This is You What Meaning for Me (Taekook) Part 2 -FINAL-

1.1K 51 234
                                    

Arkalarından koşan tonca adamın 'yemek kaşıklarını' onlara doğru yönlendirmesi ve ateş etmeye başlaması çok uzun sürmemişti. Taehyung anın verdiği adrenalin ile Jeongguk'un elini bıraktı ve onun önünden koşmaya başladı.

"Ulan valla ölmek için fazla gencim ve güzelim!! İsterseniz servis bile yapabilirim size beni öldürmeyin yahu!!"

Ayağının yakınına aldığı kurşun cevabı olmuştu zaten. Jeongguk ise arkasından onu yavaşlatmaya çalışıyordu... ama sadece çalışıyordu.

"Taehyung bekle! O kadar ilerden gitme önümüze de çıkabilirler!"

Jeongguk böyle olaylarla tecrübeliydi, bunu Dünya alem biliyordu. Taehyung dışında...

Kolundan tutulması ve rastgele bir siyah arabaya bindirilmesi bir olmuştu. Taehyung kendi içinden küfürler yağdırırken, dışardan belki sinirlerini bozar da onu bırakırlar diye her şeyi deniyordu.

"Siyah araba mı olurmuş ya!? Bir kere renk dediğin beyazdır kırmızıdır mavidir. Hatta ne var biliyor musun? Bence bok yeşili yapmalıydın bu arabayı hepinize çok uyardı!"

Arabada olan 2 adam Taehyung'un ağzını sıkıca bağladıktan sonra arabayı çalıştırdılar ve derin nefeslerini verdiler.

Ne de olsa Taehyung'un ağzından kurtulmuşlardı.

Jeongguk ise hala arkasındaki ordusuyla kovalamaca oynamakla meşguldü.

"Süper kahramanda değilim ki bunların hepsini gözlerimle çöpe atıp uçarak boğamı kurtarayım!?"

Tabii babasının adamları gelip onu kurtarana kadar bu kovalamaca sürmüştü. Jeongguk arabaya biner binmez babasına baktı.

"Beni değil Taehyung'u kaçırdılar."

Babası, çalışanlarına onu araması için emir verdikten sonra sürdüğü arabayı Jeongguk'a bıraktı ve onunda aramasını söyledi.

Söylemeseydi de Jeongguk gidecekti, pek bir şey değişmeyecekti.

Taehyung'u getirdikleri yer ise bir depoydu. En azından Taehyung öyle olduğunu düşünüyordu. Sandalyeye bağlı olduğu gerçeğini kafasından fırlatırsa, en azından ağzının açık olmasından yararlanabilirdi.

"Hayır yani beni ne yapacaksınız ulan? Benim organlarım bile işe yaramaz."

Kimse umursamıyor gibiydi, daha çok.. birini bekliyor gibiydiler.

Taehyung için fazla güzel olan bir kadın deponun kapısından içeriye girdi. Dalgalı kumral saçları, Jeongguk'unkine benzer hafif büyük gözleri ve kırmızı rujun bir nevi büyüleyici yaptığı dudaklarıyla, mükemmele yakındı.

"Kim Taehyung değil mi?"

Tatlı gülümsemesi ve kadife sesi sadece bir aldatmacaydı. Fakat Taehyung bunu anlayamıyordu, karşısındaki kadın her şeyiyle onun için fazlaydı.

"Neden beni aldınız?"

Taehyung olabildiğince mantıklı düşünmeye çalışıyordu, fakat şu anda sanki bir büyünün altındaydı beyini. Kendini sessizliğe bırakmıştı.

"Seni kullanmak istiyorum.. Jeongguk için."

Kadının parmakları yumuşakça Taehyung'un yanaklarına, sonrasında çenesine doğru yol almıştı.

Taehyung tüylerinin ürperdiğine yemin edebilirdi, ama düşünemiyordu.

"Jeongguk'a ne yapacaksın?"

The Words for Love "One-Shot"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin