"...." Kim Taehyung
'....' Jeon JungkookHerkesin kendi kafasında kurduğu sözde "aşk" dolu senaryoları yaşadığı anlar olmuştur veyahut olacaktır. Ama ya olacağına inancınızın sıfır olduğunu bildiğiniz fakat yine de yarınlar yokmuşçasına hayalini kafanızdan asla eksik etmediğiniz senaryolar? Bir süre sonra öyle bi' takıntı haline gelir ki O'nu arzuladığınız, O'nsuz hareket etmekten çekindiğiniz ve O ile birlikte arsız duygular barındıran senaryolar içinde boğulur gidersiniz. Eğer demin söylenmiş her sözcüğün ıncığına cıncığına kadar işlenmiş toplu bir senaryo olduğunu ve baş karakterin kim olduğu hayal edersek..size Kim Taehyung'u tanıtayım izninizle. Kendisi 25 yaşında bir "Gucci boy". Aynı zamanda da model. Çeşitli dergi kapaklarına konu olan güzelliği ile tanınır. Aynı zamanda tapılası bir kalça, ince bel, kaslı kollar, esmer ten..Bunların hepsi bir bedende toplanmış ve Tanrı özene bezene Taehyung'u yaratmış. Her insan; yedisinden yetmişine, transından homofobiğine, lezbiyeninden gayine..kısacası umulmayan bir çok cinsel yönelime sahip insanlar bile arzulamıştır Taehyung ve o güzelliğini.
Tabii ki bu esmer güzelinin onlarca çalışanı var. Hepsi ona hayrandır. Bu, çekimlerde bir çoğunun ağızlarının suyunun akıp şelale olmasından belliydi. O da severdi bunu, herkesin ona hayranlık duymasını ama hiç bir şey yapacak cesaretlerinin olmamasını. Tek bir kişi hariç. Jeon Jungkook. Ne kadar uğraşırsa uğraşsın, ne kadar baştan çıkarıcı olsun; asla onu hayran edememişti kendisine. Bu azim zamanla daha demin bahsettiğimiz senaryolar içerisinde boğulan birine çevirmişti Taehyung'u. En başından dikkatini çekmişti beyaz, esmerin. Gerçi o da az değildi. Kaslı vücudu, uzundan hallice saçları, poposu, bacakları..fazla baştan çıkarıcıydı. En az esmer kadar düşüyordu çalışanlar beyaza. Beraber 4 yıldır çalışmalarından olsa gerektir çok samimilerdi. Düşünsenize, bu iki tapılası insanı bir gün yan yana yolda yürürken aniden karşınıza çıkıyor. Fazla baştan çıkarıcı, hayal edilmesi bile azdırıyor insanı.Sabah saat 10.00 suları. Taehyung VOGUE için çekimlere gidecekti, aynı kadroyla. Günlük, kısa ama gerekli rutinlerini hallettikten sonra giyinmiş ve kendine aynada çeki düzen vermişti. Kocaman bir sırıtış belirmişti suratında. "Fazla seksiyim, beni arzulamayan gitsin direk ile sikişsin." diyerek içinden geçirmişti. Haklıydı da. Evinden çıkmadan önce okyanus kokulu parfümünden sıkardı her zaman. O koku baştan çıkarmaya yeterdi milleti. Bundan hoşlandığını söylemiştim sizlere. Aynı kokuyu sıkan bir kişi daha vardı. Tahmin edersiniz zaten, söylemeye gerek yok.
Bugün işe beraber gitmek için sözleşmişlerdi ve Jeongguk onu Taehyung'un evinin önünden alacaktı. Tam saatinde gelen araba sesini duyan Taehyung, şehvetli ve içinde samimilik barından gülümsemeyle arabaya binerken kalbinin atış hızı her saniye umarsızca artıyordu. Bugün ona biraz daha ilgiliydi. Dün gece onu düşünerek, onun adını inliyerek kendini becermeseydi..işler biraz daha farklı olabilirdi. Jeongguk arabaya binen bedenle konuştu.
'Selam. Günaydınlar TaeTae.'
TaeTae lafından hoşlanmazdı esmer, kaşlarını çatmış ve içindeki 10 sezonluk dizi çıkacak heyecanını gizleyerek konuşmuştu.
"Günaydın. Şu siktiri boktan adı söylememen hakkında seni uyarmıştım diye hatırlıyorum Kookie."
Esmer de biliyordu ona "Kookie" diye seslenilmesinden nefret ettiğini.
'Beni nereden vuracağını çok iyi biliyorsun. Her zaman bunu yapmandan nefret ediyorum aptal.'
"Pardon? Sensin aptal. Benden bahsediyoruz, ben. God Tae? Koskocaman ben seninle konuşuyor, azıcık utan be herif."
'Egolarını biraz aldırmaya ne dersin sen?'
"Ben mi egoluyum? Yok be, abartıyorsun şu an. Ciddi ciddi abartıyorsun ve bana egolu diyorsun. Köpek."
Her zamanki minik ve kendilerince eğlendikleri atışmalarıyla gülüşerek işe varmışlardı. Aklınızdaki bir kaç soruyu tahmin edebiliyorum, Jeongguk da Taehyung gibi seviyor mu?
Geçen dakikalar sonucunda stüdyoya varmışlar ve içeri girdiklerinde olan koşuşturmacaya biraz daha hız katmışlardı. Taehyung'u hemen giyime, Jeongguk'u ise kameralara yönlendirmişlerdi. Bu iki samimi arkadaş işlerini yaparken asla samimiyete yer vermez ve profesyonelce hallederlerdi işlerini. Bu ikisi için de zordu. Evet, gün geçtikçe zorlaşıyordu.
Fotoğraf çekimi için giydirilen kıyafetlerle ve hemen kameralar önüne geçen kaslı bedenle herkesin ağzının suyu akmıştı yine.
O sırada içinden geçirmişti esmer, kameralara poz verip her zaman olan Jeongguk'u baştan çıkarıcı görevini yaparken.
Seni istiyorum Jeongguk. Seni gün geçtikçe daha çok istiyorum, tapılası tavşan. Aramızdaki dostluğu, kardeşliği hiçe sayarak seni almak istiyorum. İhtiyacım var sana Jeongguk.
Jeongguk tüm dikkatiyle işini yaparken Taehyung'un dalgın hallerine anlam vermeye çalışıyordu. Ya da anlıyor muydu?
.
Öncelikle küçük yazarınız Riviera ben. Memnun oldum. Hikayeyi fazla uzun tutup sizleri sıkmak veyahut da kitabı kütüphanenizin derinliklerine itmek istemem. Bir hevestir gidiyor bakalım, nereye kadar ilerlerim..muamma.
Hatalarımı görmezden gelirseniz sevinirim. Yapıcı eleştiriler yaparsanız memnun olurum, teşekkürler şimdiden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the film| taekook
Short StoryHer şey bir filmin sahnesi miydi? Ya biz senaryoyu yazan kişilersek? Ya da senaryo yazan kişileri biz yönetiyorsak?