~ ÖN SÖZ ~
Bazı insanlar sıradan ve monoton olan hayatlarında biraz olsun macera ister.Saflığın ve klasikliğin her zaman daha iyi olduğunu bilmeden böyle bir şey isteyen insanlar ne gariptir ki diledikleri gerçek olup hayatlarında biraz karmaşa ve olay olduğunda bu kez de eski hayatlarına dönmek ister.
Onun için siz siz olun böyle bir hataya düşmeyin ve hayatınızı olduğu gibi kabul edip mutlu olmaya çalışın. Çünkü yaşadığı dünyayı kendine bir cennete veya cehennneme dönüşterebilen kişinin kendisidir. Hatırlayın çocukluğunuzu o tatlı anılarınızı ; annenizin saçınızı taramasından,masallar anlatmasından,sevdiğiniz bir oyuncak ya da çikolata almasından ne kadar mutlu olduğunuzu hatırlayın.Peki büyüdükçe mutlu olmanız neden bu kadar zorlaşır ? Zaman geçtikçe dünyayı daha iyi anladığınızdan mı yoksa içinizdeki çocuğun yaşamını yitirmesinden mi ?HELENA :
- Helen beni yakalayamaz ki Helen beni yakalayamaz -
- Hadi ama Helen çok yavaşsın -
- Siz üçünüzüde yakalayacağım şimdi görürsünüz -
Bu söylediğime dil çıkarıp - Yakalada görelim - diyen Chris önüne bakmadığı için ayağı takıldı ve kafasını taşa çarptı.
Biraz kötü yaralanmıştı ve kafası yarılmıştı.Kafasını çarptığı için bayılmıştıda.Joseph korkarak
- Hemen Sophia Teyzeyi çağıralım - dedi.- Şıııııışt sessiz ol.Sophie Teyze endişelenmesin durduk yere ben şimdi iyileştiririm onu -
- Hadi ama Helen sende benim gibi 6 yaşında sıradan bir çocuksun nasıl iyileştireceksin ? Yalan söylüyorsun -
Elimi Chris'in yarasının olduğu yerin üzerine koyarak ileri geri hareket ettirdim ve elimi geri çektiğimde yarası kapanmış Chris uyanmıştı.
Joseph :
- Bunu nasıl yaptın ? -- Bilmiyorum kendiliğinden oluyor -
Joseph :
- Yalancı nasıl böyle bir şey kendiliğinden olur ki ? Sen bir ucubesin artık seninle arkadaş olmayacağım - diyip annesinin yanına giderken- Ama Joseph ben ne yaptım ki ? - diyip kolundan tuttum.
- Bırak beni seni ucube - diyerek ittirince tam dengemi kaybedip düşüyordum ki Felix beni tuttu ardından öfkeli bir şekilde
- Yeter Joseph ona öyle demeyi kes - diye bağırdı.
Joseph :
- Sende onun gibisin değil mi o yüzden Helen'i koruyorsun -Felix dayanamayıp Joseph'in üzerine atladı ve kavga etmeye başladılar. Daha sonra sesi duyan annelerimizin yanımıza geldi.
- Ne oluyor burada ayrılın bakalım - dedi Joseph'in annesi.
- Anne ben Helen ile oynamayacağım artık o bir ucube.Chris kafasını taşa çarptı ve kafası yarıldı ama Helen ona dokununca yarası kayboldu -
- Ne ? Doğru mu bu Chris ? -
- Evet anne -
Chris ve Joseph'in annesinin bakışları birden değişti.Öksürmüş gibi yaparak - Ee Emily biz artık gidelim öyleyse - dediler.
- Biraz daha kalsaydınız yeni geldiniz -
- Başka sefere artık.Neyse tekrar görüşürüz - diyip ayrıldıldılar.
Felix'in annesi Emma Teyzeyle benim annem tek kalmıştı.Ben ise çok üzülmüştüm Chris ve Josep'in gitmesine. - Anneciğim ben Chrisle oynamak istiyordum ama neden gittiler ? -.
- Üzülme prenses bak Felix burada seninle oynar o - dedi Emma Teyze.
- Ama Emma Teyze Felix,Chris ve ben hep birlikte oynarız üçümüz.Hiç ayrı kalmadık biz -
- Olsun anneciğim bu seferlik siz ikiniz tek oynayın olur mu ? - dedi annem.
- Tamam anneciğim.Hadi gel Felix - diyip elinden tutarak onu bahçeye getirdim.
Arka bahçemizi çok severdim rengarenk çiçekler,polen toplayan arılar,cıvıldayan kuşlar.Adeta yeryüzündeki küçük bir cennet havası verirdi bana.Felix ile birlikte çiçeklerin arasında gezerken solmuş bir çiçek gördüm.Bu benim en sevdiğim çiçeğimdi.Tatilde olduğumuz için pek iyi bakamadığım için solmuştu maalesef.
Felix :
- Sen bu çiçeği çok severdin -- Evet ama solmuş -
Felix çiçeğe dokunup okşamak istemişti ama dokunduğu an çiçek alev alarak küle dönüştü.
- Felix ne yaptın ? -
- Özür dilerim isteyerek olmadı -
- Tamam üzülme önemli değil.Bilerek yapmadığını biliyorum zaten.Sende benim gibisin -diyerek gülümsedim ve - Dur şimdi düzeltirim ben zaten -
diyip çiçeğin küllerine avucuma aldım.Küller toprağa dönüşünce yere bıraktım.Daha çiçek filizlenip yeniden açtı.
- Bu muhteşem Helen -
- Ama Joseph neden bana ucube dedi öyleyse ? - diye ağlamaklı gözlerle ona baktım.
- Sen ucube değilsin Helen.O senin ne kadar özel ve harika biri olduğunu bilmiyor - diyip bana sarıldı.
Bende ona sarılıp - Felix sen beni hiç bırakmayacaksın hep yanımda olacaksın değil mi ? - dedim.
- Tabiki salak şey.Seni bırakır mıyım hiç ? -
- Söz mü ? -
- Çocuk sözü -
Gülümseyip elini tutarak - Peki o zaman hadi çocuk gibi eğlenelim - dedim.
Gerçektende öyle değil miydi ? En güvenilir sözler en saf,temiz hisler çocuklara ait değil miydi ?
Bu bölüm biraz tanıtım gibi oldu ama neyse.😂 Bölüm hakkında yorumlarınızı alalım şuraya 👌
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİSTRİCT 9
Fanfiction9 doğaüstü varlık türü ve 9 ayrı bölge. Bu bölgelerin en özeli şüphesiz içinde seçilmişlerin olduğu bölge 9'du.Her şey yeniden gerçekleşiyor kurallar sil baştan yazılıyordu.Seçilmişler adı verilen bu çocuklar ne için getirildiklerini dahi bilmedikle...