Bana Hoşgeldin

23 2 0
                                    


Bu hayatmıydı sıkıcı olan yoksa onu sıkıcı gören benmi? Yine beynimde cevabını bulamadığım sorulardı bunlar. İç sesim ve ben bulamıyorduk hiç bir sorunun cevabını, bulabilseydik zaten şu an kalbim bu şekilde can çekişiyor olmazdı.
~~~
- Güneş aç şu kapıyı kızım ya, bak arıza cıkarıcam şimdi.
- Aslaa. Diyerek cevap verdi o tiz sesiyle. Kendi evime mi giremiyordum resmen kapıda kalmıştım ki, - Sonunda açtın yani Güneş. İçeriye girdiğimde o kadar yoğun bir koku sarmıştı ki evi, belliki Güneş sabahtan beri temizlik yapıyordu. Neden bu kadar cok hazırlık yapıyorduki hiç anlamamıştım.  Tabi ya, bes belli canı sıkkın dı. Çünkü hep canı sıkkın olduğunda böyle kendini temizliğe kaptırıyordu.

Bu ara hep bi derinlere dalıyorsun Yağmur hayırdır! Eveet Güneşin her zamanki rutin soruları; - sorun yok güzelim ben iyiyim.
Ne kadar iyi olduğumu dile getirsemde aslında içimde bir yerlerde büyük bir boşluk vardı. Ne kadar kendime itiraf etmekte zorluk çeksem de o büyük boşluk kalbimde yara olmaya başlamıştı.
-Hadi bahçeye kadar yarışalım, kazanan kırmızı bisiklete biner.  Güneşin bu cümlesinin ardından düşüncelerimden aniden çıkarak cevapladım; Güneş bu konuda benimle yarışamazsın biliyorsun. O kocaman gülümsemesinden gönderip, görecegiz bakalım dedi.

Dediğim gibi de oldu yarışı ben kazanmıştım. Ama Güneşin üzülmesini hiç istemiyordum bu yüzden kurmızı bisikleti ona verdim. O bisiklet bizim için çok ama çok değerli. Güneşin babası Kerem abi onu Güneş ve benim için almıştı ve bize aldığı son hediye olmuştu ne yazıkki. - Yağmur hadi ama seni bekliyorum. Yine neler düşünüyosun sen, Tamam geldim. Diyerek hızla Güneşin yanına gittim. O kadar yorulmuş olmalı ki soluk soluğa kalmış bana birşeyler söylemeye çalışıyordu; Yagmur bu çocuk ta kim bahçemizde ne işi var. Merakla sırtımı arkama döndüğümde, uzun boylu, sarışın bir adam bahçemizde Golden cinsindeki köpeğini kovalıyordu. Bu beni çok kuzdırsada Güneşi de bir o kadar güldürmüştü.
- Heey baksana sen de kimsin ve bizim bahçemizde ne işin var.  Karşıma dikilmiş ve bana gülümseyerek; Ahh çok afedersiniz biz karşı eve taşındık da, yani ben ve pars. Peki burada ne işiniz var. Diyerek sesimi biraz yükseltmiştim ve biraz fevri davranmıştım sanırım sonuçta köpeği bizim bahçemize girmişe benziyordu. Köpeği parsı da yanına alarak elini uzattı, ben Demir Arslan. Güneş hemen atıldı tabi kendisi çok sıcak kanlı ve samimi olduğandan, bense aksine yenilikkerden ve yeni insanlardan pek hoşlanmam hep yanlız olmayı tercih ettim bu hayatta. Güneşi hariç tutuyorum tabii, o benim huzur kaynağımdır. Güneşin kolumdan beni çimdiklemesi ile kendime geldim ve elimi uzattım bende, istemeye istemeye. Bende Yağmur Çetin.
Güneş; E o zaman aramıza hoş geldin Demir. Biz bu mahallede hep bir aile gibiyiz o yüzden aileye hoş geldin. Güneşin bu denli samimi bir konuşma yapması hiç hoşuma gitmiyordu sonuçta onu henüz tam olarak tanımıyorduk.
İnsanlar sadece bana mı güvenilmez geliyordu? Yada benmi onları güvenilmez kılıyordum. Bu sorunun cevabını kendime bir türlü veremiyordum. Öyle çok isterdim ki birine sonsuz güvenip onunla bir ömür boyu mutlu olmayı. Dünyayı gezerdik belki. Belkide keşfedilmemiş yerler keşfederdik, ne kadarda güzel olurdu. Belki bir karavan eşliğinde belki de küçük bir tosbağa otomobil. Bense sadece hayallerim eşliğinde mutluydum. Bir kere kırımıştı kalbim. Kırılmakta neydi paramparçaydı resmen. Ne vardı sanki bende Güneş ve Oğuz kadar mutlu olsaydım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 26, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bana Hoşgeldin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin