1| Pandora'nın Kutusu: Min Yoongi'nin Yolu

143 15 1
                                    

...yüzünü buruşturdu ve elinin tersini ağzına doğru götürdü, koku başını döndürecek kadar ciddi bir boyutta olmasa bile burnunun direğini sızlatmıştı. Dudakları arasından sessiz bir küfür döküldüğünde, buraya tek başına gelmenin bir hata olduğunu anlamıştı çünkü güçlü bir esinti deponun kapısını hareket ettirmiş ve Dedektif Kim'i neredeyse yerinden zıplatmıştı. Aklını kurcalayan sorulara yenik düşüp gecenin bir yarısı olay yerine gelmenin akıl alır bir davranış olmadığını henüz anlayabilmişti. Bu tarz bir yere, dedektif olsa bile, tek başına gelmek için fazla tırsak olduğunu unutmuş olmalıydı.

Titrek gözleri deponun içerisinde gezerken, cebine sıkıştırdığı telefonu titreyerek onu bir kez daha korkutmuştu fakat toparlanması uzun sürmemiş ve bir yardım eli olarak gördüğü telefonunu cebinden çıkararak hızla aramayı cevaplamıştı.

"Woosung, mesajını henüz gördüm. Neredesin sen?"

Bir diğer dedektif arkadaşı endişe içinde sorduğunda, Dedektif Kim derin bir nefes aldı fakat aldığı nefesi geriye veremedi. Gözlerini kısarak deponun karşısındaki arka çıkış kapısına doğru baktı, bu kapı geldiğinde de aralık mıydı?

"Namjoon, buraya bir ekip gönder. Hemen."

Dedektif Kim sakin kalmaya çalışarak fısıldadığında, telefonun karşısındaki Dedektif bir diğer Kim, tekrar endişe içinde konuşmaya başladı.

"Olay yerinde misin? Ne oldu, yeni bir şey mi buldun? Woosung cevap ver."

Dedektif Kim tedbiri elden bırakmamış ve elini yavaşça belindeki silahına doğru götürmüştü. Gözleri fıldır fıldır deponun içerisinde geziniyordu.

"Dedektif Jung'a haber ver." dedi ve sesini iyice kısarak devam etti. "Sanırım burada benden başka biri daha var."




"Ne? Burada bitti mi yani?!"

Jaehyun elinde olmadan bağırdığında, Woosung da ona katıldı. Gerginlikten tuttuğu nefesleri ve heyecandan terleyen elleri kendilerini kurguya ne kadar kaptırdıklarını kanıtlar nitelikteydi ve bölümün okurları meraktan çıldırtmak amacıyla böyle bir yerde bitirilmesi onları bayağı sinirlendirmişti.

"Nasıl burada biter?! Depoda tek başıma kaldım. Ya beni öldürürlerse?"

Woosung korku içinde konuştuğunda, Hoseok elindeki telefonu yatağına çarptı. Bu bölüm onun adı sadece bir kere geçmişti ve hikayede bu kadar az yer alması onun sinirlerine dokunmuştu.

"Bücür Jungkook'a bak, ben en önemli karakterlerden biriyim ama bölümde sadece adım geçiyor! Dedektif Jung?!"

Hoseok gözlerini kapatıp başını yukarı doğru kaldırdı. Sinirlerine hakim olabileceğini sanmıyordu.

"Peki Dedektif bir diğer Kim'e ne diyorsunuz?" dedi Jaehyun kahkaha atarak. "Herkesin soyadı Kim, çocuk karıştırılmasın diye elinden geleni yapmış fakat sadece komik olmuş."

Woosung da kendini tutamayarak güldüğünde, bir diğer ranzada yatmakta olan Taehyung doğrularak onlara acırcasına bakmıştı.

"Benden büyük olduğunuza inanamıyorum, hikayeyi hayatınız yapmışsınız düpedüz."

Hoseok tepkisiz kalırken, Woosung umutsuzca bir nefes bıraktı Taehyung'a bakarak. Başını iki yana sallayıp dudaklarını büzdüğünde ise Taehyung gözlerini devirmişti.

"Belki de sadece kurguda yoksun diye kıskanıyorsundur Tae."

"Woosung, yanılıyorsun." Jaehyun yanlış anlaşılmayı düzeltmek amacıyla araya girdi. "Taehyung da bu hikayenin bir parçası."

Killer Tiger: The Way of the Detectives | VhopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin