☄️'Her Yer Beyaz':4.bölüm☄️

28 5 9
                                    

Şuan hiç keyfim yok gardaş Sad bir şekilde yazıyorum.

Neyse iyi okumalar 🙏

Sarp kahkahasını bastırmaya çalışarak elini uzattı. Onun elini havada bırakarak yerden destek alıp ayağa kalktım. Lanet olsun çok coolum dostum! Sarp'ın eli yana düşerken gülümsemesi de solmuştu. Sanırım burnum kırıldı!

Gözlerini gözlerimden çekip burnuma odaklandı. "Ne oldu!" Elimi burnuma götürüp ellediğimde elimdeki sıcaklıkla dona kaldım. Kan!! Benim kana fobim vardı. Dünya çok mu hızlı dönüyor yoksa birisi vişne suyuma alkol mu kattı? Gözüm kararmaya başladığında hafif sendelemiştim.

Daha fazla yer çekimine dayanamayacağımı anladığım anda bir çift kol belime sarılmıştı. Görüntü bulanıklaşmıştı, sesler uğultuya dönüşmüştü. Sarp'ın söylediği şeyleri duyamıyordum fakat ağzı kıpırdıyordu bu da konuştuğunun göstergesidir. Değilmi? Gözlerim kapandığında daha sıkı sarıldı kollar bedenime.

Sarpın ağzından: (biliyorum çok sevindiniz)
Ezginin gözleri kapandığı an daha sıkı sardım kollarımı bedenine. Lanet olsun! Spor salonunda boşuna mı yaptım ben tüm bu kasları? Bedenim kasılmaktan yorulmuştu. Kollarım tutmaz kale gelmişti. Kendimi zorlayıp Ezgiyi kucakladım. "Dayan güzelim" dudaklarımdan fısıltı halinde dökülen sözleri duymamasını umdum. Yürüyüp dışarı çıktım. Burakta arkamdan geliyordu. Arkamda bir hıçkırık sesi duyunca o tarafa döndüm. Bu çocuk bu kadar duygusal olmak zorundamıydı?

"Lan Burak ağlamanın sırasımı?! Cebimden arabanın anahtarını al ve kapısını aç. Bari bir işe yara." Burak hızla kafasını olumlu anlamda sallayıp yanıma gelmişti. Cebimden anahtarları alıp dışarıya doğru koştu.

Hastaneye geldiğimizde arabayı durdurup aşağı indim. Ezgiyi burak'ın dizlerinden alıp tekrar kucağıma aldım. Normal bir zamanda olsak ne kadar güzel uyuyor derdim ama lanet olsun ki şuan hiç normal bir zaman değil! Hızlı adımlarla hastanenin girişine yürümeye başladığımda iki doktor sedyeyle yanımıza koşuyordu. Sedye geldiğinde Ezgiyi sedyeye yatırdım. Doktor "durumu ne?" Derken hızla koşuyordu. Bende hızlanıp "kana fobisi var galiba" nefes alış verişlerim anormal derecede hızlandı. Lanet olsun hep benim yüzümden! Ezgiyi odaya aldıklarında duvara bir yumruk geçirdim. Haykıra haykıra bu hasteneyi yerlebir etmek istiyordum. Bir Yanım sakin ol Ezgiye bir şey olmayacak desede bir yanım hep beni suçluyordu.

Kulaklarımı ellerimle kapatıp seslerden soyutlanmaya, duymamaya çalıştım. Duvara bı tekme savurup haykırdım. İki hemşire gelip beni uzaklaştırdığın da ben hala sayıklıyordum. "Ezgi..." Kelimeler dudaklarımdan anlamsızca dökülürken bir odaya girdik. Hemşireler beni bir yatağa yatırdılar. Her yer beyaz. Her yer sinir bozucu bir şekilde beyazdı. Perdeler, komodin, yatak ve daha bir çok şey beyaza bürünmüştü. Koluma yapılan iğneyle gözlerim bulanık görmeye başladı. Her yer karanlıklaşmıştı ve ben az önce nefret ettiğim beyaza hasret kalmıştım.

Sad olduğum için kısa oldu kusura bakmayın.

Güzel EgoistHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin