The Words for Love "One-Shot"

This is You What Meaning for Me (Taekook) Part 1

Taehyung emin adımlarıyla yürüdüğü yerden geri dönmek için tüm ömrünü verebilirdi. Verebilseydi, verirdi, ama muhtemelen veremezdi.

Büyük ihtişamlı evin, yine büyük ihtişamlı güvenlikleriyle konuşmasının sırası geldiğinde, derin bir nefes aldı ve o nefesin nasıl göğüs kafesini zorladığını beyninden sildi.

Beyninden silmek istemesi, bir anda dışarı çıkan, Taehyung'un tabiriyle 'büyük çirkin züppe' geldiğinde, tüm nefesi bir tarafına kaçmıştı.

"Vay be.. Sonunda gelebildiniz?"

Kibirli, yukarıdan bakan bakışların altında ezilmeyi de, kalkmayı da çok iyi öğrenmişti Taehyung.

"Konu siz olunca, gelebilmek de biraz zorlanıyorsunuz."

Resmi konuşmalarını bölen, yine resmi konuşmalarının en büyük sebebiydi.

'Büyük çirkin züppe'nin babası gelmişti. Taehyung'un burada olma sebebi, belki de büyük çirkin züppenin biraz daha düzgün durmasının sebebi, belki başka daha bir sürü şey.

Açıkçası, ben bu hikayenin ortasına atlasam, şimdiye kadar tek anlayabileceğim şey neden büyük çirkin züppenin züppe olduğuydu.

Onun dışında.. hiçbir şey anlamazdım.

Bu yüzden burada hikayeye basit bir ana giriş yapmak isterim, hikayenin ortasında, evet.

Üniversite okumam gereken yerde gelip burada bir züppeye bakıcılık yapmam gerektiği söylendi. Neden mi?

Çünkü ben şanssız Kim Taehyung'dum.

Büyük çirkin züppede Jeon Jeongguk'du.

Eğer ki fakirseniz züppelere bakmanız gerekir olayı da yok hani.

Ben orta halli bir ailenin biricik oğluyum. Yanlış anlamanızı istemem.

Fakat şirket işlerinden hiçbir şey anlamayan ve götünü her gün dışardan topladıkları birini varis yapmak... olmazdı.

Tamda bu yüzden buradaydım.

Olayı az çok kavradığınıza göre, devam edebiliriz.

Büyük çirkin züppeye hiçbir şekilde benzemeyen, aksine bir o kadar asil olan Bay Jeon, asilliğinden ve nezaketinden hiçbir şekilde ödün vermiyordu.

"Kim Taehyung, geldiğiniz için çok teşekkür ederim. Bu şekilde hayatınızı bozmak ne isterdik, ne de haddimize düşerdi. Ama yine de bize bu şekilde yardım ettiğiniz için minnettarım."

Taehyung buradaysa muhtemelen bu adam için buradadır. İdolü bile olabilirdi.

Jeongguk'un suratı ise tuhaf şekillere giriyordu. Böyle.. anlatılamayan türden, hissedilen türden.

"Ah cidden önemli değil Bay Jung. O kadar nazik bir şekilde istediniz ki, reddetmek imkansızdı."

Utangaçca gülümsediğimde, buna nezaket gereği geri gülümseyerek uzaklaşan adamın arkasından baktı.

Birde önündeki züppeye baktı.

Babasına benzetmesini istiyorlardı ama nasıl yapılabileceğini kendileri bile bilmiyorlardı!

Kesinlikle rastgele bu işe girmedi Taehyung.

"Ee inek ne yapıyoruz?"

Taehyung kesinlikle inek değildi. Kesinlikle hemde.