-RÜYA-
Hala buraya alışmış değilim. Çocukluğumu, yaşadığım evi, tek arkadaşımı, ilk aşkımı orada bırakmıştım. Şu an 18 yaşındayım. Berk beni unutmuştur herhalde. Sonuçta çocuktuk hep beni sevecek değil ya, ama ben onu hiç unutmayacağım o benim ilk ve son aşkım olacak. Berk herzaman okyanus gibi ferah kokardı. Onun kokusunu çok özlüyorum. Ondan sonra pek arkadaşlık kurmadım. Hep onu düşündüm. "Şu an nerde, ne yapıyor diye". Aradan 12 sene geçmesine rağmen anılarımızı dün gibi hatırlıyorum. Neyse artık kafam kazan gibi. Yarın okul var, yatağıma yattım yarını hayal ederek uykuya daldım.
-BERK-
Rüyalar'ın taşınmasından itibaren umursamaz havalı biri oldum. Ondan sonra hep tek gecelikler oldu. 1 gün önce İstanbul'a taşındım. Buraya taşınmamın amacı Rüya' yı bulmak.Acaba sevgilisi var mı diye düşünmüyor değilim o durumu nasıl karşılarım orası da meçhul. Burada bir koleje yazıldım 2 sene sınıfta kaldım falan işte . Artık yatayım da şu lanet okula geç kalmayayım.
-RÜYA' DAN DEVAM-
Sabah kalktım rutin işleri tamamladıktan sonra formayı giydim. Saçlarımı duzleştirip hafif makyaj yaptım. Zaten okulda tek yakın arkadaşım Yağmur. Tabii birde Mert var taşındığımızdan beri yanımızdan ayrılmadı. Evden çıkıp çağırdım taksiye binerek okul adresini verdim. Ne büyü ironi ama "Yılmaz Koleji" bir sürü götü tavan yapmış insanla , sürtüklerle aynı yerde okuyorum. Şoföre parayı uzatıp taksiden indim.
Çoğu kişi özlem gideriyor, bazıları şakalaşıyor, 9larda aval aval etrafa bakınıyorlardı.Boş bir banka oturup Mertle Yağmur'u beklemeye başladım. Yağmur çığlık atarak resmen üzerime abandı.Mert homurdanmaya başladı
- Ooo kızlar hemen beni unutun zaten.
Üçümüz birden sarılık. Sarılma faslı, muhabbet derken zil çalmıştı. Ben Yağmur'la Mert"te arkada tek başına yayılıyordu. Hoca sınıfa girdi. İlk günden konu anlatmaya başladı. Oldum olası edebiyattan nefret ederdim. Bir süre sonra sınıf kapısı çaldı. Müdür ile birlikte bir çocuk içeri girdi. Kahverengi saçları, koyu mavi gözleriyle çekici duruyordu. Giydiği tişörtten kasları "ben burdayım" diyordu. Sınıftaki tüm kızlar salyalarını akıtarak çocuğu kesiyordu.Pek de umursamadım, zengin züppe havalının tekiydi işte. Bir anda gözlerimiz buluştu. O an beni ona çeken birşeyler vardı. Neyse abarttım bende bu kadar yakışıklı görünce kafam karıştı. Kafamı sıraya gömdüm, zilin calmasını bekledim.
-BERK-
Sabah kalktım serbest giyindim. Sonuçta ilk gündü. "Yılmaz Koleji' ne gidiyordum nasıl olsa amcamın okuluydu o yüzden sorun yoktu. Arabama bindim okula doğru yol aldım. Müdür yazan yere girdim. Amcam herzamanki gibi çalışıyordu. Övünmek gibi olmasın beni de çok sever.
-Berk oğlum hoşgeldin
-Hoşbulduk amca nasılsın?
-İyiyim oğlum artık sınıfına geçelim mi?
Amcamı onaylanıp sınıfa doğru yürüdük. Kapıyı çaldı ve içeri girdik. Sınıftaki çoğu kız yiyecekmiş gibi bakıyordu. Bunlara alışıktım (insan bu kadar yakışıklı olunca).Sadece bir kız beni umursamıyordu. O an göz göze geldik gözlerini hemen kaçırdı. Beni bu kıza çeken birşeyler var. "Aman Berk abarttın dedi" iç sesim. Fazla takmadım zaten, arkadaki çocuğun yani boştu.Adı Mert miş. Aslında kafa çocuktu.Hoca yoklama almaya başladı.
Göz göze geldiğimiz kızın adı" Rüya Keskin" miş. Bir anda kafama dank etti yoksa Rüya benim Rüya'm mıydı? Evet, evet sakinim onu incelemeye başladım hala aynı saf ve masumdu. Bundan sonra onun gölgesi olacağım, Rüya hep benimdi hala da benim.
Açıkçası " Herşey Yeni Başlıyor"...
"Multimedia Berk ve Rüya"