TEKERLEKLİ

1.Bölüm Yillar önce

5 yıl önce ;
O gün yine evde annemin güzel sesiyle uyandım. "Emre kahvaltı hazır annem " bu sesi hicbir şeye değiştirmem hemen koşarak aşağıya indim." Ooo Sündüz hanım gene döktürmüşşün " diyen ablam ve ona kizan ve uyaran annemi sesi koridordan duyuluyordu. "Ben geldim Sündüz sultan aaa sucukta var " diyerek herkesi güldürmeyi gene başarmıştım. O sırada babamın sesi duyuldu "neyin şerefine acaba kahvaltı da sucuk var Sündüz hanım " diyerek annemi sinirlendirmeyi başarmıştı. Anlamıştım neden yaptığını bugün ünüversite ye başlıyacağım ilk gün olduğu içindi bunlar .

4 yıllık işletme bölümünü kazanmıştım işte bugünde o gün okula başlıyacağım ilk gün. Babamın "hadi çıkmamız lazım " demesiyle birlikte hepimiz aynı anda evden çıktık ta kii o olay yaşanana kadar .Arabada çalan şarkıya eşlik ederek yolda mutlu bir şekilde ilerlerken aniden kocaman bir kamyonun önümüze kırmasıyla büyük şok ve kaza yaşanmıştı.

Şimdi;

Genç adam annesinin yardımıyla birlikte kahvaltıya inmişti gene lanet ederek bindiği tekerlekli sandalyesiyle birlikte .
5 yıl önceki kaza genç adami tekerlekli sandalyeye mahkum etmişti. Olsun ama gene mutluydu . 1 sene aksayan ünüversite ye kazanın sonucu 1 yıl geç başlamıştı. Kahvaltısını yaptıktan sonra ablası Beliz'in ogretim gorevlisi oldugu universiteye dogru yol almisti . "Kahve istermisin canim" diyen ablasının
teklifini geri çevirmemişti kafede bir masaya geçip ablasını beklerken arkadaşları Kaan ve Mert gelmişti. "Naber karşim" diyen Mertten gene ensesine şaplak yemekten geri durmamıştı. Onların bu hâline gülen Kaan Merti sınır etmek amacıyla "Knk maçı nasıl aldık "diyen Kaan koyu galatasaraylı Emre yi Beşiktaşlı merte karşı gene mutlu etmeyi başarmıştı.

Seviyordu bu genç delikanlıları. Çünkü kazadan sonra hiç kimse onunla 1 dakika bile durmak , zengin olduklarından dolayı sadece mal olduğunu anladıktan sonra onlar istemezken kollarını açıp sarıldılar bu çocuğa bu guzel temiz cocuklar bu yüzden Emrenin gözünde hep bir numaralar .

Arkadaşlarla öyle sohbete koyu bir şekilde dalmıştık ki sohbete gelen ablamın sesini duymadım. " selam çocuklar "diyen Beliz benim kahvemi bırakıp çocuklara kahve teklif ettiğinde red cevabı alıp çocuklarla bizi yalnız bırakmıştı.

Aniden masalarına oturan Cem efendi ve çetesi gunlerini zehir etmeye gelmisti ve gene emreyle uğraşmak için gelmişti. " Sabah şerifleriniz hayırlı olsun, sanada gunaydin tekerlekli" bu okula geldiginden beri ona hep tekerlekli derdi ." Sanada gunaydin Cem iti ve arkadaslari " diyen kaanin ani çıkışını Emre engelledi. " Sakin ol paşam belliki gene kemik avına çıkmış arkadaşlar " diyerek Mertin besligine karşılık verdi .

Belizi seviyordu cem okul babasinindi, iş için geldiğinde Belize vurulmuş ve onu işe aldırmıştı. Kendisinin özel bir şirketi vardı. Ama babasının yanına ugrar Belizi görmek isterdi. Belize ne kadar aşık olduysa Emreden de bir o kadar nefret ederdi .

"Canına mi susadin lan sen emin ol ablanın hatrina sana katlanıyorum. Emin ol sen mezun olduktan sonra açları doyurcam emin ol tekerlekli " diyerek masadan kalktı. "Hayvan herif ne olcak" diyerek gecistiren içinden Emre acı bir çığlık duyarak sağ tarafa döndü . Fakat yerde acı içinde kıvranan kızi gördü, cem kızı görmeyip omuz atıp ilerlemişti. Bu hareketide kızı yere düşürmesine neden olmuştu. Fakat dikkatini çeken şey kızın ela gözleriydi.

Ecrin'den ;

Sabah gene zıkkım alarmın sesiyle uyandım. Hiç bir zaman şu lanet yurtta bir kere mutlu uyanmadım . Kalkıp yurdun banyosuna doğru yol aldim . Işlerimi bitirip kahvaltıya geçtim ve sırada beklemeye başladim.

18 Yıl once;

"Anne nolur bırakma anne korkarım söz bir daha aglamicam anne nolurrr" diye haykırıp ağlamaya başladı küçük kız. Ama nafile yıllarında yanında getirdiği acı ve yanlızlık kadını harap etmişti . Eşinin vahşice ölümünden sonra kıza bakamazdı, çünkü küçük kız aynı babasıydı; ağzı, ela gözleri, bukleli kahve saçları . Artık kararını vermiş olan genç kadın kızın haykırışlarını bile takmadan o yetimhaneye bıraktı. " Anne yapma beni bırakma anne nolur annneee" arkasına bakmadan giden kadın gözyaşlarını serbest bıraktı.

8 yaşına gelen kız ayda bir yapılan televizyon saatine gidiyordu oturup sevdiği programı açıyordu ki " Esma bayrağın kendini 12 katlı binadan aşağı atması sonucu tüm müdahalelere rağmen kurtulamadı ..." işte o an küçük kızın dünyasının durmasıyla birlikte gözlerini karanlığa bıraktı.

Şimdi ;
Kahvaltı sırası bitince en çok sevdiği 5 yaşından beri arkadaş olduğu Hilalin yanina gecti.
Hilal annesini ve babasını 4.5 yaşında yangın sonucu kaybetmişti. Hastanede yogun bakima alinarak 6 ay sonra hayata gözlerini açmıştı mink Hilal . Şöyle bir gerçek vardı artık artık küçük Hilal'in bir ailesi yoktu , akrabaları bile onu yanına almak istemeyince oda hayatina yetimhanede tekrar başlattı.
Hilalle aynı üniversiteyi kazanmıştı Ecrin . Ikiside Halkla ilişkiler okuyordu burslu özel bir üniversitede. Hatta hayatlarına üniversitenin yurdunda devam etmege başladılar.
Her zamanki gibi hızlıca hazırlanıp çıkan arkadaşlar üniversitenin yolunu tuttular. Daha dersin başlamasına 30 dakika vardı. Her zaman 30 dakika erken gelirlerdi kızlar. Her zaman ki Kafeye doğru yol alan kızlar koyu bir sohbete dalmıştı. Ta ki aniden üzerine doğru gelen devi görmemişti Ecrin . Omuz atarak öfkeyle soluyan adama sesini duyurmaya çalışsa da bir çift yeşil göz ile karşılaşmıştı .

Evet nasıl buldunuz ilk bölümü? yorumlarınızı bekliyorum .💜💛