Evet sisli ve yağmurlu bir sabaha günaydın. Sürünerek kalktığım yataktan pencereye doğru ilerleyip eski perdeleri araladım. Pencereden dışarı baktığımda değişen bir şey olmamıştı. Kalabalık caddede yine gereksiz bir telaş vardı. Dünyada ki bu düzenden sıkılmış olan tek kişi benmişim gibi hissettim. Banyoya doğru ilerlerken annemin hazırladığı kahvaltıda ki omletin kokusu beni az da olsa mutlu etmişti. Banyoda yüzümü yıkarken suyun soğuk olması yetmiyormuş gibi ellerimden dirseklerime akan su daha da sinir olmama sebep olmuştu. Banyodan çıkıp merdivenlerden aşağı kahvaltıya inerken annemin yüzünde ki gülümsemesiyle 'Günaydın Dolunay' demesi hoşuma gitmişti. Masaya oturup açık demli çayıma tek şeker atıp karıştırarak annemin nefis omletiyle kahvaltımı yaptım. Bugün bu kötü havaya rağmen dışarı çıkıp alışveriş yapmak istiyordum. Üzerime daha güzel bir şeyler giymek için merdivenlerden odama doğru çıkıyordum. Odama girip gardolabımın kapaklarını açtığımda ne giyeceğime karar vericektim ama alışverişe çıkmak istediğim konusunda haklı olduğumu bir kez daha anlamıştım. Giyebileceğim pek bi şey yoktu. Üzerime siyah dar pantolonumu, beyaz kazağımı, siyah botlarımı ve deri ceketimi giyip şeffaf şemsiyemi alıp dışarıya çıktım. Evimize en yakın durakta otobüs beklemeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sis
RomanceBir genç kızın kaza sonucunda kanser hastası olduğunu öğrenmesi ve mükkemmel aşkı.