"i just wanna make you feel okay,
but all you do is look the other way,
i can't tell you how much i wish I didn't wanna stay,
i just kinda wish you were gay."§
1981, Nottingham
"Hemen odama gel Potter!"
Harry, aşina olduğu ses tonunu ve cümleyi duyduğunda yavaş hareketlerle yatağından kalktı. Cılız bedenini taşımakta zorlanan ayakları, yetimhane müdürünün odasının önünde durdu. Yavaş hareketlerle kapı kulunu kavrarken aklından geçen tek şey, geçen sefer olduğu kadar canının yanmamasıydı.
"İstediklerimi anında yapman ve bu kadar itaatkar olman beni çok cezbediyor Harry."
Odayı Lucius Malfoy'un tiz kahkahası doldururken, Harry arkasındaki duvara biraz daha sindi. Karşısındaki koltukta oturan adam, gördüğü en hastalıklı insanlar arasında şüphesiz birinci sıradaydı.
"Geçen gün çok canını yakmamışımdır umarım."
Gözlerini çocuğun yer yer kızarık ve morarmış kollarında gezdirdi.
"Ama beni kızdırmaman gerektiğini öğrendiğini düşünüyorum. Değil mi?"
Harry, sadece dolu gözlerini saklamak için kafasını biraz daha eğdi.
"Bunu bir cevap olarak algılamıyorum. geçen haftaki konuşmamı hatırlamıyor musun?"
"H-hatırlıyorum." Harry'nin şekilli ama bakımsızlıktan kurumuş dudakları, kısık sesiyle soludu. Kendi sesi bile kulağına fısıltı şeklinde geliyordu.
"On altı yaşında olmana rağmen neden bu kadar duygusalsın? Erkek değil misin sen?"
Lucius'un sert ve alaycı sesi bir kez daha odayı doldururken, Harry kafasını dahi kaldırmamakla yetindi. Çünkü eğer konuşursa ağlardı, ağlarsa ise Lucius onu kendinden geçinceye kadar tekrar döverdi.
"Her neyse konumuz bu değil. Bugün tuvaletleri temizledin mi?"
"Evet."
"Bulaşıklar? Onlar da yıkanmıştır umarım?"
"Yıkadım."
"Aferin Potter, sonunda bir şeyi becerdin demek. Her ne kadar ezik bir veletin teki olsan da..."
Yeşil gözlü çocuk kafasını onaylar bir şekilde salladı. Bu kadar aciz görünmekten nefret ediyordu. Her konuştuğunda midesine giren kramplardan, Lucius'un her alaycı lafında gözlerinin dolmasından, gök gürültülü ve yağmurlu gecelerde korkudan uyuyamamasından...kısaca kendine dair her şeyden nefret ediyordu.
Kendini bildi bileli bu iğrenç, her yönüyle berbat yetimhanede yaşıyordu. Lucius Malfoy bu yetimhanenin müdürüydü, alaycı ve Harry'e göre şerefsiz herifin tekiydi. Bu yüzden hayatına herhangi bir kadın girmemişti anlaşılan. Kimse böyle birisiyle evlenmek istemezdi.
Yetimhanede az çok 60 çocuk vardı. 18 yaşa kadar sınır vardı ama, genellikle herkes sadece kendi akran grubunu tanırdı. Her yaş grubu, kendi yatakhanesinde kalıyordu. Harry ve yaşıtlarının 16. yatakhanede kaldığı gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝘸𝘪𝘴𝘩 𝘺𝘰𝘶 𝘸𝘦𝘳𝘦 𝘨𝘢𝘺 ¦ 𝘥𝘳𝘢𝘳𝘳𝘺
Short Story"senin iyi hissetmeni nasıl sağlayacağım, tek yaptığın başka bir yolda yürümek iken?" draco lucius malfoy x harry james potter