Backstage

Backstage (Oneshot)

Merhabalar, çok sevdiğim VMinistNamcuun beni gaza getirdiği için neredeyse iki yıl önce yazdığım bu kısa hikayeyi sonunda paylaşmaya karar verdim, umarım beğenirsiniz.

Bu arada, başlangıçta Jimin gözünüze sert gelebilir ama Taehyung bundan aşırı hoşlandığı için böyle davranıyor. Taehyung kendine sert davranılmasından ve konuşulmasından zevk alıyor.

Yorucu ama sorunsuz geçtiği için herkesi mutlu eden konser nihayet sona yaklaşıyordu. Tüm üyeler final konuşmalarını yaptıktan sonra bir araya toplandı ve aegyo yaparlarken zeminin aşağı inmeye başlamasıyla Jimin sonunda yüzündeki gülümsemeden kurtulacağı için rahatladı. Fanlarını gerçekten seviyordu fakat Taehyung tüm konser boyunca diğerlerine sakız gibi yapışıp kendisini takmayışı sinirlerini oldukça zorlamıştı. Platformun tamamen yere değişini bile bekleyemeden yanında soluklanan sarışının saçlarına yaptığı gibi ağzından çıkan acı dolu inlemeyi umursamadan koridorun en ucunda az ziyaret edilen kulise doğru sürüklemeye başladı. Gözlerinin önünde yaşananı gören üyeler bundan daha beterini görmüş oldukları için Jimin'e karşı çıkmayıp kendi işleriyle ilgilenmeyi tercih ettiler.

"Jimin bıraksana saçımı ne yapıyorsun?!" diye çıkıştı Taehyung, saçını Jimin’in güçlü tutuşundan kurtarmaya çalışırken. Ama Jimin ondan kat kat kuvvetli olduğu için sürüklenmeye devam ediyordu. Jimin ise yaptığı şey gayet doğalmış gibi yavaş ama sert adımlarla bir şey demeden yürümeye devam ediyordu.

"Hey sana diyorum.." Taehyung daha sözünü bitirmeden Jimin bu sefer sarışını yakasından tutup sertçe odanın içine fırlattı sonra kendisi de girip kapıyı iki kere kitledi ve yere düşmüş halde kendisine bakan çocuğa bakışlarıyla karşılık verdi.

Onu tanımayan birine göre Jimin’in yüz ifadesi oldukça sakin görünüyordu fakat Taehyung çok iyi tanıdığı adamın gözlerine bakınca içinde kopan fırtınayı görüp ürpermeden edemedi. Sarı, terli tutamlarını yorgunluk ve gerginlikten dolayı hafiften titremeye başlamış eliyle gözlerinin önünden almaya çalıştı.

"J-Jiminie.."

"Kes. Ne yapmaya çalıştığını sanıyorsun seni sürtük?"

Jimin’in bu sert sözleri gayet sakin şekilde şöyleyişinin daha sonradan korkunç bir geri dönüşünün olacağını bildiği için iyice titremeye başlamıştı Taehyung. Cevap vermemesi gerektiğini çok iyi bildiği için konuşmamayı tercih etti.

"Konuşmadığına göre konser boyunca yaptıklarının farkında olup beni çileden çıkardığını bildiğini düşünüyorum." Deyip Taehyung’a doğru yürüdü. Bunu fark eden sarışın korksada heyecanlanıp hemen sırtını duvara yasladı ve Jimin daha çok yaklaşsın diye bacaklarını hevesle araladı.

Jimin yüzünde pis ama bir o kadar da sinirli ifadeyle Taehyung'un bacak arasında durup yukarıdan ona baktı. Şimdi iki adam birbirlerinin saçlarından tenlerine akan terli suratlarını dikkatlice inceliyordu. Ve Taehyung utanıp başını daha aşağıya indiremeden Jimin’in parmaklarını yine saçlarının arasında sertçe geçirilmiş halde buldu.
Taehyung’un acıyla tıslamasını aldırmadan kafasını tekrar onunla göz teması kurabileceği şekilde kaldırdı ve neredeyse tükürürcesine konuştu.

"Her konserde başkalarına yavşayıp beni çıldırtıyorsun. Şu anda da yaptığın gibi sahnede de bacaklarını istekle aralarsın yakında. Sinirlenip canını yakmam hoşuna mı gidiyor seni mazoşist sürtük? Bundan zevk mi alıyorsun, ha? Merak etme isteğini vereceğim, bakalım seninle işim bitince kim olduğunu hatırlayabilecek misin Taehyungie?" Dedikten sonra sarışınla aynı hizaya gelip gözlerinin içine baktı. Kasılmış kemikli çenesi ve delirmişçesine kendisine bakan renkli gözlerle az sonra yaşanacakları tahmin edip bu sefer zevkle titreyip gözlerini kapadı Taehyung. Her zaman olmasa da Jimin’in kendisine bu kadar sert, adeta bir hiçmiş gibi davranması sarışını aşırı tahrik ediyordu.