"But you are my everything, my everything..."
Her ne yaşıyorsam, bu bir rüyaysa bile biterse ölmek istiyorum. Hiç bir şey yapmıyordum. Tamamen durmuş, Leonardo Dicaprio,
Rose'un çıplak resmini yaparken izlediği gibi ben de onu izliyordumEn son yerinden doğruldu ve bana baktı. Önüne gelen ve bana kalp krizi yaşatan kızıl saçlarıyla...
Bana baktığı gibi ilkildim. Tüm mamaları ve ızır-vızırları tezgaha fırlatıp. Buzdolabını açtım.
İçten içe gidip onun yanında hiç bir şey demeden oturabilmek için yanıyordum. Mutfağa gittiğimde salonda bir ses duydum. Salona geri döndüğüm de karşımda Jaehyun ve Rosè'yi kapıdan içeri buyuran Taehyung'u gördüm.
Jaehyun ile Rosè'yi beraber gördüğene şaşırmış mıydı Taehyung, bilmiyorum.
Duygularını gizlemekte çok iyi olmalıydı. Bir tek sinirlendiğinde bunu içinde tutamadığı çok belliydi. Attığı yumruğu her düşündüğümde içim ürperiyordu. O gömleğin altında çok yapılı bir vücut vardı.
Ve ben, Lisa Manoban, onu görmek için her şeyimi vermeye hazırdım.
Rosè ve Jaehyun, ikili koltuğa yayılmışlardı, vakit kaybetmeden, kol kola.
"Hoş geldiniz." Dedim. Jaehyun sırıtarak Taehyung'a baktı.
"Misafiriniz olduğunu bilmiyordum."
Bunu çok imalı söylemişti. Ben de asla pişman olmayacağımı sandığım bu cümleyi ağzımdan çıkardım.
"Ben de. Benim evde olmadığım her an burada belirdiğini bilmiyordum."dedim dönerek Jaehyun'a elimde Taehyung ve kendime yapmayı planladığım kahveler vardı. Rosè elimden kahveleri alıp bana sert bir bakış attı.
"Kahve yapmanda yardım edeyim."dedi.
Jaehyun "Bol köpüklü."diye belirti arkamdan.
Resmen evlatlık almıştık Jaehyun'u, çocuğa SM'den çok biz bakıyorduk.
Biz yiyip içirip cinsel ihityaçlarını (Rosè) gideriyorduk!Mutfağa geçtik. Rosè hemen sesinin yüksekliğini ayarlayamadan konuşmaya başladı
"Kim Taehyung!"
Evet. Kim Taehyung bu ismi ve kendisini seviyorum.
Buzdolabından ruj ve kaliteli siyah far çıkardı.
"Acil durum için sakladıklarım. Bebeğim sana bir çeki düzen verelim."
Ne yani? Makyajsız güzel değil miyim?
"Ona baktığını bu kadar da belli etme uzun kız. Lali ona bakarken hayal kurmayı da kes. Soğukkanlı ol hadi kızım ben senin arkandayım!"
Kahveleri Rosè halledecekti. Ben de en çekici halime bürünmeyi deneyerek salona geçtim.
Taehyung oturuşunu düzeltmişti. Biz daha mutfaktayken Jaehyun Rosè ile aralarındaki ilişkiyi en ince ayrıntısına kadar anlatmıştı. Sağ olsun.
"Film izlemek istemez misiniz?"diye sordum ama Taehyung'a bakmadan edemedim.
Evlatlık Jaehyun hemen atladı. "Yüzünü mutfakta boyadığını fark etmeyeceğimi-"
Neyse Rosè gelip onun sesini kesmişti.
Hem de elinde Noel'den kalma şaraplarla. "Bildiğim çok iyi k-dramalar var!"dedi.
Taehyung beklenmedik bir biçimde yerinden doğruldu. "Film için vaktim yok!"
Ona kahve sözü vermiştim, borcunu böyle ödeyecektim bunu bile başaramamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I PURPLE YOU💜 | Taelice
FanfictionGökkuşağının son rengi 💜 +16 yaş üzeri için uygundur, argo kelimeler içerir! _________________________________________ [Kim Taehyung × La Lisa Manoban]