small omega ;Taekook

15

💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕
iyi okumalar
💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕

___________👑____________

jin hyung a her şeyi anlatmıştım ama bana sadece bakmıştı sanki gözlerinde hüzün vardı aynı jungkook un babasına baktığı gibi jin hyung ta bana öyle bakıyordu

jin:tatlım lütfen kralın yanında fazla durma ve onun olduğu ortamlarda durma uzaklaş tamam mı ve böyle bir durum daha yaşanırsa gel bana anlat seni dinlerim

tae:peki

jin hyung derince iç çekip gülümsemişti

jin:taehyung hadi gel beraber mutfağa gidelim sana orda bir şeyler öğreteyim

kafa saladım ve jin hyung u takip etmeye başlamıştım bu olanlar aklımı karıştırıyordu prens jungkook bitti kral mı başlamıştı anlamıyordum be düşünmek de istemiyordum

mutfağa girmiştik ve etrafta karınca gibi çalışan bir sürü omega vardı

jin:taehyung al bu sebzeleri ve git yıka hadi

demişti ve popoma vurmuştu nerde yıkıycaktım ki bunları nehremi inecektim acaba galiba öyle yapıçaktım kofadaki sebzeleri iki yanından sıkıca tutup dış kapıya yönelirken jin hyung un sesini duymuştum

jin:taehyung nereye

tae:sebzeleri yıkamaya nehre gidiçektim

jin:ahh hayır taehyung nehre gitmiyçeksin bak şu köşede fıçı var yanındada tas orda yıkıyçaksın

demişti ve gösterdiği yere bakmıştım bu daha kolay olurdu burdan nehre gitmek zorunda olmıyçaktım. Hemen oraya gidip elimdeki sebze leğenini yere koymuştum daha sonrada elime tası alıp fıçıdan su almıştım ve sebzelerin üstüne dökmüştüm tası yerine koyup dizlerimin üstüne çökmüştüm ve bazı yerlerinde çamur olan sebzeleri yıkamaya başlamıştım

.
.
.

jungkook un ağzından

yolumuz daha bitmemişti ama yoongi yolun yarısını tamamladığımızı ve atların yorulduğunu söylemişti ve bizde bir kasabada dinleniyorduk askerler atları bağlamıştı ve yemek ve su veriyordu ve nallarını kontrol ediyolardı.Birazdan yola çıkardık çünkü tanımadığımız bir kasabada kalmak tehlikeliydi hemde iki krallık açısından yani babam böyle söylemişti

çamdan kafamı çıkarıp jimin e bakmıştım jimin yoongi ve tanımadığım bir kaç köylü konuşuyolardı oflayıp arkama geri yaslanmıştım çok sıkılmıştım oturmaktan niye gitmiyoruz ki gözlerimi kapatıp arkama yaslanmıştım belki uyursam zaman çabuk geçerdi

burda uyumak çok zordu çünkü her yerde çocuk sesi vardı sinirle gözlerimi açmıştım at arabasının kapısını açıp dışarı çıkmıştım yoongi dışarı çıkmam konusunda beni uyarmıştı ama bana emir veremezdi dışarı çıktığımda etrafı süsmüştüm ve üstümü düzeltip kayan taçımı çıkarıp yeniniden takmıştım ve jimin in yanına ilerlemiştim gelsin ve benimle ilgilenmesini söyliyçektim

jk:jimin gel ve başıma masaj yap

dediğimde yoongi nin kızgın gözleriyle buluşmuştum ama yoongi den korkmuyordum aslında ben hiç kimseden korkmuyordum sadece babamdan korkuyordum adınımı yüksek sesle söylediğinde özellikle ve ya sedece bana bunu böyle öğretiği için ondan korkuyordum

"jungkook bu dünyada yaşadığın süre zarfında sadeca ama sadece benden korkacaksın hiçkimseden değil sadece benden benim adımı duyduğunda korkudan kitlenceksin tamam mı benim tek göz ağrım"