir inatla seni. Ben ise kaybolduğum ruhun içinden çıkmak için can çekişiyordum adeta. Söyleyemiyordum sana, hem korkuyor hemde susuyordum içten içe. Neden sustun deme sakın. Susarsın, çünkü aşk artık dilinin ucundaki bir kelime değil, uçurumun kıyısındaki son adım olmuştur. Adına uçurum koydum kızılım, dibi gözükmeyen boyalı gökyüzünün, en alt koridorusun bende, sonu olmayan.. O kadar fazla doldum ki, bunlar taşan damlası. Uzun zaman oldu, az değil 107 gün ve o kadar şeye rağmen sanırım artık birbirimizi seviyoruz. Bundan emin olmaya başladım ama içimi dökmeye devam edicem, belkide kendimi kandırıyorum, kandırıyor olsam bile, bunu gerçekten güzel yapıyorum.. Sevilmek güzel bişeymiş. Seni nasıl sevdiğimi sorma sakın, değişik seviyorum seni.
Düşünsene.. Senden hiçbir beklentisi olmayan bir insandan duyabileceğin en güzel kelime.."Dualarımdasın" ...
Ve sen gittin ya benden kızıl. Bir şehrin içinde, bir şairin sol yanından bir şiir bekler gibi bekledim seni, kendim gibi..
Artık ruhum kanatları kırılmış bir kuş kadar yaralı, adımlarımsa ağır aksak, ama bir o kadar da kendinden emin hayata karşı...
Kaybolduğum gecenin, sonunu bilmediğim yolunda yürüyordum. Aklımda bi kaç hayal, cebimde beş kuruş umut yoktu. Başlangıca geri dönmek; yolun sonunu görmek kadar imkansızdı. Sahi imkansız demişken; aklıma sen geldin kızıl. Bir zamanlar içimi ısıtan gülünsemelerin geldi. Başlangıca geri dönmek kadar imkansızlaştığımız geldi. Karanlığında kaybolduğum gecenin, belki sana çıkar diye hayal ettiğim yolunda yürüyordum. Aklımda senden yana bi kaç güzel hatıra, cebimde yaşayamadıklarımızla birlikte sana yürüyordum.
Bitmeliydi çünkü; başlayan herşey biterdi.. Bitmemesini dilediğim tek şey sendin. . Hani hayat geçerdi, ömür biterdi, hani gülerdik bu bile geçerdi ama sen geçmemeliydin kızıl. Geçmedin de.. Bitmemeni dilerdim, şimdi ise geçmeni diliyorum. Geç git artık yaşamadığın bu limandan.. Ama dur dur dur !.. Sen geç git, biz kalalım. Hani herşeye inat hayata gülen biz. Sen geç git, biz kalalım.. Hani gülümsememizin nedeni olan biz. Hani sen ve ben bir araya gelmeden olamayan biz.. Seni seviyorum, bu senin için birşey ifade etmiyor olabilir yada bunları okumuyor olabilirsin ama ben yazdıkça söylemiş oluyorum. Neyse arada böyle yazıyorum, okumuyosun ama özür dilerim içimi döküyorum ve yazmayı seviyorum. Yazmak bir nevi ruh'un harflere kusması gibidir derim hep. Yada hislerin harflere kusması gibi. Olmalı !.. Seni anlayan biri olmalı hayatında. Her şeye rağmen seni dinleyen, sesiyle huzur veren, yokluğunun sana iyi gelmeyeceğini bilip bir an olsun elini bırakmayan, varlığıyla mutlu edebilen, gülüşüyle içini ısıtan biri kesinlikle olmalı hayatında..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızıl
Short StorySeni nasıl sevdiğimi sorma sakın, değişik seviyorum seni. Düşünsene.. Senden hiçbir beklentisi olmayan bir insandan duyabileceğin en güzel kelime.."Dualarımdasın" ... Ve sen gittin ya benden kızıl. Bir şehrin içinde, bir şairin sol yanından bir şiir...