[-]

180 39 212
                                    

Çalan şarkıya uyumla sallıyorum kafamı. Yavaş adımlarla yürüyorum çiçekli uçurum kenarıma. Uçuruma çıkan yollarımın kenarları çiçeklerle doludur benim. Solmuş çiçeklerle. Yine de onlara basmaya çekiniyorum. Solmuş olsalar bile canlarının acımasından korkuyorum.

Yavaş adımlarım sonunda uçurum kenarımı buluyor. Burası bana ait, sadece bana. Bu yüzden kimse yoktur ben dışında. Solmuş çiçeklerin biraz uzağına oturuyorum. Ayaklarımı serbest bırakıyorum boşluğa doğru. Korkmuyorum düşeceğim için. Aksine bu hissi seviyorum.

Kulağımın içinde yankılanmaya devam eden şarkıya sesli olarak eşlik ediyorum bu sefer.

"Doydum artık bana müsaade. Bir yer bulalım, dünyadan uzak."

Ve şarkı bitene kadar devam ediyor bu. Şarkı tekrar başladığında da. Son birkaç dakikalık zamanımı buna ayırıyorum. Pişman değilim.

"Neden buradasın?"

Kalın ses tonu kulağımı doldururken kafamı yavaşça sağa çeviriyorum. Her şeyi normalden yavaş yapıyorum. Saniyeleri yakalamak istiyorum. Zihnimdeki sesin zihnimden kaçtığını görüyorum. Sadece bana ait olan yere izinsiz bir şekilde girdiğini fark ediyorum. Ona orada kalmasını söylemiştim oysaki. Koyduğum kuralı nasıl yok sayabilir? Benim dünyamda benim kurallarım geçerli değilse ne için yaşıyorum ben?

"Seni yok etmek için." diyorum hareketlerimin aksine hızlıca. "Sen yok olursan ben var olacağım."

Yüksek sesli bir kahkaha atıyor. Çalan şarkının sesini bastırdığı için bu hoşuma gitmiyor.

"Kendini kandırma küçük kızım," diyor bana. "Beni yok edemezsin."

Yaptığı ukalalığa gözlerimi deviriyorum. Sonra gülüyorum. Benim dünyamda kendini üstün görüyor. Hata yapıyor.

"Ben ölürsem sen yok olursun. Ve sen yok olursan ben var olurum."

Kaşlarını çatıyor. Bu hoşuma gidiyor.

"Küçük kızım, küçük kızım... Beni yok etmek için neden bu kadar uğraşıyorsun?"

"Zarar veriyorsun. Dayanamıyorum artık verdiğin zarara."

Tedirgin olmaya başlıyor. Onun aksine gülümsüyorum.

"Hiçbir şey için geç değil küçük kızım. Bunu düzeltebiliriz."

Yalan.

"Kanmıyorum artık sana."

Şarkı çalmaya devam ediyor. Ayağa kalkıyorum. Yüzümde büyük bir gülümseme var.

"Dünyamı yıkıyorsun. Dünyadan, dünyamdan uzak bir yer arıyorum bu yüzden. Orada olmayacağına emin oluyorum."

Telaşlı.

"Yapma bunu küçük kızım. Söz veriyorum yeni bir dünya bulacağım sana."

Bir şeyi unutuyor: Ben artık onun küçük kızı değilim. Ve yalanlara sadece küçük kızlar inanır.

Şarkının aynı sözleri tekrar kulağıma dolarken kollarımı açıyorum. "Ben kazandım." diyorum. "İlk defa."

Mutluluk hissi içimi kaplarken kendimi boşluğa bırakıyorum.

Söylemeyi unuttum: Ben bir katilim.

Uçurum kenarımın, solmuş çiçeklerimin, zihnimin, içinde yaşayanların, ruhumun ve bedenimin katiliyim.

Neyse ki Tanrı katil çocuklarını seviyordu. Onun gibi olduğumuz için bizimle gurur duyuyordu.

Ve ben, bir katil olarak, aradığım uzak dünyamı Tanrı'nın yanında buluyorum.

❍Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin