o ne

32 3 4
                                    

Gözlerini hatırladığından farklı bir odada açmıştı Jungkook. Çocukluğunu geçirdiği yetimhanenin odasında değil de bir hastane odasındaydı. Yine bayıldığını düşünmüştü başta. Sonra içeri giren yüzü şekillenmiş ve iyice oturmuş hatta fazlasıyla çekici olmuş olan önlüklü arkadaşını görünce hiçbir şey algılayamamıştı. Bunun üstüne yatağın karşısında duran aynada kendi görüntüsünü görünce de çığlığı koparmıştı. O daha dün kemikleri görünecek kadar zayıftı, teninin rengi ölü beyazına yakındı. Şu an ki hali başka bir insan gibiydi , gayet normal kilolu hatta bayağı kaslı, dövmeli , saçları uzun, yüzü büyümüş ve seksileşmişti.

Taehyung ona kendi görüntüsüne alışınca elektrikli scooterıyla kaza geçirdiğini ,ciddi olmayan hasarlarını ,asıl sorunun geçirdiği hafıza kaybı olduğunu söylemişti. Daha sonra Jungkook'a bazı sorular sorarak şu an on sekiz yaşına döndüğünü anlamışlardı. Beş yıl öncesine döndüğünü  anlayan Jungkook dakikalarca ağzı açık bir şekilde arkadaşına bakakalmıştı. Uzun sessizliğinden sonra da ağzını ilk kez açmıştı. "Neyse ki beş yılda kendi arabamla kaza yapacak kadar değişmemişim. Çok bir şey kaçırmamışım yani hala fakiriz. "

"Jungkook ,scooterınla kendine ait olan barına gidiyordun aslında."

"Ne?" yine gözlerini sonuna kadar açmış ayrı bir şoka girmişti. " Ve hani belki fark etmek istersin ben de doktor oldum. Aramızda sadece Namjoon fakir o da söz de."

"Ben mezun olacağını çok düşünmüyordum aslında o yüzden inanmak istemedim." Jungkook önemsiz bir şeyden bahsedermiş gibi bir hal takınmıştı.

"Seni iyileştirip ayağa kaldıran benim be."

"Tae ben... İyileştim mi?" bunu anlamıştı aslında yoksa bu yaşına ve bu şekline gelmesi çok zordu. Uyandığında ilk fark ettiği şey bedeninde ki his olmuştu aslında. Sağlıklı ve ağır hissediyordu kendini, kemikleri batmıyordu yatarken.

"İyileştin, çok uğraştırdın beni ama sonunda başardım." Taehyung'un gözleri dolmuştu ama yüzünde kocaman alaylı bir gülümseme vardı.

"Beş yıl sonra da yanımda olman beni çok rahatlattı teşekkür ederim her şey için." çok minnettardı ona hem en yakın arkadaşı olmuştu hem de küçük doktoru. Hatırladığı zamanlar da onun için çok çabalardı Taehyung. Hep çok çalışmıştı tıp kazanmak için ,o zamanlar daha ilk seneleriydi ama Jungkook için çok çalışıp onun doktorunun yanından ayrılmıyordu. Edinebildiği kadar bilgi edinip ona her konuda yardımcı olmaya çalışıyordu. Aslında sadece Jungkook için de değildi bu ,diğer yakın arkadaşı Jimin de vardı.

"Taehyung, hepimiz hala birlikteyiz yani?" cevabı biliyordu aslında ama onay almak istiyordu buna yine de.

"Evet inan ben de senin gibi üzgünüm bir kurtulamadım sizden." üzgünmüş gibi yaparken birden duraksadı ,ardından yüzünü büyük bir sırıtış aldı. " SeokJin'im hariç tabii."

"Sonunda yaptın mı? Helal olsun be." Taehyung tek eliyle siyah saçlarını savurdu sırıtırken.

"Neyse daha devam şoklarını evde yaşarsın yedek giysilerimi getirdim onları giydirelim sana. Jin ve Jimin gelmek üzeredir zaten."

"Park Jimin mi? O deli bizimle beş yıl devam mı etti cidden? " düşüncesi bile Jungkook'u boğuyordu. Jimin onlarla birlikte olduysa bile Jungkook beş yıl nasıl sağ kalmıştı Jimin'le aynı ortamda.

"Nasıl yani sen Jimin'i hatırlamıyor musun? Hadi bizi geç onu da mı unuttun?" işte Taehyung şimdi Jungkook'un şu ana kadar yaşadığı şokların misliyle üstünü yaşıyordu.

" Yani bizimle takılıyordu, arada beni dövüyordu. Şimdi çok iyi intikamımı alabilirim iyi olmuş aslında yanımızda durması."

"Jungkook sana bir şey diyeceğim ama bu seferkinden nasıl çıkarsın bilemiyorum." derin bir nefes aldı. "Jimin senin eşin. " işte bu onun aklını yerinden bir kez daha çıkartmaya yetebilirdi.

two men in love°jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin