senin gibi

1

Oturduğum yerde huzursuzca kıpırdandım. Saat bire geliyordu. Kafamı arkadaşlarıma doğru çevirdim. Eymen gergince elindeki kağıdı inceliyordu. Eymen'in yanındaki Sarp, büyük ihtimalle yakında çıkacak bir oyun üzerine heyecanla Eymen'in ablası Özge'ye bir şeyler anlatıyordu. Özge ise sadece sakince başını sallıyor ve arada kısa yorumlar yapıyordu.

"Kanka bak bu kesin Pınar'ın işi söylüyorum sana!" dedi bana dönerek Eymen. Birkaç saat önce biz sahilde otururken çantasının ön cebinde isminin ve Arapça olduğunu tahmin ettiğimiz yazıların olduğu bir kağıt bulmuştu. "O kızın bir garezi var bana. Büyü yaptı kesin pis cadı!" yüzünü buruşturdu.

"Bebeğim kafa buluyor biri seninle işte, sen de istediğini verme şuna. Hem büyü yapsa denize atardı çantanın ön cebine değil." dedim bıkkınca. "Ülkü, nasıl büyü bozulur biliyor musun?" diye devam etti dediklerimi takmayarak. "Oradan bakınca cinci teyzelere mi benziyorum Eymen?" dedim yüzüme alınmış gibi bir ifade yerleştirip. Ardından ekledim, "Hatice Teyze kesin tanıyordur ama birilerini." Hatice Teyze Sarp'ın annesiydi, aynı zamanda gereksiz fazla sosyaldi. Onunla beraber 5 dakika bile gezseniz yolda en az 10 kişi tarafından hal hatır sorma suretiyle durdurulurdunuz.

"Ah, tamam. Yarın Sarp'ın misafiriyiz o zaman!" dedi coşkuyla. Sarp isminin geçmesiye konuşmayı bırakıp bize döndü. 'Ne dediniz?' dercesine tek kaşını kaldırdı. "Yarın sendeyiz, onu konuşuyorduk. Eymen taktı da şu büyü olayına, kesin Hatice Teyze'nin tanıdığı şu değişik işlerle uğraşan biri vardır." diye yanıtladım henüz sormadığı sorusunu. Kafasını Eymen'den yana çevirerek konuştu, "Oğlum sal bir kendini, çok kastın. Biri çok fena eğleniyor seninle işte anlasana! Canım anamı meşgul edeceksin boş işlerinle bir de."

Eymen "Ya inanmıyorsunuz bana ama valla büyü bu. Kısmet kapatma büyüsü. Ondan bugün yürüdüğüm kız tersledi beni. Yoksa benim cazibeme karşı koyması imkansızdı." diye çıkıştı. Kaşlarımı çattım "Eymen kızın yanına mezdeke oynayarak gittin! Ne bekliyordun 'hayatımın aşkını buldum inanamıyorum' diyerek boynuna atlamasını mı? Manyak mısın sen?"

Eymen bana hırsla baktı, ardından bana hafifçe sırtını dönerek Sarp ve Özge'nin muhabbetine dahil oldu. "Kafadan üşütük." diye mırıldandım kendi kendime.

Diğerlerinin kendi konuşmalarına dalıp beni yok saydıkları ızdırap dolu yarım saatin ardından Eymen bana dönmüştü. Sinirlenmeye başladığımı fark ettiklerinde yapabilecekleri en iyi şey beni yok sayıp kendi halime bırakmalarıydı. Koltuğun ucundaki yastığı alıp dizine koydu, kafamı koymamı işaret etmek için yastığa hafifçe birkaç kez vurdu. Sırıtarak koltuğa uzandım ve kafamı yastığa koydum. Saçlarımı okşamaya başlamasıyla huzurla gözlerimi kapattım. Tam uykuya dalacağım sırada gözlerimi sonuna kadar açıp hala bir şeyler anlatan Sarp'ın sözünü kestim. "Hadi dışarıya çıkalım!"

Özge yüzünü kırıştırarak, "Ne?" dedi. "Dedim ki, hadi dışarıya çıkalım."

"Saat gecenin biri Ülkü, eceline mi susadın?" diye çıkıştı Özge.

Omuz silktim, "Belki."