Merdivenli Yokuş

47 7 19
                                    

Hayatınızda en büyük korkunuz nedir? Önceden sormuş olsalardı ölmek ya da kaybolmak derdim, şuan sorsanız asla bir günlük kullanmamak derdim. Hayatımın en kötü yılları bir günlük yüzünden başladı, inanmayabilirsiniz ancak öyle. Ben Bade 18 yaşında lise son sınıf öğrencisiydim, başımdan geçenler asla unutulacak şeyler değildi. Bendeniz sarışın orta büyüklükte mavi gözleri olan 1.63 boyunda 50 kilo biriyim neyse beni boş verelim o kötü günlerimde yanımda benimle birlikte sürüklenen hafif kirli sakallı küçük gözleri olan esmer 1.78 boyunda 75 kilo olan Kayra... Şu an yanımda olsaydın sana söylemek istediğim çok şey vardı. Anlatacaklarım size biraz garip gelecek bu günlüğü yazıyorum çünkü hafızam yavaş yavaş silinecek, yaşadıklarım benden geriye kalanlar olsun istiyorum, umarım sizler yazdıklarımdan ders alıp hayatınıza aldığınız insanlara dikkat edersiniz.


4 Kasım 2014


Salı / 07.26


Hafif sonbahar rüzgarı eşliğinde hırkama sarılarak yere dökülmüş sarı yaprakların arasında okula yürüyordum. Benim gibi zengin birisinin yürümesi saçma olabilir fakat ben okula araba ile gitmek yerine doğanın güzellikleri arasında yürümeyi ve o kış kokusunu içime çekmeyi seviyorum, kış kokusu ne diye soracak olursanız kışın geldiğini tarçınlı salep içmeye başladığımızda anlarız ya bana göre kış kokuları; kimyon, baharatlı, amber ve mistik kokulardır. Rüzgarın hafif esinti ile getirdiği ağaç kokusu, deniz kokusu ve yağmurdan sonra ortaya çıkan toprak kokusu da kış kokuları diyebilirim. Balat'ın o muazzam sokağı "Merdivenli Yokuş" tan aşağı iniyorum, boğuk bir hava kafamda kapüşonum sırtımda okul çantam ile boğuk havanın hissizliğine kapılarak. Sıra sıra iki katlı müstakil renkli evler, yokuşun yanında bulunan üzeri çim ile kaplı merdiven bu sokak bana okula yaklaştığımı hatırlatır. Günlük bana ulaşmadan önce neşe dolu bir insandım. Sonbaharın o hafif esintilerini, boğuk havasını ve sokakta köşe başlarında bulunan simitçileri selamlayarak geçerdim o okul yolundan. 4 Aralık 2014 Salı günü ilk dersten önce henüz 30 dakikam var sınıfa girip çantamı bıraktıktan sonra kantine gittim, köşede bulunan masalardan birisine oturup Kayranın gelmesini bekledim, uzaktan sinsi bakışları ile Ecrin kantine girdi, 1.66 boylarında 58 kilo hafif dalgalı saçları olan, bencil, kibirli, titiz birisi. Her zaman birilerinin hatalarını ve eksiklerini arayan iç dünyasında çökük ancak dış dünyasında sorunu yokmuş gibi davranan birisi. Benim oturduğum masaya yaklaşarak elini masaya koyup bana doğru eğildi ve anlam veremediğim şeyler söyledi "Umarım günün diğerlerinden iyi geçer, bugünü iyi geçir bir daha iyi günün olmayabilir". Bir şey söylemeden sadece dinledim masamdan uzaklaşırken söylediklerini anlamaya çalışıyordum çünkü Ecrin her zaman insanlara komplo kuran biri oldu, ne yapacağını asla kestiremiyorum. O gittikten sonra Kayra gelmiş, gelmiş diyorum çünkü söylediklerine o kadar dalmışım ki geldiğini hatta bana soru sorduğunu bile hatırlamıyorum. Elini şıklatıp "Dünyadan Badeye orada mısın?" dedi bir an gözlerimi kırpıştırıp "Kusura bakma, geldiğini fark etmedim" dedim. Gülümseyerek kafasını salladı ve yanıma oturdu. Derse kadar sessizce oturup Ecrinin ne söylemeye