KİM BU ÇİKLET BESTE?

97 31 44
                                    

Selam,güzel insanlar.Bu önceki hikâyeden farklı olacak. İlk kez,eskiz defterime yazmadan buraya aklımdan yazacağım.Sizi bilmem ama ben yine çok heyecanlıyım.İnşallah okunur ve beğenilir çünkü çok güzel fikirler ve kurgular var aklımda.Her neyse.O zaman,sizi daha fazla bekletmeden romanımıza geçelimm!                                                             

************************************

"Didooooooooooo! Çikleeeeeetttt bitmiş! Didoo yaaa,"diye bağırdı Beste mutfaktaki son küçük çekmeceye de bakarken. Dido,Beste'nin üzülmesine asla dayanamazdı. Koşarak mutfağa geldi ve çaresizce Beste'nin 3'er kez el turuyla baktığı her bir çekmeceye baktı.Korkarak Beste'ye döndü.           

"Maalesef evet,tatlım.Ama dur biraz...Serkan'ın çiklet çöpü koleksiyonuna baktın mı?"   
               
Beste dudağını büktü ve başını olumsuz anlamda salladı.                                                                                "Hayır,bakmadım.Ama orada ne arasın ki? Serkan sadece çöpleri biriktiriyor.Çiklet sevmiyor.Ya,çiklet sevilmez mi Didoşum? Ahmak bu çocuk ha..."

Dido gülümsedi ve Serkan'ın odasına doğru yürümeye başladı.Beste de peşinden gelmeye başlayınca,şakayla karışık onu uyardı.                                  

"Hey! Serkan'ıma 'ahmak' deme hakkını da nereden aldın? Doğru, çiklet sevmeyen yanlış düşünüyor olabilir ancak bu sana kuzenine 'ahmak' deme hakkını tanımaz,tatlım." 

"Pekâlâ.O zaman bundan sonra 'ahmak' demek yok."                                                                                       
"Zeki kız.Nasıl da hemen kavradın?" Beste'nin hoşuna gitmişti bu söz.                                                     
"Tabii, ne sandın?"

Dido duymazlıktan geldi bu hafif ego içeren mesajı. Serkan'ın odasına vardıklarında Beste hemen koleksiyonun olduğu dolabı açtı.Çiklet çöpü,çiklet çöpü,çiklet çöpü,çiklet çöpü....

Çiklet hah,işte bulmuştu.Hemen çiğnemeye başlarken Serkan'ın yanlışlıkla aldığı çikletleri de cebine doldurdu.                                                                                                                              "Cık cık cık.Bak görüyor musun? Nasıl da konmuş güzelim çikletlere! Hayır sanki ne acelesi var bakmadan doldurmuş koleksiyonuna."                                                                                            Dido,onun bu komik hâline gülerken,Beste'yi ilk evlerine aldığı zamanları hatırladı.Beste daha o zaman 2,5 yaşındaydı.Abisini ve eşini kaybedeli,40 gün bile olmamıştı.

Acıları,tazeydi. Beste'nin sadece bir tane abisi vardı.Ve o da 20 yaşını doldurur doldurmaz Alaçatı'da evlenmişti. Beste'nin ailesi aslen İzmirlilerdi.

Fakat  abisi İzmir'de doğmuşken Beste,Ankara'da doğmuştu.Annesi Beste'ye  hamileyken babası ailesini özlemiş,Ankara'yı ve ailesini ziyarete gitmeye karar vermişti.

Beste 9 aylık olmuştu.Ankara'ya gitmelerinin ertesi günü Beste'nin annesinin sancıları tutmuş,hastahaneye götürmek zorunda kalmışlardı.

Beste sonunda doğmuştu.Ailesi Ankara'da bir hafta daha kalmış,sonra İzmir'e dönmüşlerdi.Beste doğduktan kısa bir süre sonra babasının yurt dışına iş dolayısıyla gitmesi gerekmiş,bu yüzden karısını da yardım için yanına almak zorunda kalmıştı.

Beste ve abisi evde yalnız kalmışlardı bir süre.Abisi o zaman 12 yaşındaydı.2 hafta sonra acı haber gelmişti.Annesiyle babası Türkiye'ye dönerken otobüs kazasında hayatlarını kaybetmişti.Beste o zamanlar daha 2,5 yaşında olduğu için ona gerçeği söylememişlerdi.Sık sık
"Annem nerede,babam neden gelmiyor," diye soruyordu akrabalarına.

ÇİKLET VE UYUZ (GEÇİCİ BİR SÜRE ARA VERİLDİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin