Hayat nedir? Ya insanların hayattaki amaçları?
Bir gün tükeneceğini bile bile yeşerdiğimiz umutlarımızın bize verdiği meyveler hayatta belirledigimiz konuma gelebilmemize ne kadar yarıyor?
Hayatımızı bir hiç uğruna yaşamaktansa bir hiç uğruna hayatımızı mı yaşamak gerekir?
Yanlış bildiğimiz yolda beraber yuruyecegimize doğru bildiğimiz yolda tek başına yürümek mi daha mantıklıdır? 27 yaşındaki Baekhyun için böyleydi.
Kendi sınırlarını bilmektense hayatın ona öğrettikleri sınırında davranırdı Baekhyun.
Bir iç mimar için pek de mantıklı düşünceler değildi bunlar -en azından meslekdaşlarına göre- çünkü bir iç mimarın her zaman duygularındansa mantığına göre hareket etmesi gerekirdi.
Bir ev tasarlarken sadece matematiksel zekaya bakardı çoğu kişi ama Baekhyun, her tasarladığı evde içine kendisini de katardı.
Baekhyun ilişki insanı değildi, kimseye naz yapmak için ayıracak vakti yoktu onun.
Her gün içine farklı bir sik kabul etmesi kendi psikolojisini asla kötü etkilememişti.
O buydu.
Eksikleriyle, fazlalarıyla.
Hayatında bir başka birine ihtiyaç duymuyordu. Aşık olmak da bunların en başında yer alıyordu.
Çünkü aşk denilen şey, kendi morotonunda koşarken birinin gelip seni devirmesi ve yoluna hiçbir şey yokmuş gibi devam etmesinden farksızdı onun için.
Baekhyun o gün saat birde uyandığında hava kapalıydı ve gece yağmur yağdığını belli eden yağmur damlaları camın üzerinde küçük izler oluşturmuştu.
Yanında yatan çıplak bedene baktığındaysa iç çekti.
Neden sabahları -belki de öğlen demeliydi bu durumda- parayı bırakıp siktir olup gitmesi gereken yerde hala yanında uzanabiliyordu?
Baekhyun kendi çıplak bedenini de hareket ettirerek yanında uyuyan adamı eliyle dürttü.
Adam uyku mahmuru bir şekilde gözlerini açtığında karşılaştığı şey ona kızgın bakan bir çift gözdü.
"Hala burada ne işin var?" Baekhyun'un sesi kızgındı. "Sana sabah parayı koyup gitmeni söylemiştim."
"Baekhyun ben-"
"Sana kaç defa söylemem gerekiyor bilmiyorum ama söylemekten sıkıldım. Ben ilişki insanı değilim, yattığım kişilerle bu daha da imkansız. O yüzden artık sana karşı hislerimin olabileceği gibi bir duygu varsa bile içinde yok et."
"Bana nasıl baktığını biliyorum Baek, adımı söyleyiş tarzını bir kere dinlemem boşalmama yeter. Daha nasıl anlatabilirim?"
Baekhyun iç çekti. Karşısındaki sikik adamla daha fazla uğraşmak istemiyordu.
"Kabul etmem gereken bir şey varsa evet yatakta fazla iyisin ve benim içimdeyken hissettirdikerin yüzünden daha fazlası için öyle bakışlarım, başka bir anlam arama."
"Sana aşık oldum Baek, lütfen bana bir şans-"
"Bu tek taraflı bir şey." Baek artık daha fazla bu konuyu konuşmak istemiyordu. "Eğer şimdi gitmezsen seni babana söylerim Min."
"Eğer bunu söylersen bundankendin de etkilenirsin ki bunu gayet iyi biliyorsun!"
Adam yataktan kalkarak yerde atılı kıyafetlerini almak yerinde Baekhyun'un dolabını açarak oradan kıyafet alıp giydi. Baekhyun sadece gitmesini istiyordu bu yüzden bir şey demedi.