çalıştığını düşündüm, Kayra yanımda telefonu ile ilgileniyor arada bir şeyler gösteriyordu dikkat etmesem bile gülüp geçiyordum ancak bir şeyler olduğunu anlamıştı gösterdiği son şey gülünecek bir şey değildi ancak ben gülmüştüm, veya bir önceki gösterdiği ben gülünce suratı düşüp telefona bakmaya devam etti, ders zili çaldı ve sınıfa yürümeye başladık ilk ders Edebiyattı çok severim aslında cümlelerin içinde bulunan o incelikleri anlam üstüne anlam çıkarıp acaba burada ne demek istemişler tek bir cümleden onlarca anlam çıkarıp not defterime yazarım. Okul dergisinde ara sıra edebi yazılar yazar, hatta beni takdir edip başarılı bulanların yorumlarını dinler delice bir fikir atıp acaba yazar mı olsam? diye düşünürdüm. Ders boyu defterime karalamalar yaptım 40 dakikanın sonunda zil çaldı, teneffüse çıkan da oldu sınıfta oturanda. Ben normalde çıkar okulu gezer bahçeye iner Kayra ile dolaşırım. Yine aynı şekilde tırnaklarımın kenarı ile oynayarak bir teneffüsü bitirdim. Öyle böyle derken son saat oldu herkes ya kendi arabasına binip ya da özel şoförü ile evine gitti. Belli bir yere kadar Kayra ile aynı yol üzerinden gidiyorduk, her çıkışta el ele... Yine aynı şekilde boğuk havada hafif rüzgar ve çiseleyen yağmur eşliğinde kapüşonlarımız kafamızda el ele yürümeye başladık. Bu aylarda sokaklarda kestaneciler bulunur ve etraf mis gibi hafif yanık kestane kokusu ile kaplanırdı aşırı severim kestaneyi Kayra bunu bildiği için hemen aldı. Yavaş yavaş kestanemi yiyerek düşünmeye devam ettim arada Kayranın dediklerine 'evet, kesinlikle öyle, haklısın' diyerek cevap verdim. Yol ayrımına geldik vedaları çok sevmeyen biri olarak kısa bir sarılıp koklaşmanın ardından Kayra gitti. Buradan eve kadar olan mesafem 35 dakika kadar sürüyordu. Merdivenli Yokuş 'tan çıkarken ayağım tökezledi zaten aşırı sakar birisiyim ben, düz yolda yürüyemem, her bir tarafım yara içindedir. Eve kadar düşe kalka geldim, kapıyı açıp içeri girip sol tarafta bulunan portmantoya ceketimi ve çantamı bıraktım, mutfaktan meyve alıp yukarı odama çıktım. Genelde ödevlerimi meyve yerken yaparım bir şeyler yerken daha iyi düşündüğüme inanıyorum bunu neden düşünüyorum bilmiyorum. Tabağı çalışma masama bıraktım üzerimi değişmek için dolabı açtım, rahat mint yeşili eşofmanım ve beyaz göbek üstü kazağımı giydim daha sonra çantamı açtım defter şu bu bilirsiniz ödev yapmak için gerekli olan şeyleri almak için. Gözüme bir an deri kapaklı üzerinde adımın yazdığı ve yanında silindir şeklinde kilit olan siyah bir defter ilişti. Elimi aldım önce önüne sonra arkasına baktım değişik ve güzele benziyordu. Kurşun kalem alıp içine bugünün tarihini attım Ecrinin söylediklerini yazmaya başladım ve altına artık onun bu tavırlarından sıkıldığımı ekleyerek kalemi arasına bırakıp elmamdan bir ısırık aldım. Günlüğün ilk sayfasında sanki tabloya benzer bir görüntü belirdi, siyah beyaz bir resim gibi Balat sokaklarına benziyor ama farklı gibiydi. Günlüğü elime aldım yaklaştırıp yakından bakmak için şimdi anlatacaklarım biraz garip gelecek biliyorum ama dikkatli okuyun.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 23, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Günlük/Ongun'un Müritleri Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin