"Ben karaca koçovalı şu an evin tek kız torunu benim ama bu evde etkisiz elemanım o yüzden kimse bana karışmaz kimsenin umrunda değilim hayatımda değer verdiğim tek kişi duygu olabilir sabah her zaman ki gibi uyandım duşa girdim duşta her zamanki gibi ağlama seansını tamamladım ve üzerime kıyafetlerimi giydimBavulumu aldım bugün duyguyla tatile gidiyorduk adanaya babaannem biraz itiraz etsede umrunda olmadığım için pekte gitmemi üstelemedi fortmqntonun önüne bavulumu koydum kahvaltı masasına geçtim "günaydın" "günaydın karaca tatile gidiyor muşsun" dedi babam "evet baba bir süre tatilde olurum" dedim "keşke bu kararını banada danışsaydın" konuştu beni umuruna bile takmayan babam "neyse uzatmaya gerek yok dikkatli olursun" dedi yamaç amcam ben hiç bir şey demeyip damla yengemi saadet ablamı Idris'i öptüm sonra babaannemin elini öptüm amcamlara da haber verip çıktım arabama atladım silahlarımı kontrol ettim duygunun evine doğru yola çıktım kapıya geldiğimde duyguyu aradım oda söylenerek indi ön koltuğa otururken bir ıslık çaldım çünkü çok iyi olmuştu
Adana Ceyhan'da duygunun ailesinden kalan bi ev vardı oraya gidiyorduk ordan belki mersine falan geçerdik neyse yola çıkmıştık arabayı ben kullanacaktım bir petrole girdik benzin ve bir kaç yiyecek ve starbucks dan soğuk içecekler alıp yola devam ettik müzikler açıp hem dans ederek hem sohbet ederek gidiyorduk artık adanaya varmamıza 4 saat kala duyguya verdim bende biraz uyudum 6 saat araba kullanmıştım duygu beni dürttüğünde geldiğimizi anladım kalktım aşağı indim kollarımı gerdim saat gece 11 olmasına rağmen hala sıcak ve nemliydi ev çok güzel müstakil bir evdi ve bu kesim aynı çukura benziyordu "duygu" diye seslendim merakla. Oda bavulları indirirken "efendim karagülüm" diye cevap verdi "neden çok az villalar var sen anlatınca elit bir ortam falan sanmıştım ama çok hoş ve güzel sıcak bir ortam belli" "babam adanayı çok severmiş burdan ev almış ama oturmaya zaman olmamış ama hep bu evi anlatırdı emekli olunca oraya yerleşeceğim oralar çok güzel derdi burası aslında muzaffer kurtuluşun evleriymiş zaten bu evden 5 tane var işte birisi bizimdi artık benim ama. İçini dışını yaptırdım biliyorsun yani gerisini öyle yani" diye beni tekrardan merakta bırakmadı. O sırada duygu gilin evinin yanındaki evden büyük bir kahkaha sesleri geldi demekki bir evde kalabalık yaşıyorlardı aslında bende çok severim kalabalık aileyi ama sevilmeyen bir evde durmakta akıl işi değil sonuçta "o neydi ya" dedim "bilmem kuzum neyse hadi içerye" içeriye geçtik hemen kıyafetlerimizi yerleştirip balkona çıktım sigaramı yaktım hem içip hem etrafa bakıyordum gözüm yan eve takıldı dışarda çok güzel bir masa düzeni vardı rakı masasıydı galiba çünkü bir kişi hariç herkes kadeh kaldırmıştı ne kadar kalabalık bir aile maşallah sonra bir kız çocuğu geldi koşarak ne kadar tatlıydı bende sigara mı bitirip aşağı indim duygu ışıkları kapatıyordu "hadi yatalım yorgunuz"
"Ee hadi iyi geceler" diyip ikimizde uyuduk sabah 8 de uyandım odamdaki büyük balkona çıktım ordaki koltuklara çöktüm sigaramdan bir tane alıp içtim dünden ber telefonu elime almamıştım bile elime aldım şaşırmamıştım 1 tane bile arama yoktu takmadım da zaten whatsApp dan gelen mesajlara baktım mimarlık grubuna girdim bir kaç mesaj okudum sonra telefonu kapattım evet mimarlıktan mezun oldum bu sene daha doğrusu 15 gün önce sigaramı söndürüp pijamayla aşağı inip bahçeye güzel bir sofra hazırladım
Duygunun odasına girdim ayı gibi uyuyordu üzerine atladım oda hemen uyandı "ayısın""biliyorum hadi kalk"diyip kolundan çekiştirdim oda elini yüzünü yıkayıp masaya oturduk. "Ooo karagülüm çok güzel gözüküyor ellerine sağlık" "bal olsun sana" diyip güzel bir kahvaltı yaptık sonra birer sigara yaktık ben dudaklarıma götürüp bir nefes verdim arkamada yaslanıp etrafı izleme başladım tekrar bi fırt alıp etrafı süzmeye devam ettim "ne yapalım bugün" dedi duygu "önce bi alışveriş yapalım eve "tamam" etrafı toplayıp üstümüzü giyinmeye geçtik ve dışarısı inanılmaz sıcaktı hemen duşa girdim çıktım Üzerime iseBunu giydim ayağıma sandaletlerimi geçirip cüzdanımı sigaramı telefonumu alıp aşa indim duyguda geldi oda
Bunları giymişti
K.uuuu yakıyosun
D.sizde hanımefendi
K.teşekkürler bir tanem hadi diyip arabanın anahtarını alıp arabaya yöneldik yan evdende bi arabaya biniyorlardı köpekleride vardı galiba köpek bize doğru koşmuştu o akşamki minik kızdı koşarak yanıma gelip "paya hadi ama" kızın boyuna eğilip hem köpeği sevip hemde "senin adın ne bakalım prenses" "ayyem yabancıyayla konuşmamam geyektiğini söyyedi" ne kadar da bilinçli insanlar sonra arkadan kalın bir ses "eliz" "yayı" diyip yanına koştu bende ayağa kalktım ama köpek ayağımın ucuna yattı duyguda eğilimiş onu seviyordu sonra küçük kızın adının eliz olduğunu öğrendim ve o uzun boylu adam yanımıza doğru gelmeye başladı "merhaba kusura bakmayın sizide rahatsız ettiler" "ya hayır köpeğiniz ne kadar tatlı adı ne" diye kalktı duygu adam duyguya dönüp "paşa" " bu prensesin adı neymiş" dedim " öyce sen söyle" "peki ben karaca" diyip elimi uzattım oda minik eliyle elimi tutup "eliz" dedi "memnun oldum prenses" yanındaki adama dönüp "kusura bakmayın karaca" diyip elimi uzattım oda elimi tutup " yılmaz" dedi sonra duyguya el uzatıp "yılmaz" "duygu neyse biz sizi tutmayalım iyi günler hadi karaca" diyip koluma dokundu bende iyi günler diyip arabaya bindim
Evett merhaba ben geldim ama bu sefer farklı bir format farklı karakterlerle ilk defa azkar yazıyorum hadi bakalım umarım beğenirsiniz şimdilik kısa bakalım diğer bölümlerde daha uzun olabilir