1.

2.5K 107 66
                                    

Üstümü giyindim, işe geç kalmamam gerekiyordu, nede olsa bir doktorum.

Erkenden kalkar, kendime gelmek için kahve yapıp içer ve arabama binip, direk hastaneye giderim.

Bugün de aynı şekilde oluyordu, kahvemi içtim ve şimdi de arabama yürüyordum, beyaz Range Rover'ımın kapısını açarak içine bindim.

Kısa bir yolun ardından hastanenin otoparkına arabamı park ettim, saat daha erken olduğu için pek yoğun değildi, ama bir yarım saat, bir saate burası dolardı.

Hızlı adımlarla hastaneye girdim, hafif bir yoğunluk kendini gösteriyordu, asansöre doğru ilerleyerek, bindim ve 6. Kata çıktım.

Bina 8 katkıylıydı, ilk kat acil, ikinci kat hasta odalarının olduğu kat, üçüncü kat kulak burun boğaz, dördüncü kat kadın/erkek doğum ve çocuk hastalıkları katı, beşinci ameliyathane ve yoğum bakımlar, altıncı yani bizim katımız kalp, nöroloji, beyin, iç hastalıkları cerrahi olucak şekilde, kalanları da diğer katta yani yedinci katta bulunuyordu,sekizinci kat ise hastane müdürünün odası ve toplantı odaları bulunuyordu.

Zamanla teknoloji geliştiği için artık istemeselerde erkeklerde hamile kalabiliyorlardı veya kadınlar erkek olmadan da hamile kalıyordu.

6.kata geldiğimde asansörden inerken telefonum çalmıştı, odama doğru yürürken telefona baktım ve arayanın annem olduğunu gördüm.

Aç tuşuna basarak telefonu kulağıma götürdüm, "efendim anne" demiştim o da konuşmaya başlayarak, "napıyorsun oğluşum, hastanede misin?" demişti.

Odamın kapısını açıp girerken "evet anne hastanedeyim" demiştim, "iyi oğlum iyi, o zaman ben kısa keseyim, bu akşam saat 21 gibi senin için ****** restaurant da bir randevu ayarladım, lütfen git" diyince sinirle konuştum.

"Yaa anne, daha kaç kere daha söyleyeceğim, ben artık 26 yaşındayım ve istersem zaten kendime bir eş bulabilirim, niye bana randevu ayarlıyorsun ki" diyince annem konuşmaya başladı.

"Bütün gün hastane de çalışıyorsun, böyle giderse torun sahibi olamıyacağım, yaşlandım artık torun istiyorum" diyince boşta kalan elimle şakaklarımı sıktım.

Odamın kapısı birden açılınca oraya baktım, "efendim 202 numarada ki hastanın kalbinden dolayı nefes alma sıkıntısı var, doktor seokjin acilen sizi çağırıyor" diyince "tamam yeonjun hemen geliyorum" diyip telefona döndüm.

"Anne benim acilen kapatmam gerekiyor sonra görüşürüz" diyip telefonu kapattım ve askılıkta ki beyaz önlüğümü giydim.

Hızlı adımlarla ilerleyerek asansöre bindim ve 202 de ki hastanın yanına girdim, monitöre baktığımda kalp atışlarını yavaş olduğunu gördüm.

Oda da bulunan seokjin hyung'a "Hastanın neyi var?" diye sordum, o sırada da boynumda ki steteskopu alarak göğüs kafesini dinlemeye çalıştım.

Nefes alması zorlanıyordu sanki bir şey onu tıkıyordu, daha fazla beklersen ölme riski olduğu için steteskopu boynuma geri takarak bağırdım.

"ACİLEN AMELİYATHANEYİ AYARLAYIN, NEFES BORUSUNDA KAN TOPLANMIŞ OLABİLİR" diyince herkes koşturmaya başladı.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Ameliyat sonunda bitmişti, zorlu geçmişti ama bir şekilde hayatı kurtulmuştu, ameliyathaneden çıkıp ellerimi yıkamaya gittim.

Ellerimi yıkadıktan sonra ameliyathane'nin girişinden çıktım, hastanın ailesi burada bekliyordu.

Beni görünce hemen ayaklandılar, "doktor bey kızımın durumu nasıl? yaşıyacak değil mi?" diyince gülümseyerek soru soran adamın omuzuna elimi koydum.

Accidentally But Beautiful //KookMin (ASKIDA!!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin