"Günaydın." Dedi yanıma oturarak. Yanıma oturduğu an o his yine kapladı tüm bedenimi.
"Sanada." Dedim soğuk kanlılıkla. Ne yapmam gerektiği hakkında tek bir düşünceye sahip değildim. Beynim adeta bir hamster topunun içinde dönüp duruyordu.
"Eğer seni bu kadar rahatsız ettiyse unut gitsin."
Ani bir hareketle yüzümü ona döndüm.
"Hayır,hayır. Unutmak istemiyorum." Dedim.
Unutmak istemiyorum.
"Ama-"
"Aması yok. Bana sadece biraz zaman tanı."
Tamam der gibi başını salladı aşağı yukarı. Gülümsedi,gülümsedim.
Daha sonra yanından kalkıp Bade'nin yanına oturdum.
Tüm gün öylesine geçip gitti. Aklımda sadece o diyalog dönüp duruyordu.
(...)
"Senden hoşlanıyorum. Sana bunu söyleyemedim çünkü o minik kalbin bir başkası için atıyor. Ve buda benim canımı yakıyor. Mutluluğun eğer böylesine yakacaksa canımı sorun değil."
"Emir!"
"Bir şey söylenene gerek yok. Bil istedim." Dedi ve arkasını dönüp gitti.
Gidişini gölgeleyen sağanak yağmur ve üzerime vuran gece lambasının ışığı...<3
Hepinize merhaba!
Ben Wooseori_ hesabındaki yazarım. Bazı nedenlerden dolayı bu hesaptayım.
Kaybolan Işıklar adlı hikayeme yeni bölüm gelecek ama gecikecek,bundan dolayı sizlerden özür dilerim.
"Hala okumadıysan Wooseori_ hesabımı ziyaret edip hikáyeme göz atabilirsin:)"Eski hesabım için eski,yeni hesabım,sizler ve benim için yeni bir hikáye ile karşınızdayım.
Umarım beğenirsiniz. Oy ve yorum atmayı unutmayın. Yeni bölümde görüşmek üzere.<3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölgelerin Yağmuru
Teen FictionGecenin bir vakti yanıp sönen gece lambası. Altında oturan sen ve satırların. Üzerine değen o gece lambasının ışığı. Kim bilir kaç kişinin gölgesini barındırıyor içinde. Bir kayboluş ve beraberinde getirdiği belli belirsiz bir his? Bu his daha önce...