💫 🌙
'Pardon, özür dilerim ama burası benim yerim...'
Genç adam elindeki kabin boy bagajı yerleştirmek için etrafındaki kapakları açıp bavulu için uygun bir yer ayarlamaya çalışırken, yerinde oturan kıvırcık saçlı genç çocuk panikle, kontrol etmek için çantasından biletini çıkartmıştı. Hayır doğruydu. Doğru yere oturmuştu. A10 yazıyordu biletinde ve bulunduğu koltuğun yanında A10-B10-C10 yazıyordu. Kesinlikle doğru yere oturmuştu. Genç adam nihayet bavulunu yerleştirdiğinde arkasından gelen yolculara yer vermek için 10 sırasının koridor koltuğu kısmının boşluğuna girmişti. Aralarında tek bir koltuk kalmıştı.
"Yanlışınız var, burası benim koltuğum. Doğru yerde oturuyorum, bakın..." kıvırcık saçlı elindeki küçük bilet parçasını genç adama doğru uzatırken tartışmayı başlamadan kazanmış olmanın gururunu yaşamıştı.
"Hayır burası benim koltuğum. A10. Cam kenarı. Özellikle belirtmiştim.' Genç adam cebinden biletini çıkartıp diğerine göstermek için gözünün önüne kadar uzattı.
"Sahte bilet mi gösteriyorum sizce? Buyrun benim biletimde de A10 yazıyor. Doğru yerdeyim." Genç adam bir süre karşısındaki kıvırcık saçlı adama bakıp yüzünü inceledi."Koreli misiniz?"
"Hah! Ne o 'ırkçı' rahatsızlığı öne sürerek mi bu koltuğa oturmayı planlıyorsunuz?"Jeongguk kendisine öfkeli gözlerle bakan genç adama başını eğerek gülümsedi. Burnundan kısa bir gülüş kaçtı o an. Bir anda ırkçılığı ortaya atmasıyla kendini tutamamıştı.
"Hayır hayır, ben de Koreliyim. İngilizcem çok iyi olmadığı için kendimi Korece daha iyi ifade edebiliyorum. Bu yüzden sordum." Dedi mahçup bir ifadeyle. Genç adam bir anda korece konuşmasıyla öfkeyle büyüyen gözlerini bu sefer şaşkınlığa açtı.
"Ah! Özür dilerim. Ben bir anda..."
"Hiç önemli değil , anlayabiliyorum da bu yer meselesini nasıl çözeceğiz? Herkes oturdu ve ben ayakta kaldım..." Jeongguk kendi bilet koçanını genç adama uzatırken o sırada girmiş olduğu aradaki koltuğun sahibi gelip yerine geçtiği için koridorda dikilmeye başlamıştı.
"Merhaba bize yardımcı olabilir misiniz?" Taylor hemen Jeongguk'un arkasında kalan kabin görevlisine seslendi.
"Tabi nasıl yardımcı olabilirim?"
"Ah merhaba, beyefendiyle koltuk numaramız aynı. Ne yapacağımızı bilemedik, yardımcı olabilirseniz eğer..." diyerek hemen sorunu kısaca anlattı Jeongguk. Ellerindeki bilet koçanlarını görevliye uzatırlarken hemen arkalarından iki yolcu daha gelmişti. Kabin görevlisi biletleri sordurmak için yanlarından ayrıldı."A10-B10. İşte burası, otur bakalım kızım." Adam uçağa geç kalmış olmanın verdiği heyecanla hemen elindeki çantayı orta koltuğa atarken yerlerinin boş olmamasıyla bir an öylece kalakaldı.
"Kızım ve benim yerim. Oturabilir miyiz?"
"Biraz sonra tüm uçak bu koltuk için hak iddia edecek şimdi." Jeongguk biraz sinirlenerek adama bakıp Korece konuşurken Taylor gülmesine engel olamadı.
"Pardon? İngiltere sınırları içerisinde İngilizce konuşursanız sevinirim!" Adamın bu tavrıyla iyice asabı bozulan Jeongguk zoraki bir gülümseme yerleştirdi yüzüne.
"Kore'ye giden bir uçakta Koreli birinden bunu istemeniz güzel bir cesaret örneği" dedi. Taylor hemen araya girerek "İkimizin bileti de A10 numaralı koltukta. Şimdi de sizin kızınızın. Hangimizin doğru onu merak ediyorum dedi..." adam tam Jeongguk'a karşı atak yapmak için ağzını açtıysa da Taylor'ın sakinleştirici ses tonu onu durdurmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sweet Night • | taekook
FanfictionAy bir başına kalmış gibi göründüğü Gece gökyüzünde tüm parlaklığıyla Ağlıyormuş gibi durduğu için Her ne kadar güneşin tekrar doğacağını bilsem de Bir yıldız gibi gecende barınmak isterim